Kuzey'in Nefesi 14

51 7 6
                                    

KARA KURT [2]

[...]

Canan acısı, can acısından beterdi. Us susar, gönül bağırabildiği kadar bağırırdı. Feryat dağları yol eder, figan gökteki aya değerdi. Anası olan belki avunur, o da olmayan sonsuza dek çilesini çekerdi.

Gönlü yasını öylesine sesli, şiddetli tutuyordu ki kollarının arasındaki cansız bedenin soğukluğu bile içinde yana ateşe körüktü.

İçinde kopan bu fırtınanın lodosu, üzüntüyü öfkeye döndürdüğünde, tırnakları uzamaya başlamış, saçlarının boyu ensesine erişmişti. Köpek dişleri dudaklarının kenarlarından taşıyordu. Amber rengi gözleri, simsiyah tüylerinin arasında iki küçük dolunay gibiydiler. Yıldızsız bir gece göğünde yükselmiş iki küçük dolunay...

Hayvan donuna girip dönüşümünü tamamladığında, acı acı uludu ve koşmaya başladı. Çetin ormanın, sık ağaçları arasında, sanki yolu kendi çizmişçesine şaşırmadan, tökezlemeden ilerledi.

Esen yel ve ağaçların ürkek hışırtıları eşliğinde Karabük'ten çıktığında, bir an olsun duraksamadan daldı, öfkesinin hedefi olan köye. Tüm köy günahkardı onun gözünde. Tüm köy suçluydu. Annesi hakkında atıp tuttukları, korkudan hakkında asılsız korku hikayeleri anlattıkları için, babasına zulmettikleri, babaannesine zulmettikleri, en çok da sevdiği kadının ölümüne sebep oldukları için...

Kurt, insan fark etmeksizin, önüne geleni katletti.

Ta ki, köyde yaşayan kurt kabilesinden, güçlü, kuvvetli birkaç savaşçı birlik olup boğazını parçalayana dek...

"Pekala o kadından bir şeyler bekliyordum. Ama Kuzeylilerle gizli planlar yapmak... Bunun geldiğini göremediğimi itiraf etmeliyim.", dedi Mew kahvaltı masasında, ona, o sabah gördüklerini anlatan Gulf'a.

Öfkeliydi. Sıkılı olan yumruğundan, sertçe alınıp verilen nefeslerinden, ağzına attığı lokmaları çiğneyiş şeklinden belli oluyordu hepsi.

Gulf kolay kısmı halletmişti. Sırada ise zor olan kısım vardı. Li Fei ile aynı fikirde olduğunu anlattığı kısım...

"O Bilge Kurul'un bir üyesi Mew. Sana yönetimde danışmanlık yapsınlar, gerektiğinde yardımcı olsunlar diye, bizzat kurduğun kurulun."

Ufak bir savunmayla başlaması daha iyi olabilirdi.

"Gerektiğinde yardımcı olsunlar diye Gulf, arkamdan iş çevirsinler diye değil."

"Sinsice hareket ettiğinin farkındayım. Ama hamleleri sana karşı değil, sürü için. En azından kendince."

Mew tam ağzını açmış itiraz edecekti ki, içinde bulundukları durumun bir detayı nihayet dikkatini çekti.

"Gulf... Ömrümün geri kalanı... Ben yanlış mı anlıyorum, yoksa sen şu an, gerçekten de, bana Li Fei'i mi savunuyorsun?"

Sessiz kaldı kara şaman.

"Gulf...", diye sızlandı Mew, dirseğini masaya dayadığı sağ eliyle alnını ovuşturarak. "N'olur bana o yaşlı kurtla aynı fikirde olduğunu söyleme!"

Sessizlik...

"Canımın yarısı... Bir şey desene!"

Bir iç çekti Omega.

"Konuşursam ağzımdan çıkanları beğenmeyeceğini açıkça belli ettin Alfa.", dedi sonra.

Kızgın değildi. Aksine çok iyi anlıyordu sevdiği adamı. Hissettiği dilemmayı da... İşte tam da bu yüzden, şu an sevdiği adamla değil, "Alfa" ile konuşmalıydı. Sevdiği adama karşı her türlü mağluptu çünkü. Ama belki bir kara şaman olarak, bir Alfa'ya galip gelebilirdi.

Kızılkaya DestanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin