YARATILIŞ "OMEGA"
Kurtlar Negül' ün bizzat kutsadığı ve sakındığı canlılar imiş. İşte bu yüzden birinin ihanetinin hesabı hepsine kesilmiş. Açgözlülüğünün ve hırsının kurbanı olan bir kurt, "Sürü"süne felaketi getirmiş. Negül' e sırt çevirip Kilre' ye sığınmış. Ama bu hem Negül'e hem de Kilre'ye hakaret demekmiş. Kilre ona bir ders vermek istemiş. Bu yüzden kurdun teklifini kabul etmiş.
Başlarda bu kurt zafer kazandım zannediyormuş. Lakin, gel zaman git zaman, "Sürü"de hiç dişi kurt doğmaz olmuş. Hayvan donuna girebilenlerin sayısı da düşmeye başlamış. Negül'ün onlara kestiği cezanın bir parçasıymış bu durum.
Bunun üzerine, "Sürü"deki kurtlar, insan köylerine gidip kendilerine eş almaya başlamışlar. Sonuçta ana-babadan sadece birinin bu kuta sahip olması yeterliymiş. Üstelik, onlar bir "Sürü" olarak birleşip kendilerini soyutlamadan önce, bu çok doğal bir durummuş.
Ama Ayum da onlara öfkeliymiş. Yüzlerce cana erken ölüm getiren bu "Sürü"ye, o da bir ceza kesmek istemiş. Bu yüzden hepsinin erkekliklerini ellerinden almış ve hayvan donuna girebilenlerin sayısı tek haneli rakamlara kadar düşmüş.
Ayum onlara bunu yapmadan önce kurtlardan biri, insan köylerinden genç bir kızı hamile bırakmayı başarmış.
Gebe kadın tüm bu lanetlerden ve daha beterlerinden korunmak için gebeliği boyunca her gün dua etmiş. Üstelik sadece birine değil, tüm ilahi varlıklara yalvarmış. Bebeğinin kurtuluşu nereden gelecekse, razıymış.
Bu arada Kilre, Negül ve Ayum bir araya gelmiş. Kilre tabi ki anlaşmanın bir takım sonuçları olacağını biliyormuş ama o kurdu kibrinden ve açgözlülüğünden dolayı cezalandırmak istemiş. Bu yüzden anlaşmayı kabul etmiş ve Negül'ün uygun gördüğü cezayı beklemiş. Ama o da bu denli bir katliam ve soykırımdan rahatsızmış.
Velhasıl kelam, hepsi cezayı sona erdirmeyi kabul etmiş. Lakin bu bebek Negül'ün cezası sırasında vuku bulduğu için, mecbur erkek olacakmış. İş Ayum'a düşüyormuş. Ayum'un tek yapması gereken çocuğa erkekliğini vermekmiş. Ama Kilre, "Sürü"nün "Kuzey"e yaptıklarından ötürü, kurtların arasında çıkabilecek bir çeşit kan davasına dikkat çekmiş. Bu yüzden de, tanrıların kutsadığı bir birleşmenin, bir evliliğin, onları barıştırıp, olası herhangi bir savaşın önüne geçebileceğini vurgulamış. Ayum, onun bu kadar işbirlikçi olmasına şaşırsa da teklifi kabul etmeye hazırmış. Lakin Kuzey'deki kurtların hepsi erkekmiş. Kurdun, Negül'den yüz çevirip Kilre' ye sığınmasına karşılık Kilre'den isteği, Kuzey'deki kurtları ölümle yüzleştirmesiymiş. Kilre'nin öletinden ise, hiçbir dişi sağ çıkamamış.
Negül itiraz etmiş. Üç ilahi varlığın bu konuyu çözemiyor oluşu onu gücendirmiş. Kilre ise eril bir bedene dişilik bahşedip edemeyeceğini sormuş Ayum'a. Ayum mümkün olduğunu lakin bunun düzeni bozacağını söylemiş. Negül o zaman bunu sadece kurtlara bahşetmesini ve öylesine nadir kılmasını istemiş ki, böylelikle düzene hasarı en aza inecekmiş. Böylece sadece kurtlar, eril bir bedende de olsalar dişil bir ruha sahip olabilecek ve sadece kurtlardan gebe kalabileceklermiş. Eh, bunu kurtlar arasında bile ender görülmesini sağlamak da yine Ayum'a düşüyormuş.
Ayum'un şüpheleri varmış ama gebe kadının ağıtlarına daha fazla kayıtsız kalamamış. Kadının karşına dikilip gülümsemiş ve çıplak karnına bir öpücük kondurmuş. Böylece bebeğe dişil bir ruh üflemiş ve doğurganlık bahşetmiş. Lakin bu can, varlığını neredeyse gerçekleştirmek üzere olduğundan, beklenmedik bir şey olmuş. Bebeğin alnı, ana rahmindeyken alev almış. Aynı anda kadının sancıları başlamış ve tek başına doğurmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızılkaya Destanı
Fantasía"Kilre beline kadar inen saçlarını savurdu ve havada süzülen bir tel ufalanıp toprak oldu. Negül suyla kaplı dünyasının toprak olduğunu görünce kederinden ağladı, yağmur oldu. Yası o kadar uzun sürdü ki, nihayet durdurduğunda toprağın dörtte üçü suy...