İlk gelen Alfa'nın kervanı olmuştu.
Hava hafiften ılımış, kat kat kürklerden bazıları çıkmıştı. Birkaç aya Alkım'ın kıyılarına varmış olurlardı.
Saj ile ateşin başında otururlarken etrafı kolaçan etmesi için dört yöne gönderdikleri gözcülerden biri, dörtnala geldi.
"Alfa! Saj! Kızılkaya istikametinde hareket var! Geliyorlar!", dedi.
Haber Mew'i olması gerekenden bir miktar daha sevindirmişti. Kızılkaya'nın kurtları vardı tabi etrafında ama Kuzeylilerin içinde kendi birazcık...
El gibi hissediyordu.
Utanıyordu böyle hissettiğine. Sonuçta hepsi onun sürüsü, ailesi idi. Fakat biliyordu ki Kuzey'in kendi yaşamı, kültürü vardı ve hiçbir zaman, deneseler bile, Kılzıkaya'ya uyum sağlayamayacaklardı. Oraya yerleşmeyi denemeyeceklerdi bile.
"Yarım saate burada olurlar! Ateşi fark etmişlerdir sanıyorum!", dedi ve selam verip uzaklaştı gözcü.
α
Kervanın başında Chanyeol'ü görünce adeta yüzü aydınlandı Alfa'nın. Hemen yamacında ölü gözlü kar faresini görünce aynı hızla düşecek gibi olduysa da bozuntuya vermeden sarıldı kızıl saçlı gence, atından iner inmez.
Eh, Myr'e pis bir bakış atmayı ihmal etmemişti!
Fakat o mağrur, o burnu havada adamın yerinde yeller esiyordu! Yerine mahcup, ağırbaşlı biri gelmişti!
Alfa'nın sert çehresine karşın utangaç bir tebessüm edip başını eğdi.
Ya Sun ile münasebetlerinden dolayı Alfa'nın gözüne girmeye çalışıyordu ya da yine Sun ile münasebetlerinden dolayı kendini gerçekten mahcup hissediyordu.
Ne denli yakınlaşmışlardı bunlar böyle!
Herkes yerleşip atlar sulanıp yemlendikten sonra Chanyeol Alfa ile özel olarak konuşmak için izin istedi. Çadıra vardıklarında da hemen söze girdi:
"Birtakım havadisler var Alfa."
Mew iki kaşının arasını kırıştırıp "Dinliyorum.", dedi. Meraklanmıştı.
"Li Fei... Ona güvenmemekte haklıymışsınız. En başında Baytolun ve Üstat Miyagi'yi kışkırtıp üstümüze salan, birlik olup baskın yapmalarını örgütleyen oymuş. Ardından Kuzey konusunda bu kadar ısrar etmesinin sebebi de, kendileri başarılı olamayıp teslim olmak icap edince, Kuzeylilerin sizin icabınıza bakacağına güvenmesiymiş. Lakin sizin onları da ikna ettiğinizin haberi gelince, Purav'a haber salmaya çalışırken yakaladık kendisini. Her şeyi itiraf etti. Hiçbir şey yollayamadan yakaladığımızı iddia ediyor fakat şaşırtma şansımızı kaybetmiş olabiliriz."
Mew her cümlede gerildi. Ensesindeki tüyler hafiften uzadı, tırnakları sıktığı yumruklarında avuçlarına battı. Dişleri alt dudağını kesti ve bir hırlama kaçıverdi dudaklarının arasından.
Bir iki kurt seğirttiyse de Alfa'nın çadırına, Chanyeol onları sorun olmadığına ikna edip yolladı.
"Nerde peki şimdi!", diye kükredi adeta.
"Shin amca önderliğindeki Heyet toplanıp onu ihanet suçundan yargıladılar ve kendi kabilesinden kurtlarının şahitliğinde, idam ettiler. Bir iki itiraz olduysa da Bilge Heyet durumu idare etti, açıkladı."
Mew bir nebze rahatlamıştı.
"Sürünün başında kim var?"
"Asıl olarak Heyet. Fakat Erden'i sorumlu kıldım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızılkaya Destanı
Fantasy"Kilre beline kadar inen saçlarını savurdu ve havada süzülen bir tel ufalanıp toprak oldu. Negül suyla kaplı dünyasının toprak olduğunu görünce kederinden ağladı, yağmur oldu. Yası o kadar uzun sürdü ki, nihayet durdurduğunda toprağın dörtte üçü suy...
