Cavit, Ali ve Kemal’e yukardan yukardan bakarak Buğra’nın yanındaki sandalyeye geçip oturdu. Gururu okşanmıştı. Cavit, Buğra onların hayatına girdikten sonra onu örnek almaya başlamış, oturması kalkmasını, yürüyüşünü, neredeyse tüm hareketlerini taklit eder olmuştu. Saçlarını bile aynı şekilde kestiriyor, aynı şekilde tarıyordu. Özge’nin yanından daha kıymetliydi onun için Buğra’nın yanı.
Yemeğin ardından Cavit’e matematik ödevinde yardım eden Buğra, sonrasında gıdıklama canavarlarının acımasız parmaklarının arasında katılıp nefessiz kalana kadar onları eğlendirdi. Özge ve Fadik çay içip sohbet ettiler. Çok geç olmadan Buğra onları eve bıraktı. Özge evde yalnız olduğu için çabucak gidip geldi. Arka taraftan kapak, çekmece sesleri geliyordu. Yatak odasında belli ki Özge bir şey arıyordu.
“ne arıyorsun güzelim? “
“kıyafetlerimin çoğunu. Giydiğim giymediğim, hiçbiri yok “
“annemle topladık ya Salı günü. “
“hiç hatırlamıyorum. “
“emin olamadıklarımla, idare edecek kadarını bıraktık sadece. Lazım olan bir şey varsa açayım valizini “
“hı! Gerek yok. Geceliğime bakmıştım ama şart değil “
“hemde hiç şart değil “
“pijama giyerim “
“gerek yok diyorum ya”
“Ali Buğra abi bizi eski evimizin oraya götürdü dedi. Bir planın mı var? “
“annelerinden bahsedince, bu kadının çocuklarının izini yolunu bilmiyor olduğu geldi aklıma. Kimse çocukların bizde olduğunu bilmiyor. Anca bir yerlerde karşılaşmaları lazım. O da tanırsa. Evin tam yerini öğrendim. Elif nine hani evden çıkarılınca bir komşularında kalmış olduklarını söylemişti ya, yarın gidip o komşusunu, onları ve annelerini tanıyan kim varsa hepsi ile irtibata geçmeyi düşünüyorum. Sen istersen arabada bekler, istersen benimle gelirsin. “
“telefon adres bırakacağız, bir gün anneleri çıkar gelirse bulabilsin diye, değil mi? “
“aynen öyle sevgilim aşkım. Sabah kahvaltı yapıp çıkarız. Dönünce biraz daha toplanırız. Cumartesi sabahı yola çıkalım anca gider yerleşiriz. Yarın akşam istersen kızlara söyle bize gelsinler, Arhan ve Sarp da gelsin. Gitmeden görüşelim bi. Kaç kere geldiler, her gün aradılar seni. Ama seninle bir türlü konuşamadılar. Çok üzülüyorlardı. “
“ canlarım benim. Yarın ararım, unutturma ama bana olur mu? “
“hatırlatırım bebeğim. Yeterince sohbet ettik herhalde değil mi? “
......
Buğra arabayı marketin önüne park etti. Özge ile marketi işleten kişinin yanına gittiler. Genç kıza Elif nine ve torunlarını tanıyıp tanımadığını sordular. Yıkılmayan iki evden birinde yaşayan kız Elif nineyi çok iyi tanıyordu. Gelinini de tanıyordu ama uzun zamandır görmemişti. Özge onları tanıyan başka kimselerin olup olmadığını sordu. Kız kapıya ilerleyip karşıdaki binanın üçüncü katını gösterdi. Elif ninenin eski ev sahibi orada oturuyordu. Sonra karşı kaldırıma geçti. Onları yanına çağırdı. Üç yan binanın birinci katını, ikinci katını, bir sonraki binanın zemin katını gösterdi. Bu oturanların hepsi çok uzun zamandır orada yaşayan, onları yakinen tanıyan kişilerdi. Kıza telefon numaralarını bırakıp, eğer onları soran biri olursa vermesini rica edip oradan ayrıldılar. Eski ev sahiplerinin ziline bastılar. Annelerini ne onlar ne de diğer gittikleri komşular görmemişlerdi tekrar. Onları ne arayan, ne soran olmuştu. Olursa diye telefon numaraları bırakıp eve döndüler. Özge, Serap ve Beyhan ile konuşup eve davet etti. Özge
![](https://img.wattpad.com/cover/318674334-288-k856623.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ (tamamlandı)
RomanceÖzge defalarca ölümün kıyısına gidip günlerce oradan, geride bırakmak üzere olduğu hayatı düşünmüştü. Öldüğünde tekrar kavuşacakları zamana kadar , hasret, özlem, aşk acısı gibi duygular yaşayacak mıydı? Yoksa film bitecek, motor duracak, son sahn...