Kızıl saçlı genç bir kız Buğra'nın boynuna atlayıp bacaklarını beline dolamıştı. Yüzünü görememişti Özge.
" eşek kadar oldun kız, in kucağımdan"
"Öykü sen! " dedi hayretle Özge.
Öykü kucağından inip Özge'ye sarıldı.
" nasıl sürpriz ama gençler? Annem ara kızım gitmeden dedi ama ben sizi şaşırtmak istedim. Bebekli onlar evdelerdir dedim. Ya sizi çok özledim "
Özge
" gözlerime inanamıyorum hala. Şok içerisindeyim. Ne kadar büyümüş, ne afet bir şey olmuşsun"
" ben deyince kabahat oldu demin. Gözünü oyarım diyordun. Haksız mıymışım? Tabi tanıdım hemen ben. Onun rahatlığı ile yani"
Öykü
" aşkım hala çok yakışıklısın. Bu kadın doğurunca yıpranmış, çirkinleşmiştir, saçı başı dağılmıştır dedim ama. Yani belki bir şans doğar bana diye. Hayal kırıklığına uğradım şimdi. Gittikçe güzelleşiyor maalesef "
" kim bilir kimler koşuyordur peşinden senin "
" kim koşsun Özge abla? E burada mı sohbet edeceğiz. Ay inşallah uygunsuz bir zamanda gelmişimdir bu arada. "
Buğra gülerek
"deli kız! Zamanlaman her zamanki gibi bir harika. Geç içeriye hadi. Pamuk şekerim benim. "
" bana senin dışında ilk pamuk şekerim diyen adamla evleneceğim "
" sana benim dışımda kimse pamuk şekerim diyemez. Başka hitap bulsun"
" abilerin en tatlısı, en yakışıklısı, en karizmatiği. Çocukluk aşkım. Nasıl yapışırdım yakana, paçana ama. "
" Özge'yi yanımda görünce bir bakışın vardı. Hatırlıyor musun sevgilim? "
" füze atmıştın bakışlarınla. Gördüğüm en tatlı bakıştı. "
" ne çok kıskanmıştım. Saçları cıvır cıvır çok çirkin demişim anneme uyurken. Hala anlatırken gülüyor. Gerçi hatırlıyorum her şeyi. "
Özge
"ne iyi yaptın da geldin."
"uçuşlar iptal olur diye çok korktum ama şükür öyle olmadı. "
" valizin nerede? "
" yarın annemler getirecek. Uludağ'a gideceğiz de ben bir gün önce çıkıp sizi görmek istedim. Yarın sabah Bursa'ya geçeceğim. Buluşup gideceğiz "
Buğra
" tam zamanı tabi. Neyle gideceksin?"
" feribotla abicim "
" bırakırım ben seni fıstığım "
" hiç gerek yok yakışıklım. Taksiye atlar giderim "
" aman büyümüş te yalnız seyahat edermiş. Ben bırakacağım seni. En azından feribota kadar. "
Özge
" aç mısın kuzum? "
" kurt gibi "
" hemen sana tabak hazırlayayım güzelim "
" zahmet olacak ablacım "
"estağfurullah ne zahmeti"
Özge mutfağa gidince Öykü
" eviniz mis gibi bebek kokuyordur diyordum ama daha çok yağ, hamur gibi bir şey kokuyor. "
"pişi kokuyor "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ (tamamlandı)
RomanceÖzge defalarca ölümün kıyısına gidip günlerce oradan, geride bırakmak üzere olduğu hayatı düşünmüştü. Öldüğünde tekrar kavuşacakları zamana kadar , hasret, özlem, aşk acısı gibi duygular yaşayacak mıydı? Yoksa film bitecek, motor duracak, son sahn...