Ölümsüz 82

12 1 0
                                    

Özge Sevgi ile çay içtikten sonra kalktı. Firuze gözleri kapanmasına rağmen kalmak istiyordu. Eve girerken hala ağlıyordu. Özge üstünü değişirken o uyuyakaldı. Üzerine battaniye örtüp mutfağa girdi. Yemek yaparken Serap'ı aradı. Serap ikinci kitabını yazdığı için inzivaya çekilmişti. Sarp ile nişanı atmışlardı. Biraz sohbet edip telefonu kapadı. Televizyonu açtı. Bir kanalda yayınlanan gezi programını izlemeye başladı. Kadın programcı onun hayalini yaşıyordu. Ülke ülke geziyor, kültürlerini, popüler yerlerini, yemeklerini tanıtıyordu. Yıllar önce böyle bir program yapma hayalinden Buğra'ya bahsetmişti. Buğra onun çok göz önünde olmasını ve kendinden kilometrelerce uzak olmasını istemediği için "ilerde tüm dünyayı birlikte gezeceğiz "diyerek konuyu kapatmıştı. Hayallerinden ne denli uzak olduğunu düşündü. Mutlu bir evliliği vardı. Tatlı atışmalarla sorunları büyütmeden hallediyorlardı. Sağlıklı ve huzurlu bir çocuğu vardı. Evine eşyalarına baktı. Ne baba evinde, ne kendi evinde maddi sıkıntı yaşamıştı. Zengin ve varlıklıydı. Banka hesabında bir kuruşuna bile dokunmadığı bol sıfırlı haneleri olan yüklü miktarda parası vardı. Dışarı çıktığında hala bakışları üzerine çekecek kadar güzeldi. Hayat rutinini gözden geçirdi. Her sabah saat altıda kalkıyor, kahvaltıyı hazırlıyordu Buğra'nın kıyafetlerini hazırlayıp uyandırıyor, o kahvaltısını yaparken çay içerek ona eşlik ediyordu. Buğra'yı öpe koklaya işe gönderiyor, Firuze uyanana kadar toz alıyor, tuvaleti, banyoyu temizliyordu. Firuze ile kahvaltı yapıp mutfağı topluyor sonra onunla uyuyana kadar ilgileniyordu. Banyo yaptırıp uykuya dalınca etrafı topluyor, akşam yemeği için mutfağa giriyordu. Firuze uyanınca karnını doyurup Buğra'nın gelmesini bekliyordu. Buğra duş alıp çıkınca masayı hazırlıyor, yemek faslından sonra mutfağı toplayıp onların yanına gidiyordu. Buğra salona girince pikaba bir taş plak koyuyor, onun dizine yatıp Firuze'yi izliyordu. Firuze gece uykusuna yatınca biraz sohbet ediyor, genelde saçlarını okşarken uyuyakalan Buğra'yı yerine yatması için kaldırıyor, etrafı toplayıp uyuyordu. Yaşadığı hayat ve hayalindeki hayat birbirinden farklıydı. Zil sesiyle televizyonun sesini kısıp kapıyı açtı. Gelin görün ki zihnindeki sesleri kısamıyordu. Yemekten sonra salona gitmeyince Buğra yanına geldi.

"niye burada oturuyorsun yavrum? Ha gelecek, ha gelecek bir saat oldu. "

"oldu mu o kadar, dalmışım. Geliyorum hemen "

"minnoşum ne kadar yorulduysa kucağımda uyuyakaldı. Yerine yatırdım. Ve bende yerime yatmak istiyorum artık "

Özge'yi kucaklayıp yatağa götürdü. Uzanıp kolunu açtı. Özge koluna başını dayadı.

"bu akşam biraz durgun gördüm seni. Halbuki öğlen pek enerjiktin"

"... "

"bugün bizim servisten bir Özge geçti. Aman Allah! O nasıl bir Özge'ydi öyle"

".... "

"nazar mı değdirdiler benim karıma? "

".... "

"bak bakayım bana. Canın mı sıkkın senin? "

" yo"

"bana mı kızdın? "

"yo"

"neyin var sevgilim? "

"uykum var, uyuyalım mı? "

"ben seni çok özledim ama"

"sonra, lütfen "

" benimle niye böyle soğuk konuşuyorsun?"

"yoruldum aşkım, uykum geldi. "

"şirket ile konuştum bebeğim. Cuma günleri bir hanım gelecek artık. "

ÖLÜMSÜZ (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin