"önce şu tehditkar yumruklarını indir ama . Çok tehlikeli duruyorlar. Dedim valla Oğlum Veli'ye enişten saçıma dokunduğunu görürse elini kırar diye. Gördün değil mi? "
"git bi ya! Ne Oğlum Veli'si? Veli'yi gördüm ben Yalova'da. O sıska, kalıpsız, bıyığı henüz terlemiş bir çocuktu. Oğlum Veli kim, bu kim. "
"niye gelmedin ki yanımıza? "
" geleydim de ikinizi denize mi ataydım. Yada kafalarınızı mı tokuşturaydım. Elimden bir kaza çıkmasın diye gelmedim. "
" benim kıskanç, haşin sevgilim. Senin aklın basıyor mu gerçekten seni aldatacağıma. Sana bir erkeğin yaklaşabilmesi, eline su dökebilmesi için on fırın ekmek yemesi gerek. Hem senin kadar yakışıklı bir oğlan doğurulmadı hala. Aradığımdan değil de , yanlış anlama yani "
Buğra başını önüne eğdi
" eğer oysa çok karizma bir herif olmuş. Özge yanımda Firuze olmasaydı, kim bu diye sormazdım bile "
"biliyorum, bilmez miyim hiç. Ne kadar değişmiş ama değil mi? Ben onu tanıyana kadar ooo"
Buğra utana sıkıla Özge'ye baktı.
"çok kötü oldum kızım ya."
Dudaklarını onun alnına dayayacak şekilde üzerine eğildi.
" kusura bakma "
" ben seni öyle görsem Firuze falan dinlemem şahsen. O kadının saçlarını yolar, seni doğduğuna pişman ederim."
" vur beni, ölümüm senin elinden olsun "
"durumu anlamasaydım, birazdan benimki de senin elinden olacaktı. "
Buğra güldü. Özge'yi kendine çekip göğsüne bastı.
"yine de doğru değil. Millet görse benim gibi anlardı. İyi kötü bir çevremiz var. Herkesi geç, ben kim olursa olsun sana dokunmasını istemiyorum. Bin defa söyledim bi de. Yok kardeşim gibi, yok babam yaşında ben anlamam. Aile, akraba tamam. Onun dışında samimi dost falanda dinlemem. Biraz mesafe koy arana bu dediklerim dışındakilere. Bi Eray, o rahatsız etmez öyle. Ben milletin saçını başını, orasını burasını elliyor muyum? "
"sen yaptın mı maşallah yani, bildiğin sonuna kadar "
"zeytinyağı gibi üste çık hemen. Kutsal ile yaptıkların? Gayet bilinçli, gayet niyetli değil miydi? Ben ucundan kıyısından flört bile etmedim "
"başa dönüyoruz yine. Dikkat edeceğim okey. "
"halâ elim ayağım titriyor "
" yazıyorum bu bana başta söylediklerini bir kenara. Pislik, bok kafalı "
"aman hiç kaçırma, mutlaka yaz. Yeri gelir kullanırsın "
"kızımın sesi niye çıkmıyor? "
"bilmem, oyuncakları ile oynuyordu"
"balkona çıkmış olmasın, aman Allah'ım! "
"kilitledim kapıyı, çıkamaz"
Özge koşarak salona gitti. Firuze salondaki saksının toprağını bir güzel etrafa saçmış onu avuçlayıp oynuyordu. Onu öyle görünce önce iyi olduğuna sevindiler. Salona girdiklerinde Özge koltuğun üzerini gördü. Koltuğa toprağı taşımış, üstüne su döküp çamurlaştırmıştı. Buğra'ya baktı. Ağlamaklı bir gülme ile
" bu çıkar mı sence? "
"kız gıbıdık ne yaptın sen böyle? "
" baba cici, anne cici "
![](https://img.wattpad.com/cover/318674334-288-k856623.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ (tamamlandı)
RomantikÖzge defalarca ölümün kıyısına gidip günlerce oradan, geride bırakmak üzere olduğu hayatı düşünmüştü. Öldüğünde tekrar kavuşacakları zamana kadar , hasret, özlem, aşk acısı gibi duygular yaşayacak mıydı? Yoksa film bitecek, motor duracak, son sahn...