ÖLÜMSÜZ (tamamlandı)

Ölümsüz 58

Kardeşi ve Buğra sabah koşuya çıkıp dönüyorlardı. Kahvaltı yapıp birlikte geziyor, sonra yemek hazırlıklarına girişiyorlardı. Buğra ve Metin bey tavla oynarken kardeşi sıranın ona gelmesini bekliyordu. Özge

" anne"

"efendim kızım "

" ben bu yaz bir dil okuluna kayıt olmayı planlıyorum. "

"git tabi annem "

"ama yurtdışında "

"Buğra ile mi? "

" ben sadece "

" öyle şey olur mu hiç? Buradaki okulların suyu mu çıktı. Kocanı bırakıp gitmek nedir? "

" yerinde öğrenmek istiyorum. Seneye öğrenci değişim programı ile yurtdışında üniversiteyi bitirmek için başvuru yapacağım. Ön hazırlık olsun diye buna karar verdim "

" aaa saçmalama Özge. Buğra ne diyor bu duruma? "

" biz daha evlenmeden önce planladığım bir şeydi bu. O yüzden arkamda duruyor "

" ne yapsın çocuğum. Keçi gibi inadın olduğunu biliyor tabi, gitme desem ne fayda demiştir. Valla kızım evli barklı kadınsın artık, sana karışamayız. Ama benim rızam yok. Tabi eğer soruyorsan"

" eğitimimiz için her şey. En iyi şekilde tamamlamak için "

" bak kızım, halin vaktin yerinde. Çocuk seni mutlu etsin diye kendini paralıyor. Ne istesen önünde. Hayır yani, ihtiyacın yok. Sen al diplomanı eline. Ama artık önceliğin kocan, evliliğin olmalı. Değer mi gittiğine çocuğum. O kadar zaman ayrı gayrı. Hiç elle tutulur bir tarafı yok "

Buğra konuşmaları duyuyordu. Yaz için planından haberi olmamasına rağmen, yanlarına gidip Özge'nin arkasına geçti.

" konuşmanızı duydum da. Annecim biz bu konuyu Özge ile çok evvelde konuşmuştuk. Ben onun verdiği her kararının arkasındayım. Özge gider gelir, ben gider gelirim. Sonra bu cadı, onu yapacaktım, bunu yapacaktım sen mani oldun der. Biliyorum ben karımı. Daha net bir şeyde yok hem. Öyle herkesi ha deyince kabul etmiyorlar. "

"yani tabi, öyle kesin bir şey yok. Hani olursa"

" Metin bey duyuyor musun kızın ne diyor? "

"duyuyorum gülüm. Kocanın olduğu yerde babaya söz düşmez diye susuyorum. Ne demişler karı koca arasına girilmez. Onlar en doğru kararı kendileri versin. "

Buğra

"estağfurullah babacım. Sizin her sözünüz bizim için kıymetli. "

Buğra'nın tek umudu onların buna mani olmasıydı. Onlar ise müdahil olmak istemiyorlardı. Kardeşi

" abla ya! Bende geleyim mi? Yaz okuluna yani. Of be çok güzel olur"

" otur oturduğun yerde sen. Senin sınavın var. Tercihler, kayıtlar, onlar bunlar. Seneye ben seni gönderirim söz "

" unutma bu sözünü ama. Ben öyle bir söz vermedim deme sonra. Ona göre hayal kuracağım "

" sen üniversiteyi bir kazan. Söz en iyi dil okuluna kendi elimle yazdıracağım ( tabi o günlere sağ çıkarsam) "

" ablam benim be! Valla deli gibi ders çalışıyorum. Okul, dershane, testler derken beynim yandı. Malatya'da bu yaşlı insanlar ile çiftçilik yapmaya hiç niyetim yok "

Metin bey

" sen bize mi yaşlı dedin kerata! Ben senin gibi on delikanlıyı cebimden çıkarırım"