Ölümsüz 69

21 2 0
                                    

Buğra'nın dersleri iyice ağırlaşmıştı. Firuze ile zaman geçirmek için o uyurken ders çalışıyor, uyandığında onunla ve Özge ile ilgileniyordu. Neriman hanımın sağlığı bozulduğu için Fadime İstanbul'a dönmemişti. Eve gelen yardımcı her gün gelmeye başlamıştı. Darende işini yapıp gidiyordu. Az konuşuyor, özel hayatı ile ilgili tek kelime etmiyor, Özge'nin sıcak ev sahibeliğine tepkisiz kalıyordu. Özge çalışan yardımcıları ile ailedenmiş gibi yakın olmayı tercih ediyordu. Onlar hakkında her şeyi bilmek varsa ihtiyaçlarını gidermek istiyordu. Darende bir kapalı kutuydu. Buğra eve geldiğinde o gidiyordu. Herhalde Buğra'yı sadece tozunu aldığı fotoğraflarından tanırdı. Yüzüne bakmadan "hoş geldiniz, iyi akşamlar "deyip gidiyordu. Buğra'nın cömert tavırlarına başka birisinden alışık olmadığından, böyle bir şeyin muhakkak bir karşılığını isteyeceğini düşündüğünden ona karşı özellikle mesafeli duruyor, yardımlarını geri çevirmeyi doğru buluyordu. Buğra onun bu tavırlarından az çok ne düşündüğünü anladığı için aynı saygılı mesafeyi o da koyuyordu. Özge ona da tıpkı Bahar'a dediği gibi Buğra'nın her şeyi ile sadece kendisinin ilgilendiğini belirtmiş, yatak odasına girmemesini rica etmişti. Buğra Darende'nin onu bu kadar yok saymasına sebep bunu görüyor, Özge'ye

"kızın gözünü ne kadar korkuttuysan bana hayalet gibi davranıyor "

"neyi ne için yaptığını anlamak mümkün değil. Kaç aydır yanımızda çalışıyor. Az çok tanırsın kim olsa. Ne bizi tanıma, ne kendini tanıtma niyeti var. "

" akşam asansörde karşılaştık. Yorgun görünüyordu. Bende eve bırakmayı teklif ettim. Öyle baktı ki yarın gelmeyeceği hissine kapıldım "

"yok canım! Mutaassıp bir hanım, ondan böyle nazik tekliflere bile hoş bakmıyor "

"bende huzursuz oluyorum böyle davranınca. Kötü bir şey yapıyor hissine kapılıyorum. Robot olmadığını da sadece böyle tavır yapınca anlıyorum gerçi "

"kızın arkasından konuşmuş gibi olduk, en iyisi kapatalım bu konuyu. "

"sen yardımcılarımızla samimi bir iletişim içinde olmayı seversin ya, Darende 'de bunu yakalayamadığın dikkatimi çekti. Memnun değilsen eğer hani..

" yo gayet memnunum. İşini titizlikle yapıyor. Kendine göre prensipleri vardır. İlla herkes ile kardeş gibi olacağız diye bir şey yok. "

" giyimi kuşamı, oturması kalkması varlıklı, gün görmüş biri gibi. Öyle değil mi? "

"evet, o benimde dikkatimi celp etti. Asil bir duruşu var. Çalışması keyfi mi, yoksa ihtiyaçtan mı anlayamadım. "

" ihtiyacı olmasa neden böyle bir işte çalışsın ki. Belki de sonradan durumu bozulmuştur. Mecbur kalmıştır. "

"bu iş için çok fazla donanımlı. Birçok konuda bilgi sahibi. Üniversite okumadığını biliyorum. Demek ki bir şekilde kendini geliştirmiş. "

" bilgi sadece üniversitede verilen bir şey değil sonuçta. "

"tabi. "

Sömestr tatili ile evlilik yıldönümleri de yaklaşmıştı. Buğra planlarını bu sene Firuze'yi hesaba katarak yapıyordu. O geceyi dışarıda geçirmek istiyordu. Uzun zamandır baş başa kalmamışlardı. Her ne kadar kızından ayrı kalmak içine sinmese de planını bu şekilde yapmaya karar verdi. Beyhan iki çocukla başa çıkamazdı. Darende'den rica etmekten başka çaresi yoktu. Onun yanında ayrıca Meral veya Oya'dan da kalmalarını isteyecekti. Özge Firuze'yi emzirirken Darende ile konuştu. Darende akşamları çalışmayacağı konusunda başta konuştuklarını hatırlatıp nazikçe reddetti. Firuze Oya ve Meral'e alışıktı. Buğra doğru düzgün bebek tutmasını bile bilmeyen Oya'ya tek başına bırakamazdı. Meral ile konuştu önce. Organize olundu. Oya ile Eray, Ersan ile Meral seve seve birlikte bakacaklardı. Akşam zaten erken uyuyor, gece bir defa emmeye kalkıyordu. Uykusunda biberon ile beslenmeye alışıktı. Sırayla yanında biri duracaktı. Gece geç de olsa eve döneriz diyordu. Ama onlar sabah dönecek şekilde ayarlamak konusunda ikna ettiler. Artık planı devreye sokabilirdi. Lüks bir otelde yer ayırttı. Ne olur ne olmaz diye yakın bir oteli tercih etti. Sıra hediye bakmaya gelmişti. Takı baktı önce. Özge boynundaki kolye dışında takı kullanmıyor, onu da hiç çıkarmıyordu. Alyansının yanına yüzük baktı. Sonra ondanda vazgeçti. Yürüyüşe çıktıkları bir gün bir mağazanın önünde durmuş, siyah kadifeden abiye bir elbiseye uzun uzun bakmıştı. Elbise hala vitrindeydi. Ayakkabı ve çantası ile birlikte aldı. Özge de Buğra için hediye arıyordu. Öğlen bebek uyurken çıkıp fikir ediniyordu. Sonunda ona bir kol saati almaya karar vermişti. Arkasına tarih ve saat yazdırmak istemişti. Ertesi gün gelip alabileceğini söylemişlerdi. Gidip saati aldı. Kapıdan çıktığında, Buğra da aynı anda yandaki mağazadan elindeki paketler ile çıkıyordu. Birbirlerine sonra ellerine baktılar. Saklayamadılar. Basılmış olmanın verdiği ifade ile gülümsediler.

ÖLÜMSÜZ (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin