ÖLÜMSÜZ (tamamlandı)

Ölümsüz 1

Teknenin ucunda oturmuş dalgaların gövdeye çarpıp köpürerek yayılmasını izliyordu. Buğra ise Urla ve Karaburun arasında kalan yamaca bakıyordu. Özge ile ayrı oldukları ilk yaz, o yamaçtaki bir kayanın üzerine oturmuş, saatlerce Özge ile yaşadıkları günleri düşünüp Özge'yi sahne sahne şu an geçtiği yerlerde, bir filmi açık hava sinemasında izler gibi izlemişti. Şimdi Karaburun'dan, Özge ile baş başa , nice ayrılıkları, yorgunlukları, gözyaşlarını koyu mavi sulara atarak , açıklara, daha açıklara, çok uzaklara gidiyor, mutlu günlere yelken açıyorlardı. Haziran güneşi Özge'nin bitkin düşmüş bedenini ısıtamıyordu. Onu ısıtan tek şey Buğra'nın sıcak bakışlarıydı. Dümeni bırakıp kamaraya indi. Özge'nin hastalığı boyunca omuzlarında taşıdığı, kötü anıları çağrıştıran, annesinin ördüğü siyah şalı bir eline, yeni aldığı krem rengi şalı bir eline aldı. Özge'nin yanına gidip

" at bunu sevgilim, artık omuzlarında bu şalı görmek istemiyorum. "

"nereye aşkım, denize mi? "

"evet. Sırtımızda, hafızamızda, kalbimizdeki bütün yükleri ata ata gideceğiz. Hadi at gitsin "

"denize atılır mı hiç aşkım bu. Durduğumuz yerde çöpe atarız. "

Elinden aldığı gibi havaya fırlattı. Siyah şal taşıdığı kara günlerin ağırlığıyla çok da havalanamadan biraz havada süzülüp suların içinde kayboldu. Artık o teknede sadece aşk ve umut olmalıydı.

" bizimle birlikte daha fazla durmasına müsaade edemezdim. "

Yeni şalı Özge'nin omuzlarına doladı. Yanına oturdu, elini vurarak dizlerini gösterdi . Özge şalını iyice gövdesine dolayarak dizlerine yattı.

" denize beni atmalıydın aslında. Benim omuzumdaki karanlığı attın ama senin omuzlarındaki yük hala burada. "

"yine saçmalamaya başladın sevgilim. Eğer sana kendini yük gibi hissettiriyorsam denize asıl benim atılmam lazım. "

"keşke hissettirsen, of desen keşke, demiyorsun. "

"demiyorum, çünkü hiç öyle hissetmedim. Sen ben sevgilim, sen ben! Biz bir bütünüz. Sen ne yaşadıysan bende yaşadım evet. İnsana eli, ayağı, gözü, kalbi yük gelir mi? Nasıl bana yük olmuş olabilirsin."

"benim yüzümden derslerinden geri kaldın, sadece o olsa iyi hayattan geri kaldın. Akranların disko, bar dolaşırken sen ameliyathane kapılarında perişan oldun. "

"iyi ki bekledim. Çok şükür Rabbime. Allah nasip etti beklemeyi, bekledim, bekledik. Sen bunun benim için ne büyük lütuf olduğunun farkında mısın? Kalbinin atmasına, hatta hatta on nefes fazladan almana razı olmuş hale gelmiştik. Ama sen yaşadığına pişman gibisin. Ve bu beni çok üzüyor. "

"yaşadığıma değil, yaşattıklarıma üzülüyorum. Şu halime bak, değdi mi çabalarınıza? "

"ne varmış halinde? Ne badireler atlattın, biraz yıpranmış olmanı mı dert ediyorsun sevgilim. Kendine biraz zaman tanımalısın. "

"çok çirkinim, kendimle aynada karşılaşmaktan korkuyorum..

" sen kimden bahsediyorsun acaba. Kim senin aynada gördüğün? Sen olmadığın kesin de. "

" yapma Buğra! Şu halime bak, yaratığa benziyorum. "

"evet, dünyanın en güzel yaratığı. Ve ben onu bir an önce kollarıma alıp sevebilmek için can atıyorum. "

" sana kadınlık yapamadım, ihtiyaçlarını karşılayamadım. "

" bende sana kocalık yapamadım o zaman. "