Sıkı sıkı sarıldı. Özge’nin telefonuna mesaj geldi. Oya erken çıkmış yemek yapmıştı. Eray ve Buğra’nın aralarından geçen tatsızlıktan haberi olduğunu, düzeltmek için yemek planı yaptığını söylüyordu. Onlar masayı hazırlarken Buğra, Eray’ın evine uğrayıp konuşacak arayı düzeltecekti. Eve gitmeden direkt oraya çağırdı. Plandan Eray’ın haberi yoktu.
Buğra’yı kapıda görünce şaşırdı.
“girebilir miyim? “
Kapıyı aralayıp salona yürüdü. Buğra kapıyı kapatıp içeri girdi. Eray koltuğa oturmuş televizyon izliyordu. Buğra televizyonun önüne geçti.
“girebilir miyim dedin girdin. İster otur, ister konuş, ister git. Televizyonun önünde dikilme. “
“ küs kalma kotamızı tam üç saat aştık, farkında mısın? “
“zaten üç saat oldu. “
“ küs kalma süremiz on dakikadan fazla olmadı hiç. Kaç kere mesaj attım, aradım, niye bakmıyorsun? “
“kızgın olduğum için olabilir mi? Sen git önce karınla aranı düzelt”
“ düzelttik, şimdi sıra bizde. “
“bu senin karında çok yumuşak yüzlü çıktı. Ben seni bu kadar çabuk affetmezdim. “
“dünden beri kök söktürdü merak etme. Seninle takıştık diye üzgün görünce kıyamadı sanırım. Yoksa daha çok uzatırdı. Sende uzatma lütfen. “
“Özgecanımı üzme Buğra. Kalbini kırma, karışma, kıskançlıklarınla boğma. Hoppa bir kadın olsa, orası burası oynasa tamam diyeceğim. Sen bu kızın ne yanlışını gördün oğlum. Hödük herif! “
“ sen bugün bana iyi saydın sıraladın yalnız “
“sen bu kızın hasta olduğunu unuttun herhalde. Üzülmeyecek, sıkılmayacak, uykusuz, besinsiz kalmayacak. Senin tek dikkat ettiğin şey ilaçları. Kara günlere dönmek istiyorsan devam et. Adam bastıra bastıra agresif olduğunu, tekrarlama olasılığının yüksek olduğunu söyleyip durmadı mı? Özge bir daha tekrarlarsa asla bana tedavi ol demeyin, demedi mi? Sen neyin peşindesin, ben anlamıyorum. Bu seninki sahiplenmek değil, paranoya. Seven insan kıskanır, bende kıskanıyorum. Ama yerli yersiz kıskançlık yapmakta bunaltır adamı. Git okulun en güzel kızına aşık ol, sonra başka kimse bakmasın de. Çirkin bir kız sevseydin madem. Kıskansan da içinde tut, belli etme bu kadar. “
“..... “
“ normal değil bak, hastasın sen. Çok ciddiyim. Sadece Özge’ye değil, kendine de yapıyorsun. Ne bileyim bi psikoloğa görün. “
“ söylediğin her şeyde haklısın. Ben bi randevu alayım en iyisi. Yok çünkü tutamıyorum kendimi. Daraldı kızda, farkındayım. Söz gideceğim ilk fırsatta”
“hah şöyle. Sen sizde bir şey soracaktın. Neydi o soracağın? “
“ya boşver, utanıyorum sormaya. Zaten cevabı aldım sonra “
“benden mi utanıyorsun. Deli mi ne? Merak ettim söyle işte “
“mahrem bir konu ondan “
“of Buğra adamakıllı anlat. “
“Oya’ya anlatmak yok ama, kalkar Özge’ye söyler ise Özge benim canımı okur. “
“ aramızda “
“ ya ben bir keresinde biraz geç kaldım da, ne dediğimi anlamaya çalış daha açık anlatmaya utanırım çünkü. Anladın mı neyi kastettiğimi? “
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ (tamamlandı)
RomansÖzge defalarca ölümün kıyısına gidip günlerce oradan, geride bırakmak üzere olduğu hayatı düşünmüştü. Öldüğünde tekrar kavuşacakları zamana kadar , hasret, özlem, aşk acısı gibi duygular yaşayacak mıydı? Yoksa film bitecek, motor duracak, son sahn...