18

32.5K 2.4K 205
                                    

Kaşığımı patatesin içinde döndürdüm birkaç tur iyice karışması için. Arada sırada kirpiklerimin altından ikisine bakıyordum. 

Birkan bey yüzündeki gülümsemeyle kumpirini karıştırıyordu. Baran da bir yandan karıştırıyor, diğer yandan bana bakıyordu.

Kaşığa bir parça aldım ve tam dudaklarıma değdirecekken Baran ''dur,'' dedi. ''Çok sıcak ağzım yandı az önce, üfle de ye.''

Ona baktığımda dudaklarının kızarık olduğunu gördüm. Gerçekten sıcak olmalıydı. Dediğini yaparak dudaklarımı öne büktüm ve üfledim kaşığa birkaç kez. Kokusu burnuma geldikçe açlığım artıyordu.

Kaşığı en sonunda ağzıma götürdüm ve uzun zaman sonra yabancıların arasında yediğim bir yemek boğazıma dizilmedi. Keyifle çiğnerken Birkan bey de yemeğinden başını kaldırdı.

''Okulunuz nasıl gidiyor?'' dedi sohbet açmak için. Baran'ın cevap vermesi için ona döndüm. 

Babasına baktı bıkkınca. ''Tonlarca aptalın içinde hayatta kalmaya çalışıyorum.'' dedi sıkkınca. 

Başımı sallayarak onayladım onu. Okuldakilerin paralarıyla gelen bir kibirleri vardı. İnsanları ezen, onları öldüren bir kibir.

''Canınızı mı sıkıyorlar?'' dedi kaşlarını çatarak . Gözlerinden ürkütücü bir bakış geçti.

Omuz silkip önüme döndüm. Modum düşmüştü. Gözlerimi kapadım ve birkaç saniye sonra geri açtım. Baran sinirliydi ve Birkan bey de gerilmişti. 

Spritemdan bir yudum alarak anda kalmaya çalıştım. Birkan bey derin bir nefes verdi sakinleşmek için. Sonra bakışlarını yumuşatarak bana döndü tekrar.

''Hala en sevdiğin kitap bülbülü öldürmek mi?'' dedi bana. Kaşlarımı kaldırdım. Sanırım bunu da annemden öğrenmişti.

Başımı salladım gülümseyerek . ''Başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüne bakabilmelisin. çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.'' dedim mırıldanarak.'' En seviğim kısımlarından biridir.''

Gülümsedi . Bu, biraz farklı bir gülümsemeydi. Mutlu olmuştu. Bir kitabı sevdiğim için neden bu kadar mutlu olduğunu anlayamadım o an.

''Benim de en sevdiğim kitaplardan biridir.'' dedi. ''Özellikle Scoutt. Onun sayesinde hep bir kız çocuğum olsun istemiştim.''

''Bizden bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum baba.'' dedi Baran alayla. ''Erkek olduğum için özür dilerim.''

Birkan bey oğluna göz devirdi. ''Yemeğinizi yeyin hadi.'' dedi tabaklarımızı göstererek. ''Soğudu yeterince. Aç kalmayın.'' 

kaşığımı aldım hemen. ''Sizinki de soğudu.'' dedim kısık bir sesle. Hemen ardından başımı tekrar öne eğerek yemeğime odaklandım.

Bundan sonrası Birkan beyin ara ara soru sorması, Baran'ın babasına sataşarak onu hayattan bıktırmasıyla geçti. Kısa cevaplar veriyordum ama bu konuşmak istemediğim için değildi. Sadece, gergindim, gerilmekte değildi aslında bu, başka bir şeydi. Garip bir şey. Farklı bir şey.

Heyecan gibi, içimi yiyen bir şey.

Kumpirin yarısını yediğim andan sonra tıkandım. Geriye yaslanarak gözlerimi kapadım ve elimi karnıma koyup ovdum. Doymuştum baya.

''Çok az yedin.'' dedi Baran birden. ''Doyduğuna emin misin?''

Başımı salladım. ''Ben çok yemek yiyemem zaten.'' dedim. Saatinin geldiğini bildiğimden çantamı aldım ve fermuarı açtım.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin