34

25.3K 2.3K 293
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın aşklarım <3


.

.

.

''Kır düğünü olsun istiyoruz.'' dedi annem bize gülümseyerek bakıp sevgilisine dönerken. ''Sade, akrabalar arası. Magazin falan da olmayacak, değil mi hayatım.''

Onları dinlemeyi keserek telefonuma döndüm. Ne kadar ısınmış olsam da kararlıydım. O düğüne gitmeyecektim. Bu bir tür gurur meselesiydi. Annem öylece kolay kurtulamazdı yaptıklarından.

Bir boğaz temizleme sesi geldi. Yesir'le olan konuşmamdan başımı kaldırmadım. ''Yalnız, amcamın bir itibarı var.'' Eslem'in üstten üstten gelen sesiyle kaşlarım çatıldı. Bakışlarım ukala suratına değdiğinde anneme küçümseyerek bakıyordu. ''Ne kadar ihtişamlı olursa o kadar iyi olur.''

Annemin ağzı ufak bir şekilde açıldı, ne diyeceğini bilemeyip kapadığında sinirlendim. 

''Sen kendi düğününde öyle yap o zaman.'' dedim sertçe. Kalbim boğazımda atarken kaşlarım çatık ona bakıyordum. ''Haddin olmayan şeyler hakkında yorum yapma.''

Herkes, ki buna Eslem' de dahil, şok içinde bana baktılar. Konuşmamı  beklemiyorlardı. 

Ben de öyle.

Birkan abi doğrulduğunda Eslem ondan önce cevap verdi. ''Sana ne oluyor?'' dedi öfkeyle. Baran ve Karam abi de doruldu. ''Burada söz konusu bizim ailemizin itibarı. Elbette karışırım.''

''Eslem!'' Birkan abinin sert sesiyle irkildim. ''Sözlerine dikkat et, Gök bu ailenin bir parçası ve herkesten fazla söz hakkı var. Sakın ona bir daha bu imayı yapmaya cesaret etme.'' otoriter sesiyle yutkundum.

Herkes gergince bir bana, bir Eslem'e bakıyordu. Bakışlarımı tekrardan telefona çevirdim kimseyle göz göze gelmemek için. 

Tam o sırada ekranıma bir çağrı düştü. Arayan Pars abiydi.

Pars abi(kahraman) arıyor.

Yukarı bakan ekranım kesinlikle Baran ve Karam abinin görüş açısındaydı. İkisi de arayanı görmüşlerdi. Ortamın gerginliğinden kaçmak için çok güzel bir fırsattı. 

İkilinin çatık kaşları ve rahatsız olmuş bakışları arasında oturduğum koltuktan kalktım. Annem gerginlikten elleriyle oynamaya başlamıştı ve Birkan abi de kızarmış Eslem'e bakıyordu. Ayağa kalkınca bakışları bana döndü ikisinin de. 

''Pardon.'' dedim bir açıklama yapmadan ve salondan çıktım hızlı adımlarla. Arama kapanmadan son saniye açtım.

Baran'ın kimin aradığını anneme söylediğini duymuştum son saniye. Ancak bir süre daha oraya dönmeyi düşünmediğim için dinlemedim devamını.

''Alo?'' dedim sıklaşmış nefeslerimi düzenlerken. Tek elimi cebime koydum ve mutfaktan bahçeye çıkmak için yürümeye başladım. 

''Merhaba, gazi.'' dedi gülümseyen sesi. ''Kahvaltı nasıl geçti? Aramadın, buraya da gelmediğin için merak ettim.''

Gülümsedim lakabıyla. Kalp atışlarım yavaşladı, eski düzenine döndü.

O benim , güvenli bölgem olmuştu.

''Kahvaltı güzeldi memur bey.'' dedim sürgülü kapıyı açıp dışarı çıkarken. Burası salondaki büyük camdan da görünüyordu. Bahçedeki koltuklardan birine oturdum. Üstümdeki kalın sweate rağmen üşüyordum biraz. ''Sonrası için aynısını diyemeyeceğim ama.'' boğazımda oluştu yine aynı yumru.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin