Satır arası yorumları unutmayınız <3
.
.
.
Geleceğin belirsizliği mi daha acıydı yoksa geçmişinle yüzleşmek mi?
Buna birkaç gün önce gelecek derdim. Ancak şu an geçmişimin kapıları aralanıyordu. Birazdan bu mahkemede, bu kapısının önünde beklediğimiz salonda , öz babam olduğunu iddia eden adam benim velayetim için savaşacaktı.
Anlamıyordum. Anlamayacaktımda.
Ellerimi birbirine sürtüp avukatla konuşan babama baktım alttan alttan. Annem, babam, abilerim, Yesir , dedemler ... Herkes buradaydı. Kimse yalnız bırakmamıştı beni. Bir tek Pars abim gelememişti. Görevi vardı. Ancak sabah birlikte yaptığımız uzun telefon konuşmasında beni cesaretlendirmiş, Zeliha ile de konuşturup kafamın dağılmasını sağlamıştı.
Psikoloğum Kenan abi de buradaydı. Mahkemenin atadığı psikoloğun yanı sıra o da şahitlik yapacaktı benim durumum hakkında.
Baran ovuşturduğum ellerimi tuttu dayanamayıp. ''Yara yapacaksın.''
Nefesimi verdim. Bir an önce bitseydi de gitseydik, bu ortam beni çok ama çok geriyordu. ''Midem bulanıyor.'' dedim mırıldanarak. Cebinden naneli bir sakız çıkardı ve bana uzattı.
''Stresten. Çiğne biraz iyi gelir.'' dedi. Bir eliyle de sırtımı sıvazladı. Sakızı alıp kağıdından çıkardıktan sonra ağzıma attım.
Annem ve babam avukatla konuşmayı bitirdikten sonra yanımıza geldiler. Velayet çok , çok büyük ihtimalle annemde olacaktı. Ancak onların istediği hafta sonu dahil, birkaç saat bile olsa onunla görüşme zorunluluğumu kaldırtmaktı.
Babam boş olan yanıma oturup beni sinesine çektiğinde kollarımı beline doladım.
''İyi misin?'' dedi saçımı okşayıp. Başımı salladım yavaşça. Ona sarılmıştım, iyi olmamam mümkün değildi.
Onun sinesinde beklerken koridorun sonunda birkaç ses duyulda. Başımı kaldırmadan bakışlarımı oraya çevirdiğimde, onun ve eşinin yanlarında avukatlarıyla birlikte buraya geldiklerini gördüm. Midem biraz daha kasıldığında yüzümü buruşturmadan edemedim.
Nefret ediyordum bu adamdan.
Annemin ona tiksinir bakışları altında karşı duvarın yanına geçtiler. Bakışları üzerimdeydi ve yıllar sonra gözlerinin içine bakarken ilk kez ondan sevgi beklemiyordum.
Gözlerimiz aynıydı.
''Gök'le görüşmek istiyorum.'' dedi birden. ''Mahkeme başlamadan, sadece birkaç dakika.''
''Kızımla tek kelime konuşamazsın.'' annem karşısında dikilip tek kaşını kaldırdı. ''Otur oturduğun yerde, mahkeme bittikten sonra bir daha karşımıza çıkmayacaksın zaten.''
''O benim de kızım.'' dedi üstüne basa basa. Yesir birden kahkaha attı, dayımın yanındaki bankta oturuyordu. Herkes ona dönünce telefonunu gösterip gülmeye devam etti.
''Komik bir yazı okudum da.'' dedi alayla. ''Gerçek üstüydü. Ona güldüm.''
Şapşal.
Alaya alması beni biraz rahatlattığında bakışlarımı babama çevirdim. Kulağına yaklaşıp
''Ne zaman başlayacak?'' diye sorduğumda gülümsedi ve yanağıma sakallarını sürtüp beni gıdıkladı. Kaçmaya çalışıp ister istemez güldüğümde beni biraz daha kendine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü
Teen FictionGök Dalaman. Yüksek anksiyete ve epilepsinin mahvettiği hayatında, yeni umutlar ve yeni deneyimlerle hiç tatmadığı bir şefkati tadacaktı. Baba şefkatini. Bazen, kan bağının önemi olmadığını anlardı insanlar ve hayat bunu Gök'e acı tatlı bir yolda ö...