17

33.5K 2.5K 434
                                    

Bol yorum istiyorum. İyi okumalar

...

Arabadan indikten sonra , önünde durduğumuz alışveriş merkezine baktım. Büyük bir alışveriş merkeziydi ve biraz da kalabalıktı. Yutkunup gelip geçen insanlara baktım.

''Merak etme.'' dedi birden yanımda dikilen Baran. ''Ben hep yanında olacağım. Eğer çok kötü hissedersen de çıkar gideriz.''

Yutkundum. Yapabilir miydim ki bu kadar kişinin içinde. 

Cesur ol Gök. Derin nefesler al.

''Bitmesine yakın bana mesaj at oğlum.'' dedi Birkan bey ikimize bakarken. Kahve gözleri endişeyle yüzümü tarıyordu. ''Ya da çıktığınızda. Buralarda olacağım zaten.''

''İşiniz yoksa'' dedim birden atlayarak ne dediğimi fark etmeden. İkisinin de bakışları bana dönünce anlık gazım söndü. Ancak cümlenin devamını getirmek için kendimi kastım. ''Yani, siz bilirsiniz ama, Baran da sevdiğinizi söylediği için, yani...'' cümleyi toparlayamayınca telaşlandım. Aptal kafam, çenemi kapatıp susamıyor muydum?

''Sizinle izlemeyi çok isterim .'' dedi , tüm o saçma kelimelerime rağmen gösterdiği büyük hevesle.  ''Öylesine duracaktım zaten, sizi bekleyecektim.''

Yanaklarım kıpkırmızı olduğunda başımı sallayıp bakışlarımı kaçırdım. Baran'ın kocaman bir gülümsemeyle bana baktığını görebiliyordum. 

''Hava soğuk, hadi.'' dedi Birkan bey. Hemen içeri yürümeye başladım utancımdan. Kocaman kapıdan girdikten sonra çantalarımızı koyduk geçerken. Geri aldıktan sonra dudaklarımı ısırarak Birkan beye baktım. Kocaman , heybetli bedeniyle dikkatleri üzerine çekiyordu. Annemin ona neden vurulduğunu anlayabiliyordum.

Sinemanın bulunduğu kata doğru çıkmaya başladık. Etraftaki insanlara değmemek için arkamda duran Birkan beye yaklaştım biraz. Okul çıkışı olduğu için biraz kalabalıktı. Derin iki nefes alıp bıraktım. Merdivenlerden gittikten sonra sinema gişesine ilerlemeye başladık.

''Bence serinin en iyi filmi İron man 1'' dedi Baran afişe bakarken. Başımı iki yana sallayarak ona baktım.

''Ultron çağıydı.'' dedim mırıldanarak. Yanımda olan bir çift gülüşerek üstüme gelince irkilip Baran'a yanaştım iyice. Kolumdan nazikçe tutarak yanına çekti iyice. 

''Burada dur.'' Pervasızca gülüşen gençlere kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Çocuk Baran'ın bakışlarını ve onun beni tutan kolunu fark etti. İki üç adım geri kaydılar sonra.

''Alıyorum ben o zaman biletleri.'' Birkan bey, çocuksu bir mutlulukla, ki bence bu hali çok tatlıydı ancak bu kelimelerin ağzımdan çıkması bir yüz yılı bulabilirdi, gişeye gitti ve oradaki kadınla konuşmaya başladı.

''En kötü karakter?'' dedi afişe bakarken tekrar.

''Hepsi bir yerde kötüydü bence, ama Bucky.'' demir kollu adama bakarken gülümsedim.

''Hayatı heba olan bir adam bence o.'' dedi o da resmine bakarken. 

Bence de öyleydi. Ama , aması vardı işte.

''Aldım biletleri .'' dedi Birkan bey yanımıza geldiğinde. Yüzündeki gülümseme eksilmemişti. ''Daha bir saat var ama. Yemek yemek ister misiniz?''

''Açım.'' dedi Baran babasına bakarak.

''Sen her zaman açsın oğlum.'' dedi Birkan bey olağan bir şey der gibi.

''Aşk olsun baba, lokmalarımı mı sayıyordun?'' Baran inanılmaz bir oyunculuk sergileyerek sanki kurşun yemiş gibi yaptı.

''Sayamayacağım kadar hızlı yediğinden, hayır.'' dedi Birkan bey . Gerginliğimi bir an unutarak küçük bir kıkırtı saldım ortama. Bakışları bana döndü ikisinin de. Baran yalancıktan hüzünlü hale getirdiği yüzünü düzeltti ve ufak bir tebessümle bana baktı. Birkan beyin de yüzünde aynı türden bir tebessüm vardı ve bu , az önceki kıkırtımın yerini kızarık bir surata bırakmamı sağlamıştı.

GökyüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin