Seksen bölüm olmuş :')
Bölüm tam istediğiniz her sahneyi taşıyor. Bol bol yorum yapalım. Yorumlar biraz düştü, üzülüyorum :(
Çok ağladım yazarken, siz de ağlayın biraz.
Gök- Poyraz
Finalim yaklaştı ve gerçekten yoğun bir dönemdeyim. Bunu düşünerek okuyalım bölümü <3
.
.
.
Bazı anlarda hayat daha yavaş bir derede süzülüyor gibiydi. Fırtınada dışarıda kalan bir bülbülün şakıyışı, göz yaşı yağmura karışınca ölüşü içten içe, ama aslında zaten ölü olması gibi.
Yaptığım şeylerden pişman mıydım, hayır. Ancak babamın yüzündeki o ifade beni pişman olmama itmişti. Yanlış bir şey yapmamıştım halbuki, böyle niye bakıyordu bana?
"Neyin?"
Abime baktım yardım etsin diye ancak o da bu kez ne diyeceğini bilemiyor gibiydi.
"Erkek arkadaş-"
"Anladım orasını." Dedi yükselerek. Ayağa kalktı, odada birkaç volta attığında hepimiz sessizdik. "Ne zamandır birliktesiniz?" dedi sonra.
İşte asıl kıyametin kopacağı nokta burasıydı, hissetmiştim. "İki yıl." Dedim bir çırpıda.
Salonda ürkütücü bir sessizlik oldu. Annemden küçük bir "Ne?" nidası çıkana kadar kimse bir şey dememişti. Abimler bildiği için, annemle babam da şoka girdiği için. "İki- ne?"
İçten içe öfkelendiğimi hissettim o an. "Ne?" dedim başımı sallayarak. "Niye böyle bakıyorsunuz, kötü bir şey mi yaptım ben?"
"İki yıl bir ilişkin var ve bize söylemedin mi?" Annem de hayretle ayağa kalktı. "Nazlı'yla sizi birlikte gördüğümüzde bu kadar süre sevgili olduğunuzu düşünmemiştim."
"Sen biliyor muydun?" Babam kaşları çatık ona döndüğünde annem başını salladı.
"Bu yüzden sürekli hayatında bir şey var mı diye soruyordun, değil mi?" dedim alayla. Saygı duyup kendim anlatmamı bekleyebilirdi.
Bana döndü kaşları çatık. "Kusura bakmayın Gök hanım, kızımın bir ilişkisi olduğunda tabi ki bilmek isterim. Üstelik iki yıl, ne güzel kandırmışsın hepimizi."
Dişlerimi sıkıp ayağa kalktım hışımla. "Ustasından öğrendim." Dedim öfkeyle.
Kimse öfkelenmemi beklemediği için duraksadılar. Ne bekliyorlardı, bana azar çekecekler ve ben öyle oturacak mıydım? Bu babası olmayan, Poyraz'ı onu korumayan ve abileri tarafından kollanmayan Gök için geçerliydi.
Artık sivri pençelerim ve ne yazık ki, çok sivri bir dilim vardı.
"İntikam mı alıyorsun?" dedi annem yüzü düşerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü
Teen FictionGök Dalaman. Yüksek anksiyete ve epilepsinin mahvettiği hayatında, yeni umutlar ve yeni deneyimlerle hiç tatmadığı bir şefkati tadacaktı. Baba şefkatini. Bazen, kan bağının önemi olmadığını anlardı insanlar ve hayat bunu Gök'e acı tatlı bir yolda ö...