Cihat, Canerin yüzünü pisuvara dayamış öylece tutuyordu. Kini öfkesi o kadar büyüktü ki sonradan ne olacağını bilmeden yapıyordu her şeyi. Nefreti o kadar çoktu ki önünde çırpınan adama, öldürse bile yeriydi."Siktiğimin kürdü. Dağdan inip birde ahkam kesiyorsunuz. Leş olup geber orospu çocuğu" sesinde ki nefret çok yoğundu ki her şeyi anlatıyordu.
Caner ise boğulmaktan kurtulmak için çabalıyordu. Şu an sadece kurtulmak istiyordu.
Cihat çekti saçını pis şeyden. Yüzü ıslak, derin nefesler alan piçe baktı keyifle. Onun can çekişi ona can veriyordu.
Caner ise derin nefesler alıyordu sadece. Cihatın güldüğünü bile görmüyordu. Sadece nefes alıyordu. Öksürüp karşına baktı. Onu keyifle izleyen adama baktı ifadesizce. Tek kelime bile etmemişti. Bakmıştı anlarcasına.
"Neden bu kadar nefret ediyorsun benden. Ben ne yaptım sana ki. Kin dolusun bana" sakince gözleri dolu dolu baktı düşmanına.
Cihat ise gülümseyip onun önüne tükürüp ayağı ile ezdi.
"Senin yerin burda işte bu kadar. Sana burada yaşamak haram" ayağında ki ıslaklığı onun dizini sürüp, koğuşa döndü. Keyifliydi Cihat.
"Bundan sonra o piçe yemek veren olursa ben karşısında olurum" elindeki tespihi sallayıp yatağına gitti.
Caner ise yere çökmüş, ayaklarını çekip ağlıyordu. Zaten dolu olan içi ile bu şey tuzu biberi oluyordu.
Saatlerce ağladı Caner. Her yaşı döküldüğünde içi sızladı. Kimse gelip bakmamıştı bile. Bu kadar nefret niyeydi ki. O kimseye bir şey yapmamıştı. Tek suçu memleketimiydi.
Ne kadar ağladı bilinmez ama kapının açılması ile kafasını kaldırdı. Gelen semihti. Ona acıyan gözlerle bakıyordu.
"Lan sarışın ilk defa duygu var gözlerinde" samimi olmayan gülümse kondurdu dudağına.
Sarışın ise gözlerini devirdi. Ağlamaktan gözleri şişmiş, yüzü çok kötü olduğu halde dalga geçiyordu.
"Kalk lan esmer" onu eline uzattı. Güldü Caner. İşte bu kadardı mutlu olması. Kimsesiz yüreğine herkese sığdırabilecek kapasitesi vardı.
Onu ilk lavaboya getirip elini yüzünü yıkattı. Saçlarını da suyla yıkadı ama ne kadar fayda ederdi.
"Aslında banyo etsen iyi olurdu ama yarın sıcak su" dedi ve kızlardan bile güzel yüzünü inceledi sarışın. O kadar güzeldi ki nasıl kıyılırdı bu surata. Gözleri yeşilin en güzel tonu vardı ama acıyla bakıyordu. Işıldaması gereken gözler niye acı doluydu ki. O kadar dalmıştı ki sesini bile zor duydu esmerin.
"Çok bakma sarışın aşık olursun" alaylı sesi ile güldü Caner. Sanki daha çok anlayacaktı her şeyi.
"Siktir git lan" sarışın ilk defa güldü.
"Allah bee sonunda güldün sarışın" o da sıcacık gülmüştü sarışına.
"Yürü hadı yemek ye" hemen sildi gülüşünü. Caner daha fazla zorlamayıp yürüdü. Galiba iyi bir arkadaş edinmişti.
Semih ; 30 yaşında
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Gün Işığı
General FictionTamamlandı..!!! Ülkücülerle dolu koğuşa düşen Mardin'li Caner'in hikayesi. Hapishane kurgusudur!!!