Akşam yerini yadırgadığı için uyuyamayan Caner, uykususuz adımlar atarak tuvalete gittti. Şuan buz gibi bir su açılmasına iyi gelecekti.İşini halledip koğuşa geri döndü. Karnı aç olduğu için masaya oturacaktı ama Cihat'ın sandalyesini iktirince kıçının üstüne düştü Caner. İlk yerde afallamış bir şekilde baktı Cihat'a ama sonra öfkeli bir şekilde ayağa kalktı.
"Lan reis misin nesin. Psikopat mısın oğlum sen" elini kaldırıp sinirli şekilde bağırdı. Akşam olur olmaz konuşmalara susmuştu ama bu davranışlarına susamazdı.
"Senin gibi köpeklerin bizim soframızda yer yok." yüzüne tükürüp masaya geri dönmeye çalıştı ama bir kol onu engelledi. Arkasına döner dönmez yüzüne yediği darbe ile yerinde sendeledi.
Caner önüne hiç düşünmeden yaptığı davranış sonucu ülkücüler Canerin üstüne gitti.
İlk başlarda direnen Caner,sonrasında fazlasıyla yediği darbeler sonucu cenin pozisyonu aldı. 10 tane adam hem dövüyor hem de küfrediyorlardı.
Normalde asla bu piçlere boyun eğmezdi ama aldığı darbeler sonucunda konuşacak hali kalmamıştı. Doğrulmak için ayağa kalkmaya çalıştı ama karnına giren sancı ile inledi.
"Ahh. Sikeyim yaa" içinden küfrediyordu. Çünkü şuan ağzına açsa ölüsü çıkacağına emindi. Yine doğrulmaya çalıştı. Bu sefer birinin yardımı ile ayağa kalkabildi. Sarışın mavi gözlü bir adam onu yavaşca yattığı yere götürdü. Caner, oturduğu zaman onu yardım eden gence baktı. Karşı ranzada yatan genç elindeki kiitabı okuyordu.
"Teşekkür ederim birader" ona bakıp gülümsedi.
Genç ise ona bakıp kafasını salladı. Yine kitabına döndü.
Caner ise sızlayan karnına ve aç olan midesine rağmen uyumaya çalıştı. Tam uyuyacakken yanına gelen sarı genç ile irkildi.
"Kalkta yüzünü pansuman yapalım " düz çıkan sesi ile ifadesizce baktı esmer oğlana.
Yüzünü pansuman yapan delikanlının ismini bilmediğini anladı.
"Adın ne" acıyan kaşı ile yüzünü buruşturdu. Sarı oğlan gözlerine bakmadan cevapladı..
"Semih" tek kelime çıkmıştı ağzından. Caner konuşmak istemediğini anladığı için br daha konuşmadı..
Dakikalar sonra biten pansuman ile uzandı yatağına ama kafasına gelen darbe ile yerinden sıçradı. Kafasını kaldırdığında ona alaylı bir şekilde gülen Alperen ile sabır çekti.
"Kalk lan piç. Buraların ve tuvaletin temizliği senin" dudakları alaylı bir şekilde kıvrıldı
"Yapmassam ne olur kurtçuk" oda alaylı bir şekilde güldü. Ama gülmesi yüzüne yediği darbe sonucu kesildi. Aniden ayağa kalkıp o da Alperen'in yüzüne yumruk attı.
"Sikerim lan belanızı." kükreyip bağırdı koğuşa.
Cihat ise yavaşça ayağa kalktı. Tek baktığı yer ise Canerin gözleri idi. Canerde ona baktı çatık kaşlar ile.
Yanına kadar gelen Cihat ile geri adım atmadı.
"Kimse girmeyecek lavoboya." 3 kelimeden oluşan sözler ile Caner'in boğazına yapışıp onu geri geri lavoboya soktu. Caner ise ne kadar dirensede elinden kurtulamamıştı.
Onu pisuvara dayadı. Sonra hafif bir şekilde güldü.
"Demekki o pis ağzını temizlemek gerek. Ama senin için su bile fazla" Caner'in anlamayan bakışlarına kahkaha atarak cevap verdi Cihat.
Ve aniden pisuvara çevirip, kafasını içine soktu. Yüzünde ise eğlendiğine dair gülümseme vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Gün Işığı
General FictionTamamlandı..!!! Ülkücülerle dolu koğuşa düşen Mardin'li Caner'in hikayesi. Hapishane kurgusudur!!!