39. Bölüm

2.8K 186 46
                                    

Alperen karşında ki manzaraya çatık kaşları ile bakıyordu. Masada herkes kahvaltı için oturmuştu. Bunda sıkıntı yoktu. Sıkıntı uzun aradan sonra reis ve kürdün birbirlerine gülümseyip durmalarıydı. Herkes buna şaşırsa da sonradan umursamayıp yemeklerine koyulmuşlardı. Ama bu duruma tek garipseyen kendisiydi. Bakışlarını karşısında ki Semih'e çevirdi. Gülümseyip Okan ile konuşuyordu. Başını sağ sola sallayıp kahvaltısına döndü. Bu olayı Semih ile konuşmalıydı.

Kahvaltısını yapan Alperen, kendini hemen Semih'in hanı yanına attı. Onun belki bir bildiği vardır diye düşündü..

"Semih"dedi yatağa oturarak. Semih, okuduğu kitabı kenara koyup, yattığı yerden doğruldu.

" Efendim "dedi semih. Karşısında ki adam başka tarafa bakıyordu. Onun baktığı tarafa baktı. Cihat ve Caner'e baktığını anlayınca bıyık altından gülümsedi. Demek ki bir şeyleri anlamıştı.

" Alperen ne oldu"dedi. Soracağı şeyi bildiğini için sakindi sesi.

"Yav şu ikili yok mu" dedi kaşları ile onlara gösterirken. Semih başını salladı evet anlamında.

"Neden bu kadar yakınlar amk" dedi çatılmış kaşları ile. Bir türlü anlamıyordu ya da anlamak istemiyordu.

"Anlaşıyorlar işte Alp'im" dedi. Eskiden bunu tek söyleyebilen kişi Semih olurdu. Başkası söylemezdi. Reis bile.

Alperen, duyduğunu telefuz ile içi titremişti. O zamanlarda böyle hissederdi aslında. Onu sarıldığında, konuştuğunda tek odağı semih olurdu. Bunu o zamanlarda çok yakın bir arkadaşı olduğu için hissederdi ama şimdi araya giren mesafeden dolayı titrememesi gerekirken neden halen o duygu vardı bilmiyordu. Nedense Alperen hiç bir şeyin farkında değildi. Şuan ki Caner ve Cihat'ın sevgili olduğunun farkında olmadığı gibi.

"Şeyy.. Ama çok yakınlar semih" dedi. Heyyy sesi neden çocuk gibi çıkmıştı ki. Utançtan başını önüne eğip yüzünü buruşturdu. Bu aralar salaklığı üstünde idi..

"Olsunlar.. Olmasınlar mı Alp'im" dedi gülümseyen ses tınısı ile.

"Olabilirler tabi. Bize ne yani.. Demi" dedi. Başını kaldırdığında, ona gülümseyen semih ile utandı. Neden utandı yine bilmiyordu.

Semih, onun bu tatlılığına dayanamadı. Onun kolundan tutup lavobaya ilerledi. Bir kaç zamandır, Alperene olan duyguları değişiyordu. Bunun farkında idi. Şimdi de resmen kontrolü kaybetmişti.

Onu içeri katar katmaz, sırtını duvara yaslandırdı ve onun şaşkın bakışlarıyla dudaklarına kapandı.

Semih'in de iradesi bu kadardı.






Çok güzel bir yerde kestim demi. Diğer bölüm A-S ile devam..❤️ ❤️

Bir Küçük Gün Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin