37. Bölüm

3.7K 210 55
                                    

Günlük repliğimi buraya bırakayım da gideyim. ❤️

👇👇👇👇👇

Bakmadan attım canlar. ❤️ ❤️



Havalandırma saatinin bitmesi üzerine ikili koğuşa girmişti. İkisinin de üzerinde halen sarhoşluk vardı. Arkadaşları nerede olduğunu sorsa da konuştuklarını söylemişlerdi. Diğerlerinin sorması için yürek yemesi gerekirdi..

Cihat, dudağında asılı kalan gülümseme ile içeri girdi. Arkasında ise sevgilisi vardı. Dile getirdiği cümle ile içi titredi. Kendini yeni yetmeler gibi hissediyordu. İçinde ki heyacanı bir türlü atamamıştı.

Aynı şekilde Canerde öyleydi. Şuan algılayabilmişti olanları. Onu sevdiğini anlar anlamaz atılmıştı ona. Onu öpmüş, daha doğrusu yemişti. Aklına gelen dudaklar ile, dudağını yaladı. O tadı bir daha almak için hemen fırsatını bulmalıydı.

"Bakıyorum da yüzünde gülücükler açıyor Caner Bey" dedi semih, kolunu omuzuna atarak.

"Gülmemek için sebep mi var?" dedi. Bakışları Cihat'taydı. Onun gülücükler saçan yüzüne bakıyordu. Ahmet abi ile konuşuyor, tatlı tatlı hareketler yapıyordu. Koskaca adamı tatlı bulması dışında bir sorun yoktu.

"Yok gülde. Baksana Cihat'taydı gülüyor. Çifte mutluluk mu yaşıyorsunuz lan siz" dedi semih. O da Cihat'a bakmıştı.

"Bilmem ki. Ama ona gülmek çok yakışıyor" dedi. Sesi öyle bir hazla çıkmıştı ki, semih şokla baktı.

"Ne bakıyorsun lan adama aşık aşık" dedi öylesine.

"Demek ki öyleyim" sesi aşk dolu çıkması bile ele vermişti.

"Neee." birden bağırması ile herkes onlara bakmıştı. Caner, oturduğu yerde irkildi ve bakışlarını Semih'e çevirdi.

"Ne bağırıyorsun oğlum" dedi fısıltı ile. İlk günden yakalanmak gibi salaklık yapacaktı.

"Bir şey yok kardeşlerim, işinize bakın" dedi ve kalktığı sandalyeye oturdu.

"Ne saçmalıyorsun sen lan" dedi çatılmış kaşlarıyla.

"Ne anladıysan işte." dedi gülümseyerek. Semih'ten saklamak istememişti.

"Lan siz.. Sakın bana sevgiliyiz deme" dedi şok olmuş bir şekilde.

"Evet öyleyiz.." dedi 32 diş sırıtarak. Çok güzel olmuşlardı. Çok çekmişlerdi ama değmişti. Her şey geride kalmıştı. Birbirlerini öyle seveceklerdi ki, çektikleri bütün şeyleri unutacaklardı.

"Hayırlı olsun ne diyeyim" dedi omzunu sıkarak ama bir boğaz çekme sesi ile elini çekti.

"Gözlere bak.. Ulan Cihat ulan Cihat.." diyerek kahkaha atıp gitti. Kıskanç Cihat gözüne komik gelmişti.

"Ne konuştunuz onunla" dedi ciddi kokan sesi ile. Kaşlarını çatmış, konuşmasını bekliyordu.

"Yapma gözünü seveyim yavrum. Zaten şuan öpmemek için zor duruyorum. Yapma.." dedi. Gözleri öyle bir bakıyordu ki, Cihat'ın kalp atışlarının ritmini değiştiren cinstendi. Duydukları ile dudağının bir kenarı kıvrılmıştı ama hemen kendini düzeltti. Duyduklarından ötürü diken üstündeydi.

" Caner anlat güzelim, değiştirme " dedi. Keskin baskılarını dikti Caner'e.

"Bizi söyledim Cihat" dediğinde, Cihat öylece baktı. Sonra başını sallayıp gülümsedi.

"Söylemen iyi olmuş. Bilsin pezevenk" dedi sakallarını kaşıyarak.

"Kıskandın mı sen beni" dedi ve elini onun sağ bacağına atarak okşadı. Cihat gelen temas ile irkilse de elini, onun elinin üstüne koyarak okşadı.

"Sevgilim değil misin? Kıskanırım ne var" dedi. Sesi ne kadar ciddi çıksa da yüzünde oluşan gülümseme çok güzeldi.

"Evet sevgilimsin benim." dedi bacağına sıkarak. Cihat, gözlerini açtı. Alt tarafında oluşan kıpırdama hiç hayra alamet değildi.

"Yapma" dedi fısıltı ile. Etrafa kaçamak bakışlar atmayı da ihmal etmedi. Kimsenin bir şey demeye götü yemese de yine tedbirli olmakta fayda vardı.

"Niye yapmıyor muşum sevgilim. Bak sevgilim diyorum" dedi göz kırparak. Cihat şuracıkta eriyip ölecekti. Rolleri değiştirmişlerdi. Bunun farkına varır varmaz ayağa kalktı ve kaş göz yaparak lavobaya ilerledi.

Caner lavobaya girer girmez sırtı duvar ile buluştu. Korkudan kapattığı gözlerini açtı ve şaşkın bakışlar ile karşısında ki sevgilisine baktı. Ne olduğunu bile anlamamıştı bile.

"Ne oldu ki." dedi masumca. Cihat, onun şaşkın bir şekilde olan suratını gülümseyerek baktı ve daha sonra dayanamayıp, sert bir şekilde öptü ve geri çekildi. Şaşkınca bakan sevgilisi, şuan kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Anlamadığı için göz kırptı.

" Ne oldu güzelim" dedi. Çenesini tutarak. Baş parmağı ile alt dudağını okşuyordu.

" Kısa sürdü ama" dedi dudağını büzerek. Neredeyse öp beni diye bebekler gibi mızmızlanacaktı.

" Dudağımın sızısı hâla bitmedi bebeğim." dedi büzülen dudağına öpmeyide ihmal etmedi.

"İyi yaa öpme" dedi başını yana çevirerek. Cihat, onun bu tatlı tribini kahkaha attı. Duyduğu gülme sesi ile Caner, Cihat'a çevirdi başını. Çok güzel gülüyordu.

"Ahhh sen böyle gülüyorsun yaa. Ölürüm" dedi içi giderek. Hangi ara bu kadar tutulmuştu bilmiyordu ama iyi ki aşık olmuştu. Gözlerinin içine aşkla bakan adam için her şeyi yapardı.

"Çok beklettim seni demi." dedi. Elinin tersi ile yanağını okşamaya başladı. Cihat, derin bir nefes alarak gülümsedi.

"Hak ettim ben. Ama seni beklemek bile o kadar güzeldi ki. Her saniyesine değdi bebeğim." dedi ve Caner'in alt dudağını emdi ve sonra da öptü.

"Ama çok kötüydün. Ben seni öyle görünce.."

"Şişttt. Senin hiç bir suçun yok bebeğim. Sana yaptıklarımdan sonra az bile tepki verdin." dedi.

"Ama yinede seni çok üzdüm. Ama yemin ederim bir daha seni üzmeyeceğim. Seni çok seviyorum ben" dedi. Kafasını, Cihat'ın boynuna gömdü ve derin bir nefes aldı. Cihat, saçlarına kokulu bir öpücük kondurdu...

"Bende seni çok seviyorum bebeğim. Ve her zaman da seveceğim"dedi ve sıkı sıkı sarıldı. Kokusunu içine çekti.

Bir daha asla onsuz yapamazdı. Canersiz bir hayat asla düşünemezdi..

Bir Küçük Gün Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin