22. Bölüm

4.1K 267 67
                                    

Bakmadan attım bebeklerim 😘 😘

Caner, dudaklarında olan baskı ile gözlerine şokla açtı. Şuan onun dudaklarını öpüyordu cihat ve gözlerini kapatmıştı.

Caner ilk şaşırdığı için hiçbir şey yapamadı. Kendine geldikten hemen sonra Cihat'ı ittirip şaşkın bakışlarını cihat'a dikti..

"Ne yaptığını sanıyorsun sen Cihat" diyerek hafiften bağırdı. Daha fazla sesini yükseltemiyordu. Çünkü duyarlarsa buraya geleceklerdi. O kadar çok şaşırmıştı ki her ne kadar sinirli olsa da gözleri şaşkınlıkla bakıyordu.

Cihat, aniden yaptığı davranış ile ne diyeceğini bilemedi. Çünkü kendisi de, Caner kadar şaşkındı. Bir anda olmuştu her şey. Şu an ne diyeceğini de bilemiyordu. İlk bir şeyler demek için ağzını açtı. Ama daha sonra toparlayamadı kelimeleri. Şaşkın bir şekilde Caner'e baktı.

" B-ben şey.." diyerek geveledi. Konuşamadı. Halbuki Cihat, her zaman nerede nasıl konuşacağını bilen bir insandı. Ama şu an toparlayamıyordu kelimeleri.

Canerse hala cevap bekleyen gözlerle cihat'a bakıyordu. Neden öptüğünü anlayamadı. O yüzden iki elini yakasına getirip, cihat'ı duvara çarptı.

"Sana diyorum. Cevap versene.. Neden öptün beni?" diyerek yüzüne bağırdı. Bu sefer daha çok bağırmıştı.

Cihat, Caner'in gözlerinin içine baktı. Ve bu bakışıyla Caner afalladı. Çünkü gözlerine değişik bir şekilde bakıyordu.

"C-caner ben...." sesinin titremesi ile sustu Cihat. Kendini toparlamak için yutkundu. Hem de birçok kez... Şu an alacağı tepkiden o kadar çok korkuyordu ki belki de onu sonsuza dek kaybedecektir. Ama artık bu İçindeki duyguları anlatmanın vakti gelmişti Cihat için.

Cihat her zaman böyleydi.. Yaşadığı duyguları dolu dolu yaşar, anında aktarırdı karşısındaki insana duygularını.Küçüklüğünden beri bu böyleydi. Yoldaşım dediği, canım dediği davasında bile taşardı duyguları. Küçükken ilk aşık olduğu kızı da hemen açılmıştı Cihat. Asla tutamamıştı içinde. Şimdi de o küçük çocuk gibi hissediyordu. Belki daha fazlasıydı şuan hissettikleri.. Çünkü şu an burnuna gelen o güzel kokusu, onun gözlerine masum masum bakışıyla eriyip gidecekti neredeyse koskaca adam. Tekrar derin bir nefes aldı. İhtiyacı varmış gibi daha çok çekti onun kokusunu içine. Kapattığı gözlerini hafifçe açtı ve ona meraklı gözlerle bakan bu güzel oğlana, cevap vermenin sırası gelmişti. Hiç düşünmeden, sesinin titremesini engel olarak Gigerçekleri söyledi.

"Ben sana aşık oldum Caner" diyerek baktı sevdiğine cihat. Elbetteki karşılık beklemiyordu. Ama yine de bir umutla baktı karşısındaki eriyip bittiği sevdasına. Ne zaman, nasıl bu kadar aşık olduğunu bilmiyordu Cihat. Ama ona fena bir şekilde tutulduğunu hissediyordu. Sımsıkı sarıp, o güzel kokusunu içine çekmek ve onun olmasını çok istiyordu.

Caner ise, bir o kadar da afallamıştı duyduğu kelimeler sonucunda. Şaşkın ve afallamış bakışlarıyla baktı. Ama bir türlü konuşamadı. Hem ne diyecekti ki zaten.. Bir an aklına gelen düşüncelerle kaşlarını çatmış bir vaziyette Cihat'a baktı.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun Cihat" diyerek sinirli bir şekilde nefesine verdi. Büyük ihtimalle dalga geçiyordu, yoksa Cihat'ın ona aşık olması imkansızdı. Hem Cihat düz bir adamdı.. Nerede görülmüştü ülkücü birinin eşcinsel olması. Tabii dalga geçiyordu..

"Yetmedi mi bana yaptıkların. Geçmiş benimle dalga geçiyorsun" diyerek bağırdı..

"Ulan ben bir kere şans verdim sana, dedim ki belki iyi bir arkadaş oluruz. Ama yok illa bir şerefsizlik yapacaksın değil mi" diyerek yumruk olmuş elini geçirdi suratına.

"Bir kere daha benimle uğraşırsan, önceki gibi susmam Cihat bilesin. Ve bu sikik oyununu da bir an önce son ver" diyerek hızlı adımlarla çıktı lavabodan

Cihat ise kalbinin sızlamasıyla, gözyaşını damlattı soğuk betona. Caner'in gözlerinde görmüş olduğu o duygular, Cihat'ın kalbini sızlattı.. Yemiş olduğu darbeler değildi kalbini acıtan, ona inanmayan gözleriydi, sevdasına inanmayışıydı..









Bir Küçük Gün Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin