42. Bölüm

2.8K 167 57
                                    

Bir önceki bölümü atlamayın bebekler.. ❤️

..........

"Hassiktirr amk"

Caner, öptüğü dudaklardan aniden ayrıldı. Kalbi şuan öyle atıyordu ki korkudan, arkasına bile bakamıyordu.

"Ne oluyor lan burada" dedi yine aynı ses.

Cihat gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Eninde sonunda öğrenecekti ama bu şekil yani öpüşürken olmasa daha iyiydi.

"Cihat oğlum bir şey de lan. Ne oluyor" dedi Alperen. Sadece canı sıkıldığı için koğuşa dönmüştü ama reisi bir erkek ile öpüşürken görmek sürpriz olmuştu. Bunu kendisinin de yaptığını göz ardı etti. Zira karşısında tam bir kürt düşmanıydı.

"Gördüğün şey işte. Ne sorguluyorsun" dedi Caner. Cihat halen konuşmak bilmeyince kendisi el atmıştı. Çünkü bakışlarında iğrençlik yoktu.

"Siz sevgili misiniz şimdi amk" dedi hayretle gözlerini açarak. İyi de bunlar daha yeni anlaşıyordu.

Ne ara amk dedi içinden..

"Yok baldızız Alperen. " dedi gözlerini devirerek.

"Görünen köy kılavuz istemez kardeşim, sevgiliyiz işte" dedi Cihat, Caner'in arkasından sarılarak. Caner, onun bu cüretkar hallerine içi giderek baktı. Söylemez sanmıştı ama yanıltmıştı.

" Halen şoktayım amk. Siz nasıl oldunuz lan." dedi yanlarına gelerek. Başta olsa iğrenerek bakardı ama onun da onlardan farkı yoktu. Hem artık eski sığ düşünceleri yoktu. Kalp sen istemeden hemcinsin için atabilirdi. Bunu Semih ile öpüştüğünde, dapar koşarmış gibi atan kendi kalbi örnekti.

" O değilde sen nasıl böyle sakin karşıladın" dedi Caner'in saçlarını öperken. Mis gibi kokuyordu sevgilisi. Daha fazla bu kokuyu almak için burnunu bebek gibi kokan beyaz tene sürttü.

"Ç-çünkü ş-şeyy ben yani b-ben...." sesini kesen omzuna atılan kol ve yanağına konulan öpücük ile kesildi. Şok gözlerini karşısındaki bedene dikti.

"Çünkü o da bir erkeğe aşık bilader." dedi çatık kaşları ile Cihat'a bakarak. Semih zaten anlatmak istemişti ama Alperen saklar diye düşünmüştü ama onlarn bu hallerini görünce söylemişti.

"Neeee"

"Neeee"

İkisi birden far görmüş tavşan gibi ikiliye bakıyordu.

"Siz ne zamandır.. Yani ne zaman sevgili oldunuz" dedi merak dolu bakışları ile Semih'e bakarak.Sonra bakışlarını ona çatık kaşlar ile bakan küs arkadaşına dikti. Halen araları düzelmemişti Okan ile. Konuşmak istese bile onun inadını biliyordu. Asla kendi kendine affetmeden barışmazdı ama artık dayanamıyordu. İlk defa bu kadar küs kalıyorlardı. Cihat ne kadar üzülüyorsa Okanda aynıydı. Aslında affetmişti ama onu öyle mutlu görünce konuyu sonra açmaya karar vermişti.

"Yeni daha kardeşim" dedi Alperen. Susmak onun işi değildi. Zaten kabullenmişti. İnkar edilecek bir şey yoktu.

"Anladım kardeşim. Mutlu olun" dedi gülümseyrek baktı ikiliye. Onlar mutluysa diyecek bir şey yoktu. Sonra gözlerini ona çevirdi. Özlemişti onu. Ve hüzünle baktı Okan'a. Okan başını eğip, burnunu sıktı. Sonra derin nefes alıp konuşmak için kendini toparladı.

"Şöyle oturalım mı Cihat" dedi yatağına göstererek.

"Tabi konuşalım" dedi gözleri ışıldadı ve bu Caner'in dikkatini çekti. Anında içine dolan kıskançlık ile Cihat'ın elini sıkı sıkı tuttu. Çatılı ve sinirli bakışlarını Okan'a çevirdi. Zaten kıl olmuştu ona. Birde ne demişlerdi.

'Cihat'ın ilacı '

Bok oydu ilacı. Sevgilisinin ilacı anca kendisi olurdu.
Başka kimseye ihtiyacı yoktu. Olamazdı.

O Caner'indi. Onundu..

"Benim yanımda konuşun" dedi. Sesi çok asi çıkmıştı. Bu durum Cihat'ın hoşuna gitsede yalnız konuşsalar daha iyi olacaktı..

"Bebeğim." eline bir öpücük kondurup gülümseyerek baktı.

"Biz konuşalım olur mu?" dedi Cihat. Ama yine de kaşlarını çatık bir adet Caner vardı.

"Hayır. Seni onunla bir bırakmak istemiyorum" dedi Caner, omzunu silkerek. Asla izin vermezdi. Belki şımarıklık yapıyordu ama onu, Okan'dan kıskanıyordu.

"Sen yokken ben vardım ufaklık. Kimi kimden şey yapıyorsun" dedi gözünü kırparak. Kim olsa dalga geçtiğini anlardı ama Caner, kıskançlıktan gözü bile görmüyordu.

"Gebertirim seni lan. Uzak dur sevgilimden" dedi üstüne yürüyerek. Cihat, kolunu tutup sakinleştirmek istedi. Ve dudağını herkesin içinde onun dudağına kapattı. Anca böyle sakin olacaktı. Aslında hemen geri çekilecekti ama Caner'in birden sinirini çıkarmak ve sanki ' bu benim' demek için hırçınca öpüyordu dudaklarını. Öyle sert öpüyordu, ağzının içine gelen demirimsi tadı almıştı. Kanattığı dudağını ağzının içine aldı Caner ve onu emdi. Sanki kimse yoktu etrafta. Cihat sesli bir şekilde ayrıldı dudaktan. Ama Caner mızmızlanmaya başladı.

"D-dur Caner." dedi titrek nefesler alarak.

Caner, sakinleşince Okan'a çevirdi. Sanki bir şeyler anlatmak istiyordu..

"Delisin sen amk. Bulmuşsunuz birbirinizi." dedi kafasını sağ sola sallayarak.

"Cihat konuşmamıza gerek yok kardeşim. Her şeyi geride bırakalım. Oldu bitti. Sen mutlusun yeter." dedi ve adımlarını ona yöneltti. Ve sıkıca sardı. Cihat'ın gözünden düşen bir damla yaş, onun elini sıkı sıkı tutan sevgilisinin eline damladı.

Hem ağladı hem de güldü o gün Cihat.

Karşısında onu aşkla, sevgiyle bakan adama çok şeyler yaşatmıştı. Onu kırmış ağlatmış ve dövmüştü. Tüm nefretini ona yüklemişti.

Ama onu yakarken bir anda onun aşkıyla kül olmuş, kalbi cehennem olmuştu. Yaktığı gibi fazlasıyla yanmış, yüreği kan revan içinde kalmıştı. Belki de hayatın ondan aldığı intikamı da buydu. Ama iyi ki böyle almıştı. Bir daha onsuz nefes almayacak hale gelmişti. Yakmıştı ama fazlasıyla yanmıştı..

Cihat, karşısında ki adam için canını bile verirdi. Gözünü bile kırpmadan..


Canlar, insanların içinde yazdığım için hatayı farketmemişim. Kusura bakmayın.. 🙏🙏

Smut olamayacak gibi. Yazamıyorum çünkü.. 🙈🙈🥺

Canlar herkesin bu yazının altına yorum yapmasını istiyorum. Bu kitabı diğer bölüm final yapmak istiyorum. Bence uzatmanın anlamı yok gibi.
Sizce ne yapayım.?

Bir Küçük Gün Işığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin