Cihat, Caner'in anlattıkları ile yüreği sızlamıştı. İlk defa onu nefretle değilde üzüntüyle bakmaya başladı. Şuan başını boynuna gömüp ağlayan bedeni daha sıkı sarıldı. Her şeyi unutmuştu. Onun kürt olduğunu unutmuş, acısına ortak olmaya çalıştı. Aslında anlattığı olayda delikanlığını, insanlığını gösterdiğini fark etti. Belki de artık Cihat , Caner'e eskisi gibi davranmayacaktı.
İkili saatlerce aynı pozisyonda öylece durmuştu. İkiside uyuyup kalmıştı. Rahatsız bir şekilde olsa da çok güzel uyumuştu Caner. Yavaş yavaş uyunan esmer, burnuna gelen hoş kokuyu istemsizce çekti içine. Sonra gözlerini açmıştı. İlk nerede olduğunu anlamak için gözlerini kırpıştırdı. Sonra farkettiği beden ile aniden çekildi. Gözlerini şokla açılmıştı. Cihata sarılıp uyumuştu resmen.
O sırada Cihatta yerinde kıpırdamıştı. Uyunmak üzere olan Cihat ile Caner kendini biraz geri çekmişti. Korkuyordu.
Cihat doğrulup toparlandı. Gözlerini elinin avucu ile ovuşturdu. Kafasını sağa çevirdiğinde ona çekimser gözler ile bakan bedene görülmeyecek kadar gülümsedi.
"İyi misin" sesinde ki naif tını ile Caner iyice şaşırmıştı. Çünkü şuan onu neden koynunda yattın diye azarlamalıydı. Gözlerinde ne öfke vardı ne de sinir. Cevap beklediği bildiği için bekletmek istemedi.
"Hım hım iyiyim" kısık çıkan sesiyle başını duvara yasladı.
Cihatta kafasını duvara yaşamıştı.
....
"Çıkıyorsunuz." gardiyanın sesi ile ikisi gözlerini açmış, gardiyana bakıyordu. İlk ayağa kalkan cihat olmuştu. Canere baktığında ise elini uzatmış kalkması için başını hareket etmişti. Caner kaçıncı kez olduğunu bilmiyordu ama yinede şaşırdı. Sonra onu kızdırmak istemediği için elini tutup ayağa kalktı.
"Teşekkür ederim" gülümsedi Caner. Belki artık düşman olmayacaklardı.
"Eyvallah aslanım" elini çekip başını salladı. Ve kapıdan çıktı ilk. Arkasında ise Caner keyifli bir şekilde gülüp koğuşa geldiler. Dün ağlayan beden, şuan ise mutluydu. Cihat ona bulaşmayacak gibiydi.
Cihat ise halen dün olanları düşünüyordu aslında. Suçu olmadığı halde burada olan oğlanı kurtarmak istiyordu. Kafasını Caner'e doğru çevirdi. Gördüğü şey ile dudağı kıvrıldı. Gülerek sarışına bir şeyler anlatıyordu.
Caner ise izlenilmenin verdiği hisle gözlerini karşıya çevirdi. Cihat ona dudağı kıvrılmış bir şekilde gülüyordu. Caner şaşırsa da sonra o da gülümseyip selam verdi. Ve Cihatta ona selam verdi. Bunları gören Alperen ise ne olduğunu anlamak için reisin yanına gitti.
"Kardeşim hayırdır ne oluyor?" cihat hiç bir şey olmamış gibi baktı Alperen'e.
"Senden bir şey istiyorum kardeşim." soru soran gözler ile baktı.
"Tabi kardeşim buyur" yanındaki sandalyeye oturdu.
"Görüş gününde avukat olan arkadaşın gelecek." omzunu sıktı.
"Neden ki" anlamadığı için tek kaşını kaldırıp baktı.
"Sebebini boşver sen dediğimi yap" itiraz istemeyen bakışına bir baş sallaması aldı.
Geç oldu kusura bakmayın ballar... ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Küçük Gün Işığı
General FictionTamamlandı..!!! Ülkücülerle dolu koğuşa düşen Mardin'li Caner'in hikayesi. Hapishane kurgusudur!!!