45. Bölüm

538 31 31
                                    

Bu bölümü bir aya kadar yayınlamayı düşünmüyordum, ülkemiz bu durumdayken ve kaybettiğimiz onlarca can varken elim varmıyordu.

Ama bir yerden sonra psikolojimizi düzeltip hayatlarımıza geri dönmemiz gerekiyor. Bu cümleyi kurarken bile çok üzülüyorum, yine de hayatın kuralı bu değil mi zaten?

Hayatını kaybedenlerin mekanları cennet olsun ❤️.

İyi okumalar.

...

İki saattir elimde ki kıyafetlerle banyodaki aynadan kendime bakıyordum. Bu beni ikinci öpüşüydü ama ilkinden daha şaşkındım. Tekrarı olmaz sanıyordum olmuştu. Tekrar etmişti.

Parmaklarım dudaklarıma dokundu. Öpmüştü beni. İkinci defa hemde. Salak Aden niye karşılık vermiyorsun ki. Yanlış anlamış mıdır acaba? Anlamamıştır umarım. İstemediğimi sanmamıștır değil mi? Sanmamıștır sanmamıștır.

Öptükten sonra aşağıya inmişti. Ben orda şaşkınca kalınca söylediğini bile zor idrak etmiştim. "Buda senin cezan" demişti. Böyle ceza mı olur? Ceza olarak saymıyorum ben.

Onun ardından bir yarım saat sonra bende aşağıya inmiştim ve pek fazla göz göze gelmemeye çalışarak oturmuştum. Şimdi de akşam olmak üzereyken odamda elimde ki kıyafetlerle mal mal aynadan kendime bakıyordum. Hala etkisinden çıkmış değildim.

Derin bir nefes alıp elimde ki kıyafetleri klozet kapağının üzerine koydum ve yüzümü soğuk suyla yıkadım. Kendime gelmem gerekiyordu çünkü hemen hazırlanıp aşağı inmeliydim.

Yüzümü kuruladıktan sonra üzerimi değiştirdim hemen.

(Aden'in kombini)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aden'in kombini)

Banyodan çıktığımda Rüzgar telefonda konuşa konuşa odanın içinde dolanıyordu. Çıktığımı gördüğünde baştan aşağıya süzdü bedenimi.

"Konumu at bana" dedi camın kenarına yürürken. Arkasından geçip makyaj masasına oturdum. Nemlendirici sürerek başladım makyajıma.

"Sen onunla üşümeyecek misin?" Rüzgar telefonu kapatmış birkaç adım bana doğru gelmişti. "Hayır neden üşüyeyim?" diye aynadan ona baktım. Eğilip bacaklarıma baktı. "Bilmem. Hava yağmurlu diye söyledim" dedi.

"Arabayla gidip geleceğiz sorun değil"

"Öyle olsun madem" diyerek odadan çıkınca gülerek makyajıma geri döndüm. Kıskanıyorum demiyor da hava soğuk diyor. Pis egolu. Egosuna yenik düşüp kıskanıyorum demiyor da soğuk diyor. Tanımasam inanacağım.

Fondöten sürmeyi es geçerek eyeliner, rimel ve siyah buğulu bir far sürdüm. Dudaklarıma da hafif kahve tonda bir ruj sürüp highlighter da sürdükten sonra makyaj masasından kalktım. Ay Rüzgardan biraz ego kaptım galiba. Çok güzel olmuștum, maşallah.

NEFRETLE AȘK (DÜZENLENECEK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin