Ben bölüm yazarken en başa ve en sona ne uydurabilirim diye diye ömrüm çürüdü.
İyi okumalar 🐞
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Geldiğimiz yerin neresi olduğunu bilmiyordum ama İstanbulda bu kadar güzel bir yerin olduğunu da bilmiyordum.
Arabadan inip daha çok bakındım etrafa.
"Burası çok güzel" şuan sanki dünya dışı bir yerdeydik.
Göl kenarında bir çardak ve ormanlık bir alan... Güzel olmaması saçma olurdu zaten.
Emre:
"Biz hep buraya geliriz üçümüz bide kızlar falan oluyor" direkt dönüp Emreye baktım hiç şaka yapıyormuş gibi bir yüz ifadesi yoktu.
"Kızlarla?" Emre pot kırdığını anladığında eliyle ağzını kapattı ve Rüzgara baktı.
Rüzgar:
"Bende Emre ne zaman boş boğazlık yapacak diye bekliyordum" diyip elleri cebinde Emrenin poposuna bir tekme attı.
Emre:
"Napayım ama Rüzgar, o anlar aklıma gelince söyleyi verdim" çok güzel bir bok yemiş gibi birde gülerek söylüyordu. Dönüp Rüzgara baktım hala suratsızdı oda bana bakınca kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Trip atma zamanıı! Diğerleri de arabadan inip yanımıza geldi.
Nazlı:
"Çok güzel burası ya bayıldım" benden daha fazla etkilenmiș gibi görünüyordu.
"Evet, bizden öncede başka kızlarla geliyorlarmıș onlarada bu güzel manzarayı tattırmıșlar" gülerek olacakları bekliyordun. Ali bana döndü gözleri fal taşı gibi açıldı umrum muydu? Hayır.
Nazlı:
"Ali! Buraya bir sürü kız getirdin ve benide onları getirdiğin yere mi getiriyorsun?"
Tamam Nazlının kızacağını biliyordum da bu ne alakaydı kardeş?
Ali dönüp Emreye baktı ve başını iki yana salladı. Boş boğaz Emre olduğu için artık herșeyin Emrenin yaptığını anlayabiliyorduk. Nazlı arkasını dönüp çardağa doğru gitti.
Ali:
"Sen söyledin değil mi? Emre seni bu sefer bitirdim" Ali Emreye doğru gelince Emre direkt arkama geçip Aliden korunmaya çalıştı.
Emre:
"Yemin ederim ki ağzımdan kaçtı hem Aden söyledi onu döv" Emreyi korumayı düşünüyordum ama bu söylediğinden sonra onu bende dövebilirdim.
Ali:
"Lan!" Ali üstümüze doğru geldikçe Emre Ali hangi taraftan geliyorsa beni o tarafa doğru çeviriyordu.
"Emre, Ya bıraksana! Rüzgar bișey söyler misin" çarkıfelek gibi dönüyordum. Rüzgar iki elini açıp çardağa doğru geçti insafsız yeni midem ağzıma gelmişti be.
Emre:
"Eğer beni korursan bırakırım seni"
"Tamam, koruyacağım seni!" durdu ve arkadan belime sarıldı.
Ali:
"Napıyorsun lan, o senin yengen yengen" așk-ı memnu repliğiyle kahkahalara boğulduk. Emre o arada arkamdan çıkıp arabanın arkasına geçti.
Emre:
"Yengegül Aden koru benii!" omuz silkip bende çardağa geçtim. İçim dışıma geldi be.
Nazlının yanına oturdum ve Aliyle Emrenin kavgasını izledim. Kavga izlemekte bi eğlenceli oluyordu.
Emre:
"Yardım ediiin! Rüzgar, Allah aşkına yardım et" Rüzgar hiçte oralı olmadan telefonuna bakıyordu. Emre bir anda Duruya bakıp güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETLE AȘK (DÜZENLENECEK)
Novela Juvenil"Ne yaşadığını bilmiyorum ama gramını yaşamadığımı biliyorum" dedim sözlerime devam ederek. Tepki vermedi, Konuşmadı. Beklediğim bir şey olduğu için sadece yüzüne baktım birkaç saniye. Sonrada önüme dönüp yolu izlemeye başladım. Petrol marketinin ön...
