30. Bölüm

725 27 79
                                    

Selamsuu!

Nabersiniz?

Bölümü yazmaya başlarken mutluydum ama sonuna doğru mutluluğum hüzüne dönüşebilir.

İyi okumalar sucuklu yumurtalarım (hiçte sevmem)

~~~~~~~
Bir anda tiksinerek uyandığımda çok yanlış pozisyondaydık...

Ben dümdüz uzanmışken Rüzgar Kuala gibi bana yapışmıştı ve yüzünü boynuma gömmüştü. Başımı çevirip yüzüne bakmaya çalışsam da yüzünü göremiyordum. Yüzünü öyle bir boynuma gömmüştü ki yüzü görünmüyordu.

Bakışlarımı Rüzgardan çekip etrafa baktım. Uyuduğumda başımın altında yastık yoktu ve ben yatakta düzgün uzanmamıștım. Rüzgar beni düzeltmiş olmalıydı.

Gülümseyerek tekrardan Rüzgara doğru döndüm.

İlk tanıştığımız zamaa şimdiki zamanın arasında dağlar kadar fark vardı.

Beni öldürmek isteyen adam koynumda uyuyordu.

Başımı başına dayayıp gözlerimi kapattım yeniden. Bana söz vermişti. Batuhan getireceğim demişti. Sinirlenip bağırıp çağırıp ne kadar kızsa bile bulup getireceğim demişti.

Telefon melodisiyle başımı başından çektim hemen. Uyanmamıştı. Benim telefonum ortalarda olmadığına göre Rüzgarın telefonuydu. Sesin geldiği yere doğru elimi uzattım.

Ön cebine doğru zorlanarak elimi uzattım ve uyandırmamaya çalışıp yavaşça çıkarmaya başladım. Telefonun yarısı çıkmıştı ki Rüzgar bir anda başını boynumdan çekip elimi tuttu ve ittirdi. "Napıyorsun?" diye sordu çatık kaşla. Olduğumuz pozisyona bakıp kendini çekti.

"Telefonun çalmıştı da. Uyanma diye çıkarıp kapatacaktım" dedim ve doğruldum. Telefonunu cebinden çıkarıp ekrana baktı ve iki kere kapatma tuşuna basarak reddetti. "Ne karışıyorsun? Özelim var, belki özel biri aradı beni" dedi sinirli şekilde. Hem şaşkındım hem de dediği şeyi merak ediyordum.

"Özür dilerim" dedim hala yüzüne bakarak. Göz devirip ayağa kalktı ve koltuğa oturdu. Saçlarını dağıtıp telefonunu açtı ve kulağına koydu. Onu arayan kişiyi aradığını anlamıştım.

Onu izlemeye başladım. "Alo?" dedi biraz sakinleşmiș şekilde. "Șimdi mi? Şimdi olmaz" dedi tekrardan. Kaşlarımı daha da çatıp yüzüne baktım.

Özel biri olabilir dedi. Kim ki bu kadar özel?

"Șirketteyim. Çok işim var" dedi ve bana doğru baktı. "Gelemem diyorum illa geleceksin diyorsun" dedi ve başını geriye yasladı. "Peki, söz ver. İstediğimi yapacağıma söz ver" içime kurt düştü. Beni mi aldatıyor bu?

"Tamam o zaman. Her zaman ki kafede mi?" güldü. Yutkundum.

"Tamamdır. Orda görüşürüz" diyerek telefonu kapattı ve başını kaldırıp ayağa kalktı.

"Kimdi?" diye sordum merakla. Telefona bakıp birkaç saniye sonra gülerek bana doğru döndü. "Sanane?" dediğinde hayal kırıklığıyla yüzüne baktım.

Bana bakmaya devam ettiğinde bakışlarımı kaçırıp ayağa kalktım. Kapıya doğru yürürken bir anda kahkaha atıp kolumu tuttu. "Şirketten Mehmetti arayan" dedi ve beni kendine doğru döndürdü.

Bende gerizekalıyım zaten. Çalışanlarıyla aşklı meşkli konuşan bir Rüzgar Saymanoğlu. Güldüm.

"Banane?" diyerek kolumu çektim ve hızla odadan çıktım.

Gerizekalı.

Bide beni kandırıyor ya. Beni gerizekalı diye biliyor galiba, öküz.

Kendimi yan odaya atıp içeridekilerin hiçbirini umursamadan direkt banyoya girdim. Kapıyı kilitledim.

NEFRETLE AȘK (DÜZENLENECEK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin