10. Bölüm

1K 73 9
                                    

Selamlaar! Yeni bölümle geldim bir önceki bölümde söylemiştim karakterleri ana karakterler hariç diğerlerini kafanızdan kurgulayabilirsiniz🧡🧡

Multimedya'ya efsane bir şarkı bırakıyorum dinleyin. Tam bizim iki șapșalın şarkısı. 😂

İyi okumalar 🧡🧡

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ölüyorum galiba ben hayal görmedim değil mi? Rüzgar beni öpmüștü. Bunu açıklayamayacağım kadar çok şaşkın ve birazcık da heyecanlıydım. Salonun ortasında durmuş şok içinde o minik öpücüğü düşünüyordum. Minik bir öpücüktü ama etkisi çok büyüktü. Bu çocuk dengesizdi hem beni niye öptü? Birden bu soruyla kalbim hızla atmaya başladı yoksa bana karşı hisleri değişmiş miydi? Ya da beni bir gecelik kızlar gibi mi görmüştü? Kafam çok karışıktı. Bu şimdi niye beni öptü? Salona geçip oturdum ve düşüncelerimle boğuşmaya başladım. Șuan kafamın içi çok karışıktı. Eve geldiğinde utançtan yüzüne bakamayacaktım galiba. Hava kararmaya başladı. Bende mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladım. Önce buzdolabına baktım ne yapabilirim diye. Dolapta pakette mantar vardı onu çıkarıp mantar yapmaya karar verdim. Gerekli malzemeleride çıkarıp yapmaya başladım mantarları ve sarımsağı yıkayıp
doğramaya başladım. On beş dakika içinde yemeği hazırladım ve ocağın altını açıp pişmesini bekledim. Salona geçip oturdum ve televizyonu açtım. Bir kaç kanal değiştim ve en sonunda bir şey bulamayınca çizgi film kanalına attım. Ve şansım varmış ki Winx Club başlamıştı. Dizilerin yerine çizgi filmleri daha çok seviyorum beni küçüklüğüme götürüyor adeta. Annem ve babamla beraber olduğumuz döneme... Bunları daha fazla düşünmek istemiyordum.
Winx Club 'u izlemeye başladım.

Çizgi film bitmişti aklıma gelen yemek ile hızla yerimden kalkıp mutfağa doğru koştum. Tencerenin kapağını açtım ve o şahesere baktım neyse ki yanmamıştı altını kapattım. Odaya gidip telefonumu elime alıp Rüzgarı arayıp aramama arasında kaldım. O olanlardan sonra yüzüne bile bakamayabilirdim. Telefonu bıraktım ve mutfağa gidip masayı kurdum. Salona geçip oturdum ve Rüzgarın gelmesini bekledim.

Gözlerimi açtım ve koltukta doğruldum saata baktığımda gece 3'e geliyordu ve Rüzgar hala gelmemişti. Daha fazla beklemenin anlamı yoktu. Aç hissetmediğim için direkt odama gittim. Kalbim kırılmıştı, onun sayesinde artık tek kalmaktan bile korkmaz olmuştum. Sünger Bob'lu pijamamı giydim. Yatağa girip yorganı üzerime çektim ve uyumaya çalıştım ama uykum kaçmıștı. Yatakta doğruldum ve biraz etrafa baktım sonra camın kenarında biraz oturdum. Daha fazla dayanamayıp yerimden kalktım ve odamdan çıkıp aşağıda bișey yapamayacağım için aklıma gelen şey ile Rüzgarın odasına doğru gittim. Kapıyı açıp içeri girdim. Gardolabı açtım ve kutuyu çıkarıp yatağa koydum. Etrafa bakınıp anahtarı aradım ama yine bulamadım. O kutunun içinde ne olabilirdi? Çok merak ediyordum ve anahtarı bulup içine bakacaktım. Yatağına uzanıp elimi yastığın altına koydum. Yastıktan hıșırtı sesleri gelince hemen başımı kaldırdım yastığı kaldırıp altına baktım ama altında bișey yoktu yastığı tekrar yerine koyarken Yastıktan ses geliyordu yastığın içini açtım ve anahtarı buldum. Anahtarı bulduum! Dışarıdan araba sesi geldi. Rüzgar gelmiş olmalıydı. Elimi çabuk tutmalıydım. Hızla kutuyu elime alıp açmaya çalıştım heyecandan elim titriyordu. Kahretsin anahtarı yere düşürdüm! Kapı açıldı ve merdivenlerden ayak sesleri geldi. Hemen eğilip anahtarı aldım ve yerine koydum kutuyuda alıp yerine koyup sessiz bir şekilde odadan çıktım gece olduğu için her yer karanlıktı hızlı ve dikkatlice odamın kapısını açıp sessizce içeri girdim ve kapıyı tekrar yavașça kapattım. Kulağımı kapıya doğru dayayıp sesi dinledim. Ses kesilince derin bir nefes alıp yatağa girdim. Bugün alamasamadam bile bir gün o kutuyu alıp içindekinin ne olduğunu öğrenecektim. Geç gelmişti acaba yine başka kadının yanında mıydı? Bende sevinmiştim beni öptü diye ne kadar aptaldım beni seveceğini sanıyordum. O beni sevmiyorken ben onun için gözyaşı döküyordum. Gözlerimi sildim ve uyumak için gözlerimi kapattım.

~~~~~~~~~~~~~~
YAZAR'DAN:
Rüzgar hızla evden çıkıp arabasına bindi, şaşırmıştı. Kendinden böyle bir şey beklemiyordu öldürmeye yemin ettiği kadını öpmüștü kendi isteğiyle hemde o kız ona așıktı. Arabayı çalıştırıp nereye gittiğini bilmeden sürüyordu. Sürdü, sonra şehire inip sahil kenarında bir bankta oturdu eve gittiğinde ne diyecekti Adene? Rüzgar kendi kendine düşündü Adeni tanıdıktan sonra çok değișmiști. Ondan önce bir kızı öpse umrunda bile olmazdı hatta yattığı kızların çoğunu tanımıyordu bile. Biraz orda kaldıktan sonra telefonu çalmıştı arayan Aliydi.
Rüzgar:
"Gelişme var mı?" merak ediyordu artık o dağ evinde kalmak istemiyordu.
Ali:
"Var kardeşim, adamlarını yakaladık ve güzelce konuştuk pek bișey anlatmadılar bir el at istersen depodayız" dedi Ali. Rüzgar sinirlenmiști sonuçta o adamlar yüzünden hayatları değișmiști. Telefonu kapatıp hızla arabaya bindi ve depoya doğru sürdü. Şuanda Adeni düşünecek değildi hem hayatında bir sürü kızı öpmüștü.

Deponun önüne geldiğinde arabadan inip kapıya doğru gitti. Ormanlık alanda sadece onların deposu vardı. Depo adamlarla doluydu. İçeri girenlerin sadece leșleri çıkıyordu. Kapıdaki adamlar Rüzgarı görünce kendilerini düzeltip selam verdi ama Rüzgar onları bile takmıyordu. İçeri girdi ve sandalyedeki iki adama ve başlarındaki Ali ile Emreye baktı. Rüzgarın geldiğini anlayan kardeşleri(yıllarca beraber büyüdükleri için kardeşleri) Kenara çekildi. Rüzgar adamların yanına gitti ve kardeşlerine sordu.
Rüzgar:
"Nerden buldunuz bunları?" dedi.
Ali:
"En son bastığımız mekanda çatışmadan kurtulup teslim oldular" dedi. Rüzgar gülmeye başladı.
Rüzgar:
"hahaaha! Demek teslim oldular." elini bir adamın omuzuna koyup yaklaştı ve konuştu.
Rüzgar:
"Ölseydiniz daha iyidi , hem acı çekmeden öldürdünüz" dedi ve yumruğu geçirdi. Döve döve adamları konuşturdu ve aldığı cevaplardan mutluydu. Adamlar Aden'in Saymanoğullarına gelin gittiğini öğrenince yurt dışına kaçmışlar. Ama pek emin değildi belki oyun oynuyorlardı. Ama karşılarında en iyi mafyalardan olan Saymanoğulları duruyordu. Düşmanlarının yapacağı tek şey kaçmak olurdu yoksa sonları hiç iyi olmazdı.

~~~~~~~~~~~~~~~~
ADEN ERİZDEL:
Uyandığımda saat sabah dokuz oluyordu. Kalkıp duşa girdim ve çıktığımda hava ısınmaya başladığı için kalın giyinmeyeceğim. Üstüme pembe uzun kollu bir bady altında altınada lacivert bir tayt giydim ve saçımı saç kurutma makinesiyle kurutup rastgele bir topuz yaptım. Yüzüme biraz bakım yaptım saat 11:30 oluyordu. Aşağı inip mutfağa gittim dün akşam ki yemek masası hala duruyordu ama bir tabak kirliydi. Ocağın başına geçtim ve tencerenin kapağını açtım yemeğin yarısı yoktu. Yani Rüzgar yemek yemişti. Şaşkın şekilde mutfak tezgahına dayanmıştım sesle tiksindim.
Rüzgar:
"Yemek güzel olmuştu" dedi gülümseyerek. Yaklaştı ve dibime kadar girdi o muazzam parfüm ve sigara kokusu burnuma doldu ciğerlerime kadar onun kokusunu çektim. Ben yanlış bișey beklerken o uzanıp su bardağını aldı. Kıpkırmızı olmuștum heyecandan. Hemen yanından ayrılıp masayı toplanaya başladım oda salona geçti. Yüzümde salak bir gülümseme vardı saklamaya çalışsamda engel olamıyordum ben onun eve geldiği gibi odasına çıkıp uyuduğunu düşünürken o gece kalkıp benim yemeğimi yemiş. Masayı hazırlayıp sofrayı kurdum salona gidip Rüzgarı çağırdım.
"Kahvaltı hazır, gel" dedim ve mutfaga geçip çayları fincanlara koydum. Onları masaya koyarken Rüzgar geldi. Buzdolabından meyve sularını çıkardım ve baedakalra koydum. Onlarında masaya koydum ve oturdum. Tabağıma biraz kahvaltılıklardan koydum ve yemeye başladım. Rüzgar bana bakmadan tabağına bakarak șok olacağım birșey söyledi.

Rüzgar:
"Șehire taşınıyoruz adamlar peşini bırakmışlar ama tedbir alacağız sonrasını düşünürüz" dedi rahat bir şekilde.

"Yani burdan gidiyor muyuz?" dedim inanamayarak. Bana bakıp başını salladı. Bu esaret bitmiş miydi?

Yoksa yeni mi başlıyordu...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Vee evet geldiim! Uzun bir bölüm yazamadım ama bunu telafi ederim diye umuyorum.

Bölümün sonunda da dediğim gibi bitti mi yeni mi başlıyor?

Bu sefer yeni bölüm erken ve uzin olacak. Sizi seviyorum💜.

NEFRETLE AȘK (DÜZENLENECEK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin