Merhabaa!
Başlama tarihi alalım öncelikle!
Birazcık heyecanlıyım ilk kitabım sonuçta.
Öncelikle bir duyuru yapacağım! İlk bölümlerim fazla kısa fakat şu anda düzenleniyor. Elimden geldiğince bölümleri uzun yazmaya çalışıyorum.
İyi okumalar ve Oy vermeyi unutmayıın!
~~~~~~~~~~~
"Aden! nerdesin kızım geç kalacağız"
Ve evet Aden Erizdel ben. Ailem işlerinden dolayı yurt dışında ve ben arkadaşlarımla yaşıyorum. 17 yaşında olmama rağmen ailemden uzakta arkadaşlarımı ailem olduklarını görerek yaşıyorum.
Bugün 2 yıl boyunca okuduğumuz okulumuzdan mecburi ayrılmak zorunda kaldığımız bir gün. Tadilata alınan okul dolayısıyla başka liselere dağıtıldık. Okulunu pek de sevdiğin söylenemez Aden.
"Geliyorum!"
Üstüme diz kapağımın hemen üstünde biten mavi şortlu salopet, içine beyaz tişört ve altına da beyaz spor ayakkabılarımı giyindim. Saçımı salık bırakıp rimel ve dudak rengimle neredeyse aynı renk olan rujumu sürüp parfümümü sıktım ve aşağıya kızların yanına indim.
"Ah be aden okulun ilk günü geç kaldık senin yüzünden" dedi Duru sitemle. Sanki bilerek geç kalıyorum. Ne olmuş yani okulun ilk günü okula geç kalmışsak? Öğrenciliğin kuralı bu değil mi? Geç kalmak.
"Geldim iște hadi, çıkalım."
Anahtarları alıp evden çıktık.
Taksi evin önünde bizi bekliyordu. Duru yine her zamanki gibi şehir içi otobüslerine binmeyi sevmediği için taksiyi çağırmıştı bile.
Dakikalar sonra taksi okulun önünde durduğunda beraber inip okulun bahçesine bakındık. Kimse kalmamıştı, belliydi zaten. "Geç kaldık" diyerek yürüdüm okula doğru. Nazlı ve Duru arkamdan gelirken bana söyleniyorlardı.
"Neden acaba?"dedi Nazlı. Birazcık benim yüzümden olabilir ama ne yapabilirim alarm kurmayı unutmuşum geç uyandım ve anca hazırlandım.
"Neyse hadi geçelim müdürün odasına sınıfımızı öğrenelim" diyerem Duru girdi araya. Bizimde arkadaşlığımız herkesin arkadaşlığı gibiydi. Mesela Duru her arkadaş grubunda olan soğukkanlı kişiliğe sahip. Nazlı en eğlencelisi yani en deli dolusuydu. Ve ben... Ben biraz saf olan biraz agresif olan ve yerine göre eğlenen kişiydim.
Okula girip Müdür Mehmet Aksoy yazan tabelayı bulduk ve kapıyı iki kez tıklatıp içeri girdik.
İçeride orta yașlarda kel - her müdürün olduğu gibi- bize ne var bakıșı attıktan sonra sordu
"Hayırdır kızlar?" diyerek sinirli olan bakışlarını üzerimize çevirdi.
"Biz bu okula yeni geldik de sınıfımızı bilmiyoruz onu sormaya gelmiștik."dedim.
"İsimlerinizi söyleyin."
"Aden Erizdel"
"Duru Diker"
"Nazlı Demir"
Müdür:
"Duru ve Nazlı 12/A Aden 12/B
Șimdi sınıflarınıza geçin" müdür önünde duran dosyalara ve bize sinirli bakışlar atıyordu. Ne demek arkadaşlarımla aynı sınıfta değilim? Ne demek tek başımda başka bir sınıftayım. Naneyi yedik.
"Hocam bende 12/A'ya geçebilir miyim? " Nazlı ve Duru olmadan nasıl yapabilirdim ben. Beni onlardan ayıramazlar. Olamaz! Dizi çekmiyoruz burda Aden.
"Hayır, șimdi sınıflarınıza geçin"
Kesin bir dille bunu söyleyince cevap bile veremeden bizi dıșarı çıkardı. Bugün de üçlü arkadaş grubunda ayrı takılan kız olduk... Gelde üzülme şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETLE AȘK (DÜZENLENECEK)
Jugendliteratur"Ne yaşadığını bilmiyorum ama gramını yaşamadığımı biliyorum" dedim sözlerime devam ederek. Tepki vermedi, Konuşmadı. Beklediğim bir şey olduğu için sadece yüzüne baktım birkaç saniye. Sonrada önüme dönüp yolu izlemeye başladım. Petrol marketinin ön...
