60. Bölüm

195 14 8
                                    

    "Senin neyin var? Benim sevdiğim kadın bu olamaz!" dedi ve hışımla ayağa kalktı. Bir sağa bir sola giderken sinirden ne yapacağını bilemiyordu.
    "Değiştim, Ross. Bunu anladın işte, değiştim!" Laura'nın gözleri dolmuştu. Canı yanıyordu, çok yanıyordu.
      "Neden değiştin, ha! Kim yaptırdı sana?" dedi, Ross ve sakinleşmeye çalıştı. Derin derin nefesler alıyor, gözlerini kapatıp sıkıyordu.
       "Ashley," dedi, Laura ama kendi sesini bile zor duymuştu.
       Ross'un siniri birden dindi ve merakla Laura'ya döndü. "Ne?" dedi. "Bir daha söyle, Laura. Lütfen." diye ekledi ve yavaşça yanına oturdu. Elini güven verircesine tutup sıktı. Laura, yere eğdiği bakışlarını ona çevirdi. "Ashley," dedi tekrar. "Sen bitkisel hayata girdiğinde bana sardı. Hep, kendimi suçlamam gerekteğini söyledi, hayatta bile olmamalıymışım. Sonra da, işte bana zorla uyuşturucu kullandırttı, sigara içmeye teşvik etti ve her gece bara götürdü. Hiçbirini yapmak istemiyordum, yemin ederim. Senin yanında kalıp, sen beni duymasan, görmesen bile, sana destek olmak istedim. Yemin eder-" lafını devam ettirmesine gerek yoktu, daha fazla kendini savunmaya da...
      Ross, Laura'nın başını ellerinin arasına aldı ve sıcacık dudaklarına kapandı. Yavaş yavaş öptü onu, tadını çıkararak. Çünkü biliyordu, Laura doğruyu söylüyordu. Hesap vermesi gereken o değil, Ashley olmalıydı.
--
      Sinirle saçlarını daha fazla çekiştirdi. Ona yaptıklarını düşündükçe delirecek gibi oluyordu.
      "Gerçek kişiliğini ortaya çıkardım sadece. Olması gereken Laura'yı çıkardım. Olan bu, Ross." dedi, Ashley ve göbeğini okşamaya devam etti.
       "Dalga mı geçiyorsun! Tanrı aşkına, karnında bir bebek taşıyorsun ve babasından doğru dürüst hoşlanmıyorsun bile! Kendini onunla karıştırma, Laura, senin gibi bir orospu değil." dedi, Ross ve sonra da sinirle evden çıktı.
        Ana caddeye çıktığında ne yapacağını bilmiyordu. Ne düşünmesi gerektiğini, ne yapması gerektiğini, nereye gitmesi gerektiğini bilmiyordu.
       Telefonunun çaldığını zar zor anladı. Arayana baktığında sorularının cevaplarını bulmuşru bile.
       "Efendim, prenseslerin en güzeli?" dedi, içindeki öfke anında dinmiş yerine aşk gelmişti.
        Laura'dan küçük bir kıkırtı yükseldi. "Bana 'prenses' demeni özlemişim, sarışın." dedi. "Ya, o değil de; annemler, ablamı da alıp teyzemlere gittiler. Evde yalnızım, belki bize gelip yalnızlığıma ortak olursun diye düşünüyorum." diye de ekledi.
        Ross, anlamsızca gülümsedi. "Yarım saate oradayım, prenses."
--
      Elindeki poşetlerle zor da olsa zili çaldı. Birkaç dakika içinde de kapı açıldı. Laura gülümseyerek ona geçmesi için yer açtı.
     Ross, elindeki poşetleri mutfak masasına bıraktı ve Laura'ya döndü. "Ev için birşeyler aldım." dedi yanına gelmesini izlerken.
       Laura, masada duran poşetleri arayalayarak baktı. Sonra da Ross'a döndü. "Hazır pizza, sosisli, ceviz, kuru meyve ve cips. Harika(!) tam ihtiyacım olan şeyler." dedi ve tek kaşını kaldırdı.
       Ross ellerini iki yana açtı. "Ne, kendimi düşünmem gerekiyor!" dedi ve hayrete düşmüş gibi baktı.
      Laura, daha fazla kendini tutamayarak güldü ve yanına gelerek onu öptü.              
      "Teşekkür ederim." dedi. Ross, açılan arayı kapadı ve Laura'yı öpmeye başladı. Sabahki gibi yavaş yavaş ve tadını çıkararak öpüyordu.
       Ross, ellerini Laura'nın beline sardı ve iyice kendisine yapıştırdı. Laura da ellerini Ross'un ensesinde birleştirdi ve ense kökündeki sarı saçlarıyla oynamaya başladı.
         Tanrı'm, çok yumuşaktılar!
       Laura, birkaç saniyeliğine dudaklarını ayırdı ve "Özür dilerim." dedi. Ross, açılan arayı kapadı ve birkaç saniye sonra tekrar ayrıldı. "Hazır mısın?" dedi, onu duymamazlıktan gelirken.
       Laura, ilk başta anlamasa da sonradan anlayabilmişti.
        Hazır mıydı?
      Kendini gayet hazır hissediyordu.
   Kafasını yavaşça salladı ve dudaklarına tekrar kapandı. Çok özlemişti, çok...
      Ross, mesajı almıştı. Ani bir hareketle Laura'yı kucağına aldı ve merdivenlere doğru yürümeye başladı. Kendisi zaten hazırdı ve bunu istiyordu. Her uzvuyla ile istiyordu. Laura, onun sevdiği kızdı ve ilki, bu kızla olacaktı.
      "Seni seviyorum," diye fısıldadı dudaklarını ayırıp kulağına doğru. Laura da aynı şekilde karşılık verdi.
      Odaya girip kapıyı ayağıyla kapadı ve yatağa doğru ilerledi.
--
Arkadaşlar, okuyucu cidden az ve diğer bölüm FINAL, cidden. Belki iki part ya da tek part olur ama net final. Bu duruma d üzülen olacağını da sanmıyorum. Neyse, çok konuştum, kısa ve geçti biliyorum ama yazılılarım vardı. Finali en iyi şekilde size sunacağım.

GÜZEL AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin