Randevu (3.Bölüm)

768 28 2
                                    

Okul bittiğinde eve hızlı bir şekilde geldim ve kapıyı hışımla geri kapttım.Sanırım biraz fazla sert olmuştu çünkü evdekiler korkmuştu.Buna ilk tepki gösteren Rydel oldu.

-Ross, netin var senin?

-Hiç, hiç bir şeyim yok, dedim ve odama çıktım.Akşam için çok heyecanlıyım.Ama şimdi düşumeye başladım,ne giyeceğim ben?İlk önce spor giyinmek istedim,sonra şık olmam gerektiğini düşündüm, ama sonra salaş takılmaya karar verdim.Tanrım, cidden ne giyeceğim ben?Kendimi yatağa attım.Buna tepki olarak Ryland''Ross, niye Rydel' e danışmıyorsun?''dedi.Haklıydı, Rydel bir kızdı ve bana yardım edebilirdi.Hemen Rydel'ın odasına koştum,odasında oturuyordu.Kapıyı yavaşça tıklattım ve içeri girdim.

-Merhaba.

-Selam!

-Rydel senden bir şey rica edebilir miyim?

-Tabii, ne oldu?

-Um...Aslında...

-Dur bir dakika, sen aşıksın.Ayrıca bugün onunla buluşacaksın.

-Vay, nereden anladın?

-Yaklaşık 16 yıl birlikte büyüdük,ne zaman aşık olduğunu anlayabilrim.

-Tamam o zaman, bugün sahilde yürüyeceğiz ama ne giyeceğime karar veremiyorum.

-Sahil.Spor giyin.Mesala üstüne kısa kollu bir t-shirt ve altına kot bir şort giy.

-Sağol Rydel.

-Bitmedi, altına siyah eskimiş convers ve mutlaka yeşil hırkanı al.Çünkü akşam saatleri sahil soğuk olur.Unutmadan hırkanı üşürse sevgiline ver.

-Tamam anlaşıldı kaptan.

-Ross, kiminle buluşacaksın?

-Laura.

-İyi kız tavlamışsın, aferin sana.

-Hey, dedim ve odadan çıktım.Odama girdim ve hemen giyinmeye başladım.Gerçekten Rydel'ın tavsiyesi işe yaramıştı.Acayip havalı gözüküyordum.Buluşmamıza on dakika vardı ben de evlerinin önüne gittim ve banka oturup beklemye başladım.

                             *********************************

  Tanrım, iki saattir hazırlanamadım.Ne giyeceğim derken bir türlü hazırlanamadım. Oh be en sonunda,altıma kısa kot şortumu giydim, üstüme kolsuz bir t-shirt giydim. Altıma beyaz converslerimi giydim.Üstüme ceket almayı unuttum çünkü geç kalıyordum.Hemen kendimi dışarı attım ve kapıyı kapadım.İlerlerken bankta oturan bir sarışın çocuk gördüm,sanırım bi benim sarışınımdı.Hemen banka gittim ve yanına oturdum.

-Hey!

-Laura?

-Sarışınım.

-Sarışın he prenses?

-Prenses he sarışın, dedim ve gülmeye başladık.Gülmeyi bitrince ayağa kalktı ve elini uzattı:

-Sahile gidelim mi prenses?

-Olur sarışın, dedim be elimi ona geri uzattım.Elimi tuttu yürümeye başladık.Artık sahildeydik.Bizden başka kimse yoktu.Yalnız kalmıştık.Tuhaf bir duyguydu, Ross elimi tutuyordu ama daha sevgili değildik.Ayrıca buna hiç itirazım yoktu.Ben hayallere dalmıştım.Nereye gittiğimizi hiç fark etmedim, birden durduk ve Ross:

-Oturalım mı? dediğinde nereye geldiğimize baktım.İskeledeydik, başımı salladım ve oturduk.Ayaklarımızı sallandırıyorduk.Ross bana döndü, ben de ona.Bana o kadar içten ve samimi bakıyordu ki ona neden âşık olduğumu bir kere daha anladım.

                            *****************************************

  Tanrım, Laura ile göz gözeydik.Kahverengi gözlerini bana dikmiş bakıyordu.Mutluydum, birden ona, onu sevdiğimi söyleme ihtiyacı duydum,

-Laura ben...

-Ross ben..., ikimizde aynı anda konuşmuştuk.

-İlk sen söyle sarısın, dedi.Ee ne yapabilirim? Ona karşı koyamıyorum.

-Laura sana her zaman söylemek istediğim bir şey var ama aynı şeyi senin bana karşı hissettiğine emin değilim.

-Söyle Ross.Sonucu ne olursa olsun söyle.Hiçbir zaman hiçbir şeyden korkma.

-Tamam, Laura ben sana âşık oldum.

-Bak, korkmayınca ne kadar güzel oluyor değil mi?

-Ne!?

-Ben de sana aşığım Ross.Hep bundan emindim ama ilk adımı senden bekledim, dedi.Çok mutluydum.Elimi cebime attığımda orta boyda bir kutu hissettim.Laura'ya bir dakika işareti yaptım ve ondan biraz uzaklaştım.Kutuyu cebimden çıkardım ve baktım.Üstünde Laura'ya yazıyordu.Şaşırmıştım,Rydel'ı aradım.

-Rydel?

-Ross,hediyeni buldun mu?

-Evet ama sen Laura ile çıktığımı anladın ve ona neden hediye aldın?

-İçine baktın mı?

-Hayır,

-Bir bak içinde ne var,dediğinde çoktan içine bakmıştım. "Bu,bu mükemmel!"dedim. Çünkü içinde iki tane anahtarlı kolye vardı.

-Bunlardan bir tanesini Laura'ya ver ve diğerini kendin al.Ona verirken de "Bu kalbimi aç...

-Bırak da ona ne diyeceğimi ben karar veriyim Rydel,dedim ve telefonu kapattım.Laura hâlâ beni bekliyordu.Yanına oturdum ve;

-Sevgilim...

-Biz çıkıyoruz,diye cümlemi tamamladı.Cebimdeki kolyeleri çıkardım ve birini hemen boynuma taktım,diğerini ise elimde tutmaya başladım.Sonra Laura'ya uzattım ve "Bu senin için,bu günü asla unutma diye,"dedim ve kalkarak kolyeyi boynuna taktım.Sonra yanına oturdum,elini tuttum ve lafıma devam ettim. "Bu kolye belki benim için çok şey ifade ediyor,bu günü mesela;sana ilk "prenses"dediğim,ilk defa korkmadan elini tuttuğum ve ilk defa bu anahtarla kalbini açabileceğimi düşündüğüm günü.Bunu mutlaka tak ve bunu asla unutma;BEN SONSUZA KADAR SANA ÂŞIK OLACAĞIM." Laura'ya baktığımda gözleri dolu bir şekilde bana baktığını fark ettim.Bana sarıldı,bana sıkıca sarıldı.Ben de ona sıkıca sarıldım.Birbirimi sanki hiç bırakmak istemiyorduk ama bırakma vakti geldiğinde kollarımı yavaşça ondan ayırdım ve o da benden.Saat on bire yaklaşıyordu.Laura'yı eve bırakma vakti gelmişti.Yolda giderken elini tutuyordum. -Yarın için plan yapma.

-Tamam ama neden?

-Çünkü yarın seni özel bir yere götüreceğim.

-Peki sarışın,dedi ve beni yanağımdan öptü.Evlerinin önüne gelmiştik,elimi bıraktı ve bana el sallayarak eve girdi.O girince ben de elimle yanağımı tutarak eve gittim.Eve girdiğimde beş meraklı gözle karşılaştım.Bunlar Rydel,Rocky,Riker,Ryland ve Ellington olmuştu.

-Eee,anlatmayacak mısın?

-Neyi?

-Ah,yapma.Neden bahsettiğimizi çok net biliyorsun Ross!

-Tamam ama bu ilk ve son kez oluyor bunu bilin.

GÜZEL AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin