Perdenin arasından sızan güneş ışığı, gözüne rahatsızlık verince gözlerini yavaşça araladı. Beline sarılmış kolları ve sahibini hatırlayınca gülümsedi.
Dün gece, hayatının en güzel gecesi olmuştu. Hayatında unutacağı bir şey değildi.
"Günaydın, sevgilim." diyen sesle kafasını geriye çevirdi. Ela gözlerini görünce içini bir heyecan kapladı. "Günaydın, sevgilim." diye karşılık verdi.
Ross kollarını yavaşça geri çekti ve bir elini Laura'nın çenesine koydu. Eğilip dudaklarını yavaşça öpmeye başladı. Tatlarını o kadar çok seviyordu ki, bunlar için ölebilirdi.
Dudaklarını biraz ayırdı. "Seni seviyorum ve hâlâ seni istiyorum." dedi. Laura hafifçe gülümsedi. Buna karşılık Ross, Laura'nın dudaklarına daha sert yapıştı ve ani bir hareketle ters çevirdi ikisini.
§§§
"Delly," dedi Ellington kafasını kapıya yaslayarak. "Özür dilerim, çok üzgünüm. Çok özür dilerim. Lütfen beni affet. Bilmeyerek ettim, kendimde değildim. Sarhoştum, özür dilerim." dedi ve gözlerini kapadı, bu hareketten dolayı birkaç damla gözyaşı döküldü."Tabii!" diye bağırdı Rydel. "Sarhoşken insanların ağzına düşeriz." Ağlamasına engel olamıyordu, Ellington'ı o kadar çok seviyordu ki kalbi çok acıyordu şu an. "Senden nefret ediyorum, git buradan." dedi ve daha da sindi köşesine. Ondan nefret filan etmiyordu.
"Tamam," dedi Ellington uzun bir süreden sonra. Bu cümleyi hazetmek biraz zordu. "Eğer canını yakıyorsam, Tanrı şahidim olsun ki bir daha sana gözükmeyeceğim." dedikten sonra da merdivenlerden indi ve kapıdan çıktı.
Geriye baktı ve bir daha bu eve gelemeyeceğini anladı.
§§§
Elindeki gül demetine baktı. Sonunda itiraf edecekti, o gün sahilde itiraf edememişti. O lanet telefon çalmasaydı çok güzel olurdu."Benimle konuşmak istediğin konu ne?" diyen sesle kafasını o tarafa çevirdi. Vanessa, ona gülümseyerek bakıyordu. Riker da gülümsedi ve biraz yana kaydı. Vanessa yanına oturdu.
"Öncelikle telefonun kapalı mı?" diye sordu. Bu sefer eşeği sağlam kazığa bağamalıydı.
Vanessa kafasını salladı ve gülümsemesi biraz daha yayıldı yüzünde. Biliyordu itiraf edeceğini. Sahilde anlamıştı ama lanet telefon her şeyi berbat etmişti işte.
Riker derin bir nefes alıp verdi ve heyecanını bastırmaya çalıştı. "Tamam," dedi sessizce ve Vanessa'ya baktı. "Vanessa ben, sana çok uzun zamandır bir şeyler hissediyorum, güçlü şeyler." dedi ve elindeki demeti ona doğru uzattı.
O anda ikisinin de beklemediği bir şey oldu. Vanessa, Riker'ın dudaklarına yapıştı.
§§§
"Sevdin mi?" dedi Rocky ve birbirine kenetlenmiş elleriyle oynamaya başladı. Lauren başını salladı ve biraz daha Rocky'e sokuldu. "Bu film gerçekten çok güzel." dedi, söylerken o'ları fazlasıyla uzatmıştı.Rocky hafifçe güldü ve Lauren'ın başını öptü. Sonunda bir sevgilisi olmuştu ve bu kıza deli gibi âşıktı.
"Seni seviyorum," diye fısıldadı elinde olmadan.
§§§
Ross, saçlarının diplerini kurulayarak merdivenlerden indi ve mutfağa yöneldi. Zaten tek yapması gereken mis kokuları takip etmekti.Mutfak kapısında bakınca, Laura'nın başına bir havlu sardığını ve küçük bir şarkı mırıldanırken ocakta bir şeyler yaptığını gördü.
Gülümseyerek yanına geldi ve ona eşlik etti.
"I like your smile,
I like your vibe,
I like your style."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL AŞK
RomansaBu bir Raura hikayesidir ve aşkın üzücü ve neşeli yanlarını anlatır,Bu benim ilk hikayem sayılmaz ama burada yeni.Umarım beğenirsiniz, lütfen düşüncelerinizi açıklayın. Benim için çok önemliler.Ayrıca hikaye tutarsa bazen günde iki bölüm yayınlarım...