GÜZEL AŞK

Maç Günü&Kötü Haber (15.bölüm)

                                1 hafta sonra

Sabah kalktığımda heyecanlıydım.Çünkü bugün basketbol maçım vardı.Laura beni izlemeye gelecekti.Ayrıca bir hafta önce olan olayı hatırladınız değil mi?Hani Justin'in sonunu getiren benim sevgilimin yaptığını.İşte o olaydan sonra Justin okulu bıraktı. Evet doğru duydunuz,Justin okulu bıraktı.Eee doğal olarak takımı da.Yani iyi ki beni tehdit etmiş.Mal işte ne olacak,Ros ve Laura'yı ayırmak isterse sonu bu olur.Kapak olsun sana.Her neyse,bugün erken kalkıp Rydel'ı uyandırdım.O benim biricik ablamdı ve en önemli işlerimi hep ilk onla yapardım.Rydel kalktığında bana güzel bir kahvaltı hazırladı.Ben de o sırada giyiniyordum.Giyindikten sonra aşağı indim.Kahvaltım hazırdı.Ablam ile oturup hem kahvaltı ettik hem de sohbet.

-Ee Ross,bu ne maçı şimdi?

-Bu maç eyalet şampiyonası elemeleri.

-Bu maçtan kaç tane olacak?

-Yani duruma göre değişir.Eğer yenersek iki maç daha,yenemezsek dört maç daha oynayacağız.

-Sonra?

-İşte duruma göre farklı şeyler olacak şimdi net bir şey söyleyemem.Bizimkiler kalkmadı mı hâlâ?

-Boşver,yatıp zıbarsınlar.Zaten başka işleri yok.Laura maça gelecek mi?

-Evet,istersen sen de gel.İster misin?

-Ne demek ister misin!Sersem,kardeşimin maçını kaçıracak değilim ya,dedi ve sofrayı toplamaya başladı.Ona yardım ediyordum.İşimiz bittiğinde Laura'yı aradım.Ona hazırlanmasını,yarım saat sonra orada olacığımızı söyledim.Sonra son hazırlıklarımı yaptım.Tam Laura'ya söylediğim saatte hazırdı.Bizi bekliyordu,onu aldık ve spor salonuna gitmeye başladık.Yolda ben önlerinde yürüyordum.Onlar arkamdan yürüyüp sohbet ediyorlardı.Arada bir gülüşüyorlar hatta kahkaha atıyorlardı.

                                       ***************************

Yolda giderken Rydel ile hastalığım hakkında konuşuyorduk.Ama Ross anlamasın diye arada gülüp kahkaha atıyorduk.Yol böyle geçti.Salona geldiğimizde Ross arkadaşları ile ısınmaya başladı.Biz de tirübünlere geçtik.Arada sohbet ediyorduk.Rydel gerçekten iyi biriydi.Onun kadar iyi birarkadaşım-yani ne biliyim ablam gibi ama aynı zamanda arkadaş oluyor-olmadı.Bir de Marissa var.Aslında en çok halimi o anlardı.Aman neyse işte Ross ısınırken arada bana bakıp göz kırpıyordu.Çok şirin oluyordu.Umarım maçta aynısını yapmaz.Maç demişken maç başladı.(Şimdi spikerden dinleyeceksiniz olayı.;)) "Evet sayın seyirciler.Mücadele başladı bile.Topu ilk kazanan kaptanı sayesinde Kuzeydoğu Şovalyeleri(Rossların lisesi)Lisesi oluyor.Evet top Ross'un elinde,Ross topu sürerek potaya yaklaşıyor ve takım arkadaşı Tim'e paslıyor.Tim topla birlikte ilerliyor,potaya geldiler Tim,Ross'a pas veriyor ve Ross Kuzeydoğu Şovalyeleri'nin ilk basketini atıyor." Daaaaaaat! "Duyduğnuz gibi ilk periyot bitti.Birazdan karşınıza ikinci periyot ile geri geleceğiz." "Evvvveet,ikinci periyotda başladı ve skor 38-42 Kuzeydoğu Şovalyeleri önde.Bakalım sonuç değişecek mi yoksa aynı mı kalacak? Göreceğiz.Evet Kuzeydoğu Şovalyeleri'nden yine bir sayı."Aradan bir saat filan geçti son periyoda gelindi. "Son periyotdayız ve skor 92-94.Ve son periyodun bitmesine az kaldı.Bakalım neler olacak.Şimdi top Güneybatı Kirpileri'nde.Topu Adam sürüyor.Oh olamaz.Ross,topu Adam'dan alıyor ve rakip potaya doğru ilerliyor.Topu,Tim'e paslıyor, Tim,topu tekrar Ross'a attı.Ross,topu potaya atıyor.Kazanmaları için üç sayılık sayı atması gerekiyor ve tam da bunu yapıyor ve hakem düdüğünü çalıyor.Kuzeydoğu Şovalyeleri 95-94 kazanıyor." Evet,biz kazandık!Ross takımın kazanmasını sağladı. Ee sonuçta kimin sevgilisi.Üstünü değiştirdikten sonra yanımıza geldi.Kolunu belime sardı."Kazandınız."dedim."Kazandık,ve biliyor musun?Son basketi senin için atmıştım. Yani senin sayende kazandık sayılır.Benim de katkım var yani,unutmayalım."dedi. Hep birlikte güldük.Sonra yürümeye başladık.Yolda yürürken Ross ile el eleydik.Rydel ise yanımızdan geliyordu.Ross beni durdurdu ve "Az kalsın başarı öpücuğünü unutacaktım." dedi ve dudağıma yapıştı.Ben de ona karşılık verdim.Rydel'ı ben görebiliyordum. "Bunu benim yanımda yapmayın."diyip gözlerini elleriyle kapasada göz ucumla ona baktığımda ellerinin arasından bize gülümseyerek baktığını görüyordum.İki dakika filan öpüştük. Sonra beni bıraktı ve yürümeye devam ettik.