GÜZEL AŞK

Beni Hatırlamıyor Musun? (Bölüm 54)

  Yatakta zıplamayı bıraktı, Ross. Olgun olmalıydı ama... Ahh! Kimi kandırıyordu? Laura yanında olduğunda Ross, kendine engel olamıyordu. Çocuğa dönüşüveriyordu. Onu, kollarına alıp dudaklarının tadını almak istiyordu. Fazlasıyla! Onun olmasını istiyordu. Fazlasıyla!

  "Ross!" dedi annesi. "Sen orada ne yapıyorsun, yarım saattir oradasın!"

Ross gülümsedi. Anne ve babasını ve elbette ki kardeşlerini çok özlemişti. Belki 'Koma Dünyası'nda onlar da oradaydı ama yine de tuhaf bur duyguydu.

  Aşağa indi.

   Tüm ailesi bir aradaydı. Ell de dahildi tabii ki. Riker ve Rydel'ın ortasına oturdu. Yüzünde oluşan saçma sapan gülümsemesine (Laura ile buluşmanın verdiği heyecandandı) engel olamıyordu. Rydel fark etmiş olacaktı, o da gülümsüyordu. Ama sadece o fark etmişti çünkü Ross, odada oluşan uğultuyu duyuyordu. Rydel, Ross'a döndü. "Niye şebek gibi sırıtıyorsun?" dedi. Ross da ona döndü ve kimse fark etmesin diye gülümsemesini biraz da olsa engelleyebildi. "Su içeceğim," dedi ve Rydel'a göz kırpıp mutfağa gitti. Zaten iki dakika bile geçmeden Rydel da mutfaktaydı. Ross, neşeden ıslık çalıyordu. Rydel, hiçbir şey anlamamış gibiydi. "Ne oldu? Çok bir neşelisin." Dedi ve yanına geldi. "Aynen öyle, güzel ablacığım. Laura, Justin'den ayrılmış ve ben çok mutluyum." dedi ve onu yanağından öptü. Rydel gülümsedi. "Niye ayrılmış?" dedi Rydel. Zaten en başından beri sevmemişti, o Justin denen herifi. Laura'yı hep Ross'a yakıştırmıştı. Sanki onlar, birbirleri için yaratılmıştı. Ve ayrıca Ross, ona çoktan ilk bakışta aşık olmuştu. Laura'nın da ona aşık olduğunu hissetmişti. Gözlerinde bir ışıltı olmuştu. "Justin, onu aldatmış ve ayrıca yarın buluşacağız." Rydel'ın içinde birşeyler kıpırdadı. Kardeşini mutlu görmüştü, iki yıl sonra hem onu gerçek anlamıyla görmüş ve mutluydu. Laura, onu mutlu ediyordu. "Laura, seni mutlu ediyor." diyerek düşüncelerini dile getirdi. Ross başını salladı. "Evet, biliyorum." dedi ve suyunu içti. "Onu çok mu seviyorsun?" dedi Rydel. Ross, ona döndü. "Sen, Ell'i çok mu seviyorsun?" dedi Ross aynı şekilde. Rydel, biranda kızardı. "Sen bunu nereden biliyorsun?" dedi, sesi çok utangaç çıkmıştı. Ross koca bir kahkaha patlattı. "Bakışlarınız çok anlamlı." dedi Ross, gözlerini abartılı bir ifadeyle açıp kapayarak. Asıl amacı şirin görünmekti belki de. Rydel ise kıpkırmızı kesilmişti. Küçük kardeşinin, daha kendisinin bile emin olamadığı duygulardan emin olması tuhaftı. "Ya senin Laura'ya olan bakışlarına ne demeli? Neredeyse kızın ağzına düşeceksin!" dedi Rydel, kendini savunmaya geçmişti. Ross omuz silkti. Gözleri yeniden parlamıştı. "Inkâr etmiyorum, ona âşığım. Daha önce hiçbir kıza olmadığım kadar. Çünkü o farklı,abla. Anlıyor musun? Onda, beni ona çeken birşey var. Tam olarak anlayamıyorum, masumluğu olabilir. Belki de bakışları. Veya en büyük ihtimal:kalbi." dedi Ross ve odasına yöneldi. Yarın için bir randevusu vardı ve daha ne yapacağını bilmiyordu.

Ona açılmalı mıydı? Yoksa arkadaş mı olmalıydı? Veya ondan uzaklaşmalı mı?

  Pekâlâ, hangi seçeneği eleyeceğini biliyordu. Ondan asla uzak duramazdı.

**

  Ertesi gün Ross heyecanlıydı. Laura ile sahile gideceklerdi. Gece, yatarken Laura, ona mesaj atmıştı. Sahilde yürüyüşün iyi olacağın söylemişti.

   Birden eski sahte anılar hücüm etti beynine. Ona ilk defa söylemişti âşık olduğunu, ilk defa elini tutmuştu o gün, ilk hediyesini vermişti. Ve lanet olsun ki hepsi beyninin bir oyunuydu ona, hiçbiri gerçek değildi. Komadayken gördüğü küçük-ama mükemmel- hayallerin tekiydi. Şu hayal ettiği dünya güzeldi aslında ama aklı karışmıştı. Laura'yı daha önce tanımadığı halde nasıl-tam anlamıyla-gerçekçi hayal edip görmüştü, Calum veya Raini? Her şey çok karışıktı, Austin ve Ally diye bir dizi vardı ama başrolleri onlar değildi. R5'ı tutturabilmişti bir tek, Rydel ve Ell'in aşkı da vardı tabii. Vanessa ve Riker, Riker, Vanessa'ya cidden âşık gibiydi ve Vanessa... onu uyandığından beri görmemişti. Acaba o da rüyalarındakinin aynısı mıydı? Emin değildi ve eğer biraz daha düşünürse beyni patlayabilir, etrafa iğrenç bir sıvıyla dağılabilir ve Laura'ya kavuşamadan ölebilirdi. Bunu istemezdi.