Bazı Sonsuzlar Bazılarından Daha Büyük (28.bölüm)

365 18 8
                                    

"Ross, bunu bana yapma! Biliyorum en başında sana söylemeliydim ama bundan korktum ya, beni bırakıp gitmenden korkmuştum ve oldu işte! Hasta olduğumu öğrendiğin an beni terk ettin! Oysa ne kaldı ki hayatımın sonuna, söyleyiyim mi;hiç! Öldüm bile ben. Gittin, giderken canımı aldın. Eline bak, kırmızı. O benim kanım, benden aldığın canımın kanı." "Yeter Laura, kes sesini! Ben hasta olduğun için değil bana yalan söylediğin için ayrıldım, oysa baştan söyleseydin belki hazırlardım kendimi. Şimdi gidiyorum çünkü kaldıkça canım daha çok yanacak. Seni kaybetme korkusu içimde oldukça senden uzak durmam gerek. Bu gerek, şimdi hoşçakal." "Hayır Ross, gitme! Gitme...gitme..." "Aaaa! Ne oldu az önce? Ross nerede? Neden beni terk etti? Nereye gitti? Tanrım az önce ben kâbus mu gördüm yoksa gerçek miydi?" Laura rüyasında -veya kâbus-gördüğü şeyi gerçek sanmıştı. Haklıydı.

-Laura! Ne oldu bi'tanem? Neyin var?

-Abla, az önce Ross ve ben a-ayrıldık mı? O burada mıydı?

-Hayır, burada değildi. Kâbus görmüş olmalısın.

-Gerçek değildi, değil mi?

-Değildi,ilaçlarını al, sonra hastaneye gideceğiz.

-Tamam,dedi Laura ve ablasının gidişini izledi. Gittikten sonra ilaçlarını aldı ve yatağına uzandı. Birkaç dakika boyunca tavana baktı sonra ayağa kalktı ve balkona çıktı. Temiz hava iyi gelmişti ama birden midesi bulanmaya, başı dönmeye ve etraf kararmaya başladı. Hemen lavaboya gitti ve kusmaya başladı. Oysa kusması imkansızdı çünkü hiç birşey yememişti. Zaten ağzından gelen şey kandı. Çok fazla geliyordu, durmayı unutmuştu sanki. Eliyle ağzını kapatmaya çalışıyordu ama beceremiyordu, kan çok fazlaydı. Sonunda peçete buldu ve onunla kapatmaya çalıştı, ama peçete 5 saniye içinde kıpkırmızı olmuştu. Ablası odaya gelmişti, Laura'yı öyle görünce telaş yapmıştı. Fazla zaman geçmemişti, sonunda kan durmuştu. Vanessa derin bir nefes almıştı ama Laura'nın şuanda bayılma tehlikesi vardı. Çok fazla kan kaybetmişti. Hiç zaman kaybetmeden hastaneye gitmeye başladılar.

                                                ********************

-Evet, Laura çok iyi biri. Onunla olmayı seviyorum, o beni mutlu ediyor.

-Peki Ross, dün senin doğum günündü. Laura, doğum gününü nasıl kutladı?

-Aslında...Laura yanımdaydı. Şu gördüğünüz 4 kişi bana sürpriz yaptı.

-Güzelmiş. Sevinmişsindir.

-Evet, sevindim. Hoş bir sürprizdi.

-Onu hiç öptün mü?

-Ehh...neden böyle bir soru sordun ki?

-Hahaha.Hayranlarınız merak ediyor,değil mi?

-Eveeeeeet!!!!

-Belki.

-Lütfen,ya evet ya da hayır.

-Peki onu öpmüş olabilirim.

-Ondan önce kaç kızı öpmüştün?

-Bilmem sanırım 3-4.

-Oooooooooooo.

-Eee bunlar yayınlanacak mı?

-Merak etme o kısmı sileriz.

-Teşek-dur biraz biz canlı yayındayız. Laura bebeğim seni çok seviyorum.

-Birşey itiraf edeyim mi? Çok güzel kıvırıyorsun.

-Bu konuda üstüne yoktur,diyerek araya girdi Rocky. Herkes gülmeye başlamıştı ama Rydel bunu beceremiyordu. Az önce gelen mesaj yüzünden canı çok sıkkındı. Laura'yı merak ediyordu. Ya ona birşey olursa? Suratı asık bir ifade ile Ross'a baktı. Gülüyordu, habersiz bir şekilde mutluydu. Acaba söylese miydi? Ama olmazdı, Laura'ya söz vermişti. Hem zaten kardeşini tanıyordu, turneyi bırakıp yanına gidecek kadar çok seviyordu onu. Şimdilik susacaktı başka seçenek yoktu.

                                                  *******************

Soğuk, bembeyaz odadaydı yine Laura. Kısa bir süre önce bayılmıştı. Çok fazla kan kaybetmişti. Kan takviyesi ile uyanmıştı. Uyandığında Vanesaa ve Bayan Penny'nin konuştuğunu duyuyordu.

-Neyi var Bayan Penny?

-Açık konuşmam gerekirse durum pek iç açıcı değil.

-Peki neden böyle oldu?

-Fazla üzüntü, depresyon, ilaç kullanmama.

-İlaçlarını alıyor. Yani ya üzülüyor ya da depresyonda?

-Evet, onu fazla yormadan sosyalleştirmeye çalış.

-Tamam, teşekkür ederiz. Artık gidebilir miyiz?

-Tabii,dedi Bayan Penny. Yarım saat sonra evdeydiler. Laura, dinlenmek istiyordu.Yatağına uzanmış müzik dinliyordu. Arada sırada Ross ile olan anıları canlanıyordu gözünde. Doluyordu gözleri, sövüyordu şu sonsuzluk kalıbına.

                                                    ****************

R5,yeni otobüse gelmişti. Rydel,Laura'nın iyi olduğunu biliyordu ve rahattı. Ross'un yanına geldi. Konuşmaya başladılar.

-Sonsuzluğa inanır mısın?

-Evet, sen?

-Ben inanmıyorum.

-Neden?

-Saçma geliyor, ama şunu da inkar edemem;matematikçi değilim ama sen dr biliyorsun 0 ve 1 arasında sonsuz sayı var.0 ve 1000 arasında daha çok sonsuz var.

-Evet, en sevdiğim kural. Birçok sonsuz var ama bazı sonsuzlar bazılarından daha büyük...

                        -----

Yb geldi. Güzel miydi,fikrinizi belirtin. Bu da sanki kısa oldu he? Neyse ilham geldikçe uzalacak kısalacak. Siz harikasınız...

GÜZEL AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin