Arkadaşlar öncelikle bunu okuyun, bu bölüm cidden çok uzun ve Raura değil de Percy ve Annabeth hakkında, hâlâ okumak isteyen varsa okuyabilir ve ('') şunu görünce şarkıyı açın. Daha detaylı açıklama sonda, sizi çooook seviyorum.
*Percy'nin Anlatımı*
"Anne!" dedim ve merdivenlerden inerek mutfağa girdim. Annem, yemek yapıyordu.
"Efendim, oğlum?" dedi bana gülümseyerek. Annem diye demiyorum, onun gülümsemesi sizi de gülümsetiyordu.
"Yarın için Annabeth'i ders çalışmaya, bize çağırabilir miyim?" diye sordum.
Aslında, Annabeth konusunu açmak istemiyordum, hem ben çok utanıyorum hem de...
"Daha ona çıkma teklifi etmedin mi?" Diye soruyor annem-veya babam- her defasında.
"Anne," dedim son heceyi uzatarak. "Tamam," dedi o da aynı şekilde. "Çağır ama bil diye söylüyorum yarın halanlara gideceğiz. Yani evde tek alacaksınız."
Kafamı sallayarak, sorun değil der gibi elimi havada salladım. Tam mutfaktan çıkarken anlamıştım neyi ima ettiğini.
Utançla arkamı döndüm. "Anne!" dedim kızgınlıkla. "Daha on yedi yaşındayız! Aynı zamanda sevgili de değiliz."
Annem bana muzip bir bakış attı. "Seni on dokuz yaşımda doğurmuştum, aynı zamanda bir adım at artık." dedi.
Oflayarak salona gittim. Jenny oturmuş televizyon izliyordu.
Kardeşimim yanına oturdum. "Abi?" dedi bana dönerek. "Efendim?" dedim ben de.
"Sınıfınızdaki çocuk var ya, Luke," dedi bana. Istemeden yumruklarımı sıktım, o çocuktan nefret ediyordum. Annabeth'in peşinde sülük gibi dolanıyordu.
"Heh, işte arkadaşı Ethan ile konuşurken duydum, Annabeth'e çıkma teklifi edecekmiş." dedi Jenny.
Gözlerimi kapayıp açtım. "Ne zaman duydun?" dedim, o çocuğun yüzünü dağıtmak istiyordum.
"Bugün, çıkışta." dedi. En azından hâlâ şansım vardı, sabah erken davranmalıydım.
Telefonumu cebimden çıkardım ve Annabeth'e mesaj attım.
Yarın okula birlikte yürüyelim mi? Yedide bizim köşede?
Anında cevap geldi.
Tabii, ama erken değip mi?
Konuşmamız gereken bir konu var.
Tamam, olur.
Sevinçten "Evet!" diye bir nida kopardım.
Annabet ile ilkokulun ilk gününde tanışmıştık. O günü dün gibi hatırlarım.
"Baba, senden nefret ediyorum!" diye bağırdı bir kız.
Okulun en kuytu köşesindeydim, kız da duvarın dibine çökmüş, bacaklarını kendine çekmiş ve onlara sarılmıştı.
Ilk önce oradan gitmeyi düşündüm, sonuçta en kuytu yerdeydik. Bu kız sorunlu veya kötü olabilirdi. Yani, babasına olan nefretini kusmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL AŞK
RomanceBu bir Raura hikayesidir ve aşkın üzücü ve neşeli yanlarını anlatır,Bu benim ilk hikayem sayılmaz ama burada yeni.Umarım beğenirsiniz, lütfen düşüncelerinizi açıklayın. Benim için çok önemliler.Ayrıca hikaye tutarsa bazen günde iki bölüm yayınlarım...