"Hayır."dedi Marie ağlamaklı bir ses tonuyla. Kimse konuşamıyordu,odaya giren hemşirenin ayak sesinden başka ses çıkmıyordu da,bir de hıçkırıklar. Erkekler,Mark'ı zar zor ayakta tutuyorlardı,ama onlarında eksik kalır yanı yoktu.
Hava bulutluydu ama yağmur yağacak bir hali yoktu. Cenaze alanındaydılar,fazla kişi vardı. En az 60 kişi filan. Bir de rahip vardı,Marissa'nın tabutu da önündeydi. Tüm masrafları bizimkiler halletmişti. Mark ve Marie'ye bakmak için söz vermişti Laura. Sandalyesinde kızların yanında oturuyordu. Dikkatini çeken şey;Jane ve Jennifer denen kızlar yoktu.Konuşma sırası Ian'dan Laura'ya geçince,Laura yavaşça tabutun başına geldi.
"Şimdi size gereksiz yere edebiyat yapmayacağım. Ben,onun çok iyi bir arkadaş olduğundan bahsedeceğim. O mükemmel bir dosttu,bana her zaman yardımcı olmuştu,beni mutlu etmişti. Sadece beni değil diğer tüm dostlarını da,o herkese değer vermişti,onlar ona değer vermese bile," burada Jane ve Jennifer gelmişti aklına. "O her zaman arkadaşları için en iyisini isterdi, onları severdi."
"Kestik!" Yönetmen bağırıyordu,sörf sahnesini yeni bitirmişlerdi. Ross ve diğerleri o kadar eğleniyorlardı ki anlatılmaz bir şeydi bu. Ross,neredeyse Laura adında bir sevgilisi olduğunu unutacaktı. Ve ya arkadaşlarını,bir ara öyle bir noktaya gelmişti ki onu önemseyen kardeşleri olduğunu dahi unutacaktı. Açıkçası ben Ross'u tanıyamıyordum. Değişmeye başladığı (fazlasıyla) doğruydu.
Güneş,sanki dün ne olduğundan habersiz gibi beyaz perdeleri aşıp Laura'nın yatağını hedef almıştı. Laura ise günün cumartesi olduğu için dua ediyordu. Çünkü gece hiç bir şekilde uyuyamamıştı. Durmadan yatakta dönüp durmuştu,sabah oldunda ise canı hiçbir şey yapmak istemiyordu. Artık Raura Ship bile ona acı çektirecekti. Ve ya her zaman gittiği eczane, iki sokak ötedeki piyano kursu.Bunların her biri Marissa'dan kalan bir izdi. Garson,eczacı ve piyano öğretmeni. Bu kız ,kardeşleri için haftada kaç kere çalışıyordu acaba. Odanın kapısı bir kaç kez tıklandığında Laura şaşırmıştı,Vanessa çoktan girmiş olmalıydı. Kapının arasından uzanan kafa Vanessa'ya ait değildi zaten. "Olivia?" dedi Laura "Ama sen?" " Her zamanki gibi Velvet'ın külübesinin altındaydı."diye açıkladı Olivia,anahtarı göstererek. "Moralinin bozuk olduğu için düzeltmeye geldik." Laura şaşırmıştı. "Biz?" Arkadan Rydel,Raini ve Bridgit çıktı. Hafifce gülümsedi.
Yatakta oturmuş sohbet ediyorlardı. Konu nasıl olduysa Ross'a gelmişti. "Ross nasıl?" diye soruverdi Bridgit. Laura,sanki hatırlamaya çalışıyordu. "Bilmem,sanırım onunla en son iki güm önce konuşmuştuk." dedi. Rydel,ağzına bir cips atarken onu onayladı. "Evet,bizle de üç gün önce konuşmuştu." Raini,Bridgit ve Olivia şaşırmıştı. "Bu çocuğa bir şeyler oluyor." dedi Raini. O da anlamaya başlamıştı. "Evet," dedi Rydel. "Değişiyor.Hollywood Büyüsü onu ele geçiriyor." Laura biraz duraksadı. Değişeceğim, değişmek zorunda kalacağım! Diğer başrolle shiperslerımız olacak, bazen seni görebileceğim halde göremiyeceğim! Tam o anda Laura'nın telefonu çalmasaydı o günü belki de tekrar yaşayacaktı. Zil sesinden anlaşılacağı gibi Ross ayırıyordu. "Ross arıyor." dedi Rydel. "Hoparlöre al ve kızlar tek çıt çıkarmayın!" Laura telefonu açtı. "Laura Marano ile mi görüşüyorum acaba?" dedi Ross ve ardından hafif bir şekilde güldü. Laura içinden "Ben de gerçek Ross Lynch ile görüşmek istiyorum." dese de "Evet,acaba ben Ross adlı bir sarışınla mı görüşüyorum?" demekle yetindi. "Evet hanımefendi. Sevgiliniz size,sizi çok özlediğini, iletmemi istedi."
"Peki kendisi şu anda nerede?"
"Sizin için bir çiçek buketine kart hazırlamakla meşgul."
"Sanırım bunu söylediğiniz için size kızacaktır."
"Haklısınız hanımefendi,bazen çok boşboğaz olabiliyorum."
"Mutlu gibisin."
"Ama sen değil gibisin ne oldu?"
"Marissa öldü Ross. Marissa öldü!"
"Ne?Ciddi olamazsın."
"Çok ciddiyim." dedi Laura ve Rydel'a baktı. Ross'a patlamak için izin istiyor gibiydi. Rydel, kafasıyla 'evet' işareti yaptı.
"Ve sen beyefendi o gün bana ne mesaj attın ne de aradın!Benim biriyle,gerçekten değer verdiğim birisiyle dertleşmem gerekiyordu ve buradakilerin hepsi berbat durumdaydı. Sana ihtiyacım vardı ama sen orada dalgalarla oyun oynuyordun. Ben acı çekerken sen,eğleniyordun!"
Uzun süre suskunluk olmuştu. Bunu Laura bozdu.
"Sanırım ablanı da aramalısın. Görüşürüz Ross." dedi ve telefonu kapadı. Tam el,ne almış fırlatacakken Rydel,telefonu elinden aldı. "Kızgın olduğunu biliyorum ama telefonu fırlatmak buna bir çözüm değil." dedi. Laura hafifçe başını salladı. "Soğuk bir şeyler isteyen var mı?" dedi. Sanırım sinirini farklı şeylere çekmeye çalışıyordu. "Olabilir," dedi Olivia. "gel beraber getirelim." diyerek Laura'yı mutfağa indirdi.
Kızlar,içeceklerle geldiklerinde bizimkiler öylece televizyona bakıyordılar. "Açarsanız daha iyi şeyler izlersiniz belki." diye dalga geçti Laura. "Ha-ha" dedi Rydel,hiç komik olmadığını vurgulamak istermiş gibi.O sırada da Rydel'ın telefonu çalmaya başlamıştı. "Sessiz olun,bu Ross." dedi ve aramayı hoparlöre aldı.
"Benim güzel ablam ne yapıyormuş?" dedi Ross neşeli bir ses tonuyla. Gerçi Laura'dan sonra sadece rol yapıyordu ve bunu bir tek Laura anlamıştı. "Ne yapalım,bizim çocuklarla şarkı yazmaya çalışıyoruz." dedi,o da rol yapıyordu.
"Şu ana kadar ne yazdınız?" şimdi Rydel tıkanmıştı.
"Şu anda sadece adı belli." diye sallayabildi.
"Adı ne?"Ross ısrar ediyordu ve Rydel iyice köşeye sıkışmıştı. Laura ona yardım amaçlı kağıda ne söylemesi gerektiğini yazıp bunu Rydel'a gösterdi.
"I think about you,evet bu. Austin ve Ally için yazıyoruz.Kevin rica etmişti biz de kıramadık." Rydel ve diğerleri bir 'oh' çekip Laura'ya minnet duyar şekilde baktılar.
"Anladım,gerisini duymak isterim ama şimdi setten çağrıyorlar.Sonra tekrar ararım." diyerek telefonu kapadı. Rydel Laura'ya bakıp "Sen olmasan faka basmıştım,çok sağ ol." dedi. Laura "Sorun değil zaten bir bölüm için gerekliydi ben de üzerinde çalışıyordum." dedi. Bridgit araya girdi. "Ross bayağı bir neşeliydi, değil mi?" Laura'nın gülümsemesi kayboldu. "Sadece rol yapıyor, aslında hiç de mutlu değildi." dedi.
O gün kızlar eğlenmeye çalışmıştı ama ne mümkün...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL AŞK
RomansaBu bir Raura hikayesidir ve aşkın üzücü ve neşeli yanlarını anlatır,Bu benim ilk hikayem sayılmaz ama burada yeni.Umarım beğenirsiniz, lütfen düşüncelerinizi açıklayın. Benim için çok önemliler.Ayrıca hikaye tutarsa bazen günde iki bölüm yayınlarım...