Noel harika geçmişti. Sanırım en iyi Noel'im bu olmuştu. Dışarıda kar en şiddetli hızıyla yağıyordu. 1 metreden fazlaydı. Elimdeki kahve ve kitapla odamdaki koltuğa oturmuştum. Bazen ağlıyordum, Aynı Yıldızın Altında kitabıydı. O sırada telefonum çaldı. R5'ın en yeni çıkan şarkısıydı;Ross arıyordu. "Aşkım!"dedi neşeli sesiyle. "Nasılsın?"
"İyiyim, sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim. Canım çok sıkılıyor, bir şeyler yapalım mı?"
"Ross saat 10. Sence de biraz geç değil mi?"
"Hadi ama! İkimizin de ebeveynleri yok ve 17 yaşındayız. Neredeyse reşitiz."
"Öhöm-amahâlâsizdenbüyükkişilervar-öhöm!" Riker'ın sesiydi. İki öksürüğün arasını çok hızlı söylemişti. Neredeyse anlaşılmayacaktı. "Pekâla bugün birşey yapamıyoruz o zaman yarın yaparız. Seni 10 gibi alırım. Şimdi yat ve dinlen benim güzel sevgilim." dedi. Bazen bu çocuğun içine kim girdi diye düşünüyorum, ani iniş çıkışlar. Ben bir deliye aşıktım.
*****************
Sabah erken kalkıp hazırlanmaya başladım. Saat 9 gibiydi. Sanırım artık evden çıkıp güzel sevgilimi almam lazım. Yürüyordum, onların sokağına girmiştim. Zile bastım, ilk günki gibi heyecanlıydım. Sanırım nedeni ona ilk günki gibi aşık olmam. Karşımda Laura'yı görmek isterdim ama Vanessa vardı. "Selam Ross." dedi. "Selam yengeciğim." dedim. Sinirle gözlerini devirdi. Genlerden olmalı;Maranoları sinir etmek çok zevkli. "Laura!" dedi. Sesinde hâlâ biraz kızgınlık vardı. "Gıcık sevgilin geldi!" Laura, yüzünde yarım yamalak bir gülümsemeyle geldi ama bunun anlamı "Gıcık derken neyi kast ediyorsun?" gibiydi. Yanımıza geldi, yengemi yanağındam öpüp koluma girdi. Özel yerimize geldik, banka oturduk. Donsak da burası harikaydı. Deniz yine aynı melodisi ile kıyıya çarpıyordu. Laura'ya baktım, denizi seyrediyordu. Başını omzuma koydu ve boşta olan elini belime sardı. Ben de onu sarmaladım. Bana göre biraz kısa kalsa da bu onu daha özel kılıyordu. "Yarın 2. sezonun yeni bölümlerine başlıyoruz." dedi. "Evet," dedim. "Bu heyecan verici."
Bütün günümüzü beraber geçirmiştik, harikaydı. Sinemaya gittik, yemek yedik, alışveriş yaptık ( tabii ki onun zoruyla!), özel yerimizde de bir kaçamak yapıp deli gibi denize girmiştik. Büyük ihtimal yarın hasta olacaktık ama buna değerdi.
******************
Sabah sete geldiğimde Kız Düşkünü Zeke'in hayırsız suratını görmek zorunda kalmıştım. Bir de yetmezmiş gibi kamera şefi olmuştu. Her sahnede onu görmem gerekecekti. İçinden, Laura ve beni ayırmak için planlar yaptığını biliyordum ve bunlar işe yaramayacaktı. Laura yanıma geldi ve arkadan boynuma sarıldı. Sonra önüme geldi ve beni bir süre öptü. O sırada da orada sadece Zeke vardı. "Bu ne içindi?" dedim. "Dün içinde. Sayende harika bir gün geçirdim. Sen dünyadaki en iyi sevgilisin." dedi. Çok şirin olmuştu. Dayanamadım, ben de ona küçük bir öpücük verdim. "Sadece seni sevdiğim içindi." diye de açıklama yaptım. Gülümsedi. Mutlu olmayı hatırladım.
2. sezonun 4 ya da 5. bölümüydü. İlerki bölümlerin senaryolarını okumuştum. Auslly olacaktı ama onlar da ayrılacaklar oysa birbirlerine deliler gibi aşık olacaklardı. 'Neden?' diye geçirmedim değil. Aşıksın ama çıkmıyorsun,sebep? Anlamak zordu. Ve sanırım kafaya takmamam gerekiyordu.
**3 hafta sonra**
"Ross!Ciddi misin? Peki bu nasıl oldu?" Rydel şoka girmiş gibiydi. Oysa anlamsızdı, sadece Teen Beach Movie adlı bir filmde başrol kazanmıştım. "Kazandım işte." dedim umursamazca. Ona da umursamamasını söyledim. Zar zor kabul etmişti. Diğer kardeşlerim öğrenince Rydel gibi tepki vermemişlerdi. Daha sakin karşıladılar. İşte benim kardeşlerim. Şimdi de sevgilimin öğremesi gerekiyordu. Sanırım o da aldırmazdı.
*****************
"Evet Ross geldim, bana ne söyleyecektin?" dedim. Şubat ayına girmiştik, kar biraz daha az yağmaya daha çok yağmur yağmaya başlamıştı. Hafiften rüzgar esiyordu. Siyah pantalonum, kalın yünlü mavi kazağım ve beyaz montum beni ısıtmayı becerdiği pek söylenemezdi. Yanına oturdum, yüzünde endişeli gibi bir ifade vardı. Siyah deri ceketinin altında beyaz gömleği gözüküyordu, siyah kotu ve mavi beresi vardı. "Laura," dedi. Sesinden bana kötü bir şey söyleyeceğe benziyordu. Ama bir kötü haber daha kaldıramazdım, zaten dün geçtiğim kontrolden tümörün büyüdüğünü ve hastanelerden daha yanıt gelmediğini öğrenmiştim. Daha kötüsünü Ross bana vermezdi umarım. "Ben bir filmde başrol kazandım." dedi ama hâlâ sesi endişeliydi. "Ne var bunda? Bu harika bir şey!" dedim. Yere sabitlediği yüzünü bana çevirdi, şişmiş gözlerini fark ettim. Tüm gece uyumamış olmalıydı. "Ama bu kötü...çok kötü." dedi. "Ne?"dedim. "Neden kötü? Bir filmde oynayıp şöhretini arttıracaksın!" dedim. Anlamıyordum. Gerçekten anlamıyordum. "Değişeceğim, değişmek zorunda kalacağım! Diğer başrolle shiperslerımız olacak, bazen seni görebileceğim halde göremiyeceğim!" sesi çok yüksek çıkıyordu. Ne demek istiyordu bu çocuk? "Ne olacak? Beni terk mi edeceksin?! Sırf sen başka bir rol aldın diye Raura Shipers'ları bitecek mi? Sırf biraz değiştin diye dünya alt üst olmaz." sesimi ve kendimi sakin tutmaya çalışıyordum. "Seni incitmektem korkuyorum, canını yakmaktan. Etrafıma zarar vermekten korkuyorum!" dedi ve banktan hışımla ayaklanmıştı. Etrafta bir o tarafa bir bu tarafa giderken mavi beresi düşecek gibi oluyordu. Sonunda önümde durdu. "Eğer istersen..." dedi, dizlerinin üstüne çöküp ellerimi tuttu. "Sana zarar vermemek için ayrılabiliriz." Sesi içine kaçmıştı ve gözleri dolu dolu olmuştu. Ben ise dokunsalar ağlayacak gibiydim. Ellerimi onunkilerden kurtardığım gibi eve koşmaya başladım. Koşarken beynimde aynı şeyler yankılanıyordu;AYRILABİLİRİZ...
-----
Evet bir bölüm daha bitti ve bana sövdüğünüzü duyar gibiyim ama bunun olduğunu biliyoruz tbm için ayrılmışlardı. Sanırım artık biraz biraz zaman atlayacağım. Siz harikasınız.
Not:Yb tarihi 2 gün sonradır.12 Ağustos Salı.
![](https://img.wattpad.com/cover/17201663-288-k966098.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL AŞK
RomanceBu bir Raura hikayesidir ve aşkın üzücü ve neşeli yanlarını anlatır,Bu benim ilk hikayem sayılmaz ama burada yeni.Umarım beğenirsiniz, lütfen düşüncelerinizi açıklayın. Benim için çok önemliler.Ayrıca hikaye tutarsa bazen günde iki bölüm yayınlarım...