Gerçek?(56.bölüm)

177 12 6
                                    

Ross, ona şaşkınlıkla bakıyordu. Anlattıkları, o kadar tuhaf ve aşırıydı ki... Ama bi o kadar da mantıklı geliyordu. Anlattığı herşey, cuk diye oturuyordu.
 
  "Arkadaşlığımız... Çok severdim seni, kıskanırdım seni herkesten. O kadar çok yardım etmiştin ki bana. Tam 'bitti, hayat çok boktan' derken sen çıktın karşıma ve beni inandırdın, hayat seninle güzeldi. Beni mutlu edebilen tek kişi sendin, değer verdiğim, sevdiğim, aşırı derecede kıskandığım tek kişi sendin. Ailemden bile yakındın bana.
  Sonra liseye geçtik, aynı sınıfta değildik. Sadece beden eğitimi derslerimiz denk gelmişti. Sadece teneffüslerde ve beden eğitimi derslerinde görüşürdük.
  Bir beden dersinde, seni görmeye geliyordum. Kuytu bir köşedeydin, sırtın bana dönüktü ve başını duvara vurup duruyordun; yanına gelirken biri yanımdan fişek hızıyla geçti ve kollarını sana doladı. Nasıl öfkelendiğimi bilemezsin, içimde bir fırtına kopmaya başladı. Bundan daha kötüsü olamaz derken, o kız, balon balığının dudakları gibi yapıştı dudaklarına. Senin yüzün bana dönüktü, gözlerin açıktı ve beni gördün. Gözlerim dolu doluydu, midem kasılıyor karnım ağrıyordu. Beynim, o görüntüyü bir türlü silemiyordu. Arkamı döndüğüm gibi koşmaya başladım, en son gördüğüm şey o kızı, Ashley'i itip peşimden geldiğindi.
  Karşı caddedeki parka gelmiştim, ağlamam şiddetini arttırmış kalbim duracak gibiydi. O kızın, seni öpmesi, lanet olasıca dudaklarını senin tapılası dudaklarına değdirmesi... Düşündükçe sinirim yükseliyor, gözyaşlarım daha hızlı düşüyordu. Yanıma biri oturdu ve elimi tuttu. Dokunuşu, senin gibi değildi. Sen, korkarak, incitmekten kaçınır gibi yumuşacık dokunurken, o sert ve şiddetle dokunuyordu. Senin olmadığı biliyordum. Ona baktığımda, Lynn'ın karşımda olacağını tahmin etmezdim. Beni öpeceği ise aklımın ucundan geçmezdi ama olmuştu, beni öpmüştü. Anında geri ittim onu ama çok geçti, beni öptüğünü görmüştün. Sonra... Sonrasını biliyorsun."

  Ve sessizlik... O kaza, hem Ashley hem de Lynn denen piç çocuk yüzündendi. Yani Manson kardeşler yüzünden.

"Seni suçlayacağımı mı düşündün?" dedi Ross, sesi çok olgun ve umursamaz çıkmıştı. Laura, 'evet' anlamında kafasını yavaşça salladı. "Riker bile beni suçladı, haklı da... Sen de elbet beni suçlarsın sandım." dedi, sesi kırgındı. Darılmıştı kendine belki, belki de hayata... "Senin suçun değilmiş, Laura. O, okulumuzun, aptal Manson ikiz kardeşleri yüzünden. Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlardı. Ve neredeyse..."
"Ross," diyerek lafını kesti, Laura. "Ashley'e âşık oldun mu? Yani, onunla konuştuğumda iki aydır çıktığınızı söylemişti." Bunun cevabından ne kadar korksa da içi içini yiyordu Laura'nın.

  Ross, kafasını yokladı. Evet, bir süre çıkmışlardı ama ona âşık değildi. O, sadece Laura'ya âşıktı. Kafasını olumsuz anlamda salladı. Laura rahatlamıştı. Ross'a doğru döndü ve ela gözlerine baktı. Ah, ne kadar özlemişti onları. Tam iki yıldır kapalıydılar, gözkapaklarının ardında saklı kalmışlardı. Şimdi ise tam karşısında duruyordular ve ona, tam gözlerine bakıp ruhunu yaralarından kurtarıyorlardı.
  Gözü, dudaklarına kaydı, vişne çürüğü rengine bürünmüşlerdi ve çok tatlıydılar. Onu öpme hissi oluşturuyordular. Zaten bir kez olsun, o kazadan önce, öpememişti onu ve ilk kez, tamamen içgüdülerine güvenerek öpmüştü onu. Pişman da değildi yani.
  Ross'un gözleri de Laura'nın dudaklarında kilitli kalmıştı. Hangi ara onu bu kadar arzulamaya başlamıştı? Hangi ara arkadaşlıktan çıkmışlardı? Ve neden bu soruların cevapları Laura'da saklıydı?
  Elinde olmadan Laura'ya yaklaştı ve dudakları arasında iki santim filan bıraktı. Konuştuğunda dudakları birbirine değiyordu.

"Seni her şeyden çok seviyorum, Prenses. Senden asla vazgeçmeyeceğim!"
Sonra da dudaklarına yapıştı.
-----
Evet,evet. Biliyorum, bu kadar uzun sürenin ardından bu kadar kısa bir bölümle geldim. Çok kötüyüm, bunu da biliyorum. Bunu bir geçiş bölümü olarak düşünün. Bu bölüm sadece gerçeklerin-buraya dikkat-bir kısmını anlatıyordu. Gerçekleri idrak edin, kafanıza başka olay girmesin diye böyle bir bölüm yazdım.

Neyse, çok konuştum. Daha fazla bölüm ve daha kısa süre için BSFO uyarımı dikkate alın diyorum, ha, belki seversiniz!
Ba bay!!!

GÜZEL AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin