"Daha sade(!) bir şey yapsalarmış." dedi Lynn etrafına hayran hayran bakarken.
Ross ve Laura hafifçe güldüler. "Haklısın," dedi Laura ve eli karnına gitti. Durmadan bunu yapıp duruyordu, elinde değildi. Kimseye fark ettirmemeye çalışıyordu ama emin değildi.
"Bence güzel olmuş," dedi Ross omzunu silkerek. Heyecanını belli etmemeye çalışıyordu, elini cebine götürüp yüzüğe bakmamak için de zor duruyordu.
"Ben içki almaya gidiyorum, isteyen var mı?" diyerek onlara döndü Lynn. Laura hızlıca başını iki yana salladı. "Sadece vişne suyu istiyorum." dedi. Lynn ona döndü. "Istersen içine biraz alkol katabilirim?" dedi ve göz kırptı. Laura hafifçe gülümsedi ama başını iki yana salladı.
"Ross?" diyerek Ross'a döndü bu sefer Lynn. "Ne yapacağını biliyorsun." dedi Ross ve bir elini Laura'nın beline attı. Laura hafif bir tebessüm etti ve Ross'a yaklaştı."Bekleyin beni," dedi Lynn ve arkasını döndü. Daha iki adım atmıştı ki "Yaramazlık filan yapayım demeyin sakın!" diye bağırdı, arkası hâlâ dönüktü ama Ross ve Laura, onun sırıttığını biliyorlardı.
"Ona bir erkek arkadaş bulacağım, çok sinir bozucu olmaya başladı." dedi Ross. Laura omzunu silkti. "Ben Lynn'ı seviyorum, her şeye rağmen iyi çocuk." dedi ve Ross'a döndü. Yüzündeki ifadeyi görünce rahatsız oldu. Sanki bir şey saklıyordu.
"Iyi misin?" diye sordu. Ross başını eğerek Laura'ya baktı ve gülümsedi. "Çok iyiyim, prenses. Ne oldu ki?" dedi.
"Hiç, biran bir şey oldu sandım." dedi Laura ve parmak ucunda yükselerek dudaklarına zararsız bir öpücük kondurdu. Tabii ki Ross bununla yetinmemişti, daha uzun bir öpüşme Laura'nın dudaklarında peyda oldu.
"Size oynaşmayın demiştim!" diyen sesle ikisi de ayrıldı ve sırıtarak onlara bakan Lynn'a döndüler. Lynn, ikisinin de öldürücü bakışlarını umursamadı ve içecekleri, sanki Ingiltere Kraliyet Ailesi'ni taktim ediyordu, onlara sundu.
"Kendim için alkolsüz limonata, Ross için alkolsüz portakal suyu ve Laura için sadece vişne suyu." Sonra hepsine baktı ve "Yumulun," dedi.
Hepsi kendi içeceklerinden birer yudum aldılar. Lynn, Laura'ya baktı. "Neden alkolsüz içiyorsun ki? Dostum, son sınıfız! Sanki hamilesin, Laura." dedi, aslında son cümleyi şaka amaçlı söylemişti ama Laura'nın içtiği vişne suyu, şaşkınlıktan boğazına kaçmıştı.
Öksürdü ve Lynn'a öldürücü bir bakış fırlattı. "Ciddiye alma," dedi Lynn ellerini iki yana kaldırarak.
Oysa Laura'nın içine kötü bir his doğmuştu, sanki gecenin sonu iyi bitmeyecekti.
Gecenin ilerleyen saatleri gayet sakin geçmişti, eşler slow şarkılarda dans etmiş, birkaç grup hareketli dans müziklerinde ortalığı coşturmuştu.Sırada balonun kral ve kraliçesini açıklamaya gelmişti. "Bence kraliçe Ashley olacak, kral da Usher." diye fikrini belirtti Laura. "Niye ya, siz adaylığınızı koymadınız mı?" diye çıkıştı Lynn. Her ikisi de başını olumsuz anlamda salladı.
"Tahmin etmeliydim." diye mırıldandı Lynn.
"Dur biraz," dedi Ross. "Sen oy sayımında değil miydin, kim söylesene?" Galiba kurnaz olan tek kişi oydu.
Lynn dudaklarını büzdü. "Tahmin ettiğiniz gibi," dedi ve sahneye çıktı.
"N'abersiniz son sınıflar!" dedi mikrofona. "Gecenin kral ve kraliçesini açıklamaya ne dersiniz?!" Birçok kız ve erkek çığlık atıp ıslık çaldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL AŞK
RomanceBu bir Raura hikayesidir ve aşkın üzücü ve neşeli yanlarını anlatır,Bu benim ilk hikayem sayılmaz ama burada yeni.Umarım beğenirsiniz, lütfen düşüncelerinizi açıklayın. Benim için çok önemliler.Ayrıca hikaye tutarsa bazen günde iki bölüm yayınlarım...