47- Sevmekten Usandım

248 29 20
                                    

Dylan'ın düşünüp de bir çıkar yol bulamamasından dolayı başına ağrı girmişti. Günlerdir aklında dönüp dolaşan tek bir düşünce vardı, Köpük Kızı'nı bu cehennemin ortasından çekip kurtarmak... Ama bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Onu bu lanet yerden nasıl kurtaracaktı? Bir yolunu bulsa bile Lina bunu kabul etmeyecekti. Bu konuyu hiç açmamıştı ona. Doğrusu onunla normal iki insan gibi konuşması bile henüz çok yeniydi. Onu Theodore'den kurtardığından beri Lina ona karşı ördüğü duvardan geçmesine izin vermişti. Ama henüz küçük bir adım atmış, duvarın diğer tarafının çeyreğini bile görememişti. Eğer ona buradan gitmeyi teklif ederse Lina tekrar onu ördüğü kalın duvarınlarının en uzağına atabilirdi. Dylan'ın buna cesareti yoktu. Uzaklaşmasına dayanamazdı.

"Aç değil misin?"

Dylan düşüncelerinin içinde boğulurken masada yalnız olmadığını unutmuştu. Bakışları karşısında oturan Elijah'ı bulduğunda önündeki pirinç pilavından bir kaşık alıp omuz silkti.
"Dışarda yemeyi özledim."

"İzin hakkını kullanıp bir seyahate çıksana. Orada istediğin gibi yersin."

Beklemediği bu öneri karşısında şaşırarak tekrar Elijah'ın yüzüne baktı. Ciddi bakışları karşısında gerilmişti. Gülümsemeye çalışarak konuştu.

''Seyahat mi? Bu da nereden çıktı?"

Elijah yemeğinin son lokmasını ağzına atıp masadaki peçetelikten aldığı peçeteyle ağzını silerken gözlerindeki ciddi ifade kaybolmamıştı. Dylan konuşmasını beklerken iyice gerildiğini hissediyordu. Elijah'ın tavrından hoşuna gitmeyecek bir şeyler seziyordu.

''Sana iyi geleceğini düşünüyorum. Biraz kafanı dağıtmaya ihtiyacın var. Son zamanlarda yapman gerekenleri yapmakta zorlanıyor gibisin. Yanlış mı düşünüyorum Dylan?"

Yanılmadığını görünce derin bir nefes aldı. Ağzını açıp konuşacakken yanındaki boş yere tepsisini sertçe bırakan Zach ile dikkati dağılıp arkadaşına baktı.

''Dylan'a ne demeye çalışıyorsun Elijah? Neden bir şeyler ima ediyormuşsun gibi geliyor? Söylesene bu karın ağrının sebebi nedir?"

Zach'in öfkesi karşısında Elijah alayla gülümseyip önce Dylan'a ardından Zach'e baktı ve usulca konuştu.
''Dylan'ın yaptığı her şey ortadayken burada tekrar hatırlatmama gerek yok bence."

Bakışları tekrar Dylan'ı bulduğunda öfkesini saklamadan konuşmaya devam etti.
''Geçen gün koruduğun Filistinli çifte dair şikayet raporu masamın üzerinde duruyor. Dylan henüz cezanı bile almadın. Ve bu sefer bulaşık, yerleri süpürme gibi cezalarla seni kurtaramayacağım. Yaptıklarının sorumluluklarını alman gerekiyor.''

Dylan'ın benzi solmuştu. Bugüne kadar ona anlayışla yaklaşan Elijah'tan bunları duymak üzülmesine sebep olmuştu. Ama ondan bir beklentisi yoktu. Elijah içinden geldiği için ona iyi davranıp arkasını kolluyordu değil mi? En azından Dylan'ın tahmini bu yöndeydi. Ama şu an bulaşık ve temizlik gibi basit cezalarla onu kurtardığını yüzüne vurması ağrına gitmişti.

"Elijah!''

"Hayır Dylan, daha konuşmamı bitirmedim. Beni dinle."

Dylan kafasını sallayıp onu dinlediğini gösterince Elijah öne doğru eğilip ona yaklaşarak konuştu.
''Eğer 1-2 ay izin alırsan dinlenmeye ihtiyacın olduğunu söyleyip şikayet raporunu görmezden geleceğim. Seni ilgilendirmeyen insanlar yüzünden başın derde girmez. Baban buraya ilk geldiğinde sana göz kulak olmamı istedi. Sorumluluğun bende. Gelen şikayetleri saçma sapan cezalarla ne kadar geçiştirmeye çalışsam da bu durum artık beni zora sokuyor. Seni şikayet edenler bu durumun farkına varmış görünüyorlar. Lütfen artık bırak şu saçmalıkları. Senin yüzünden çocuk bakıcılığı yapıyormuşum gibi hissediyorum."

LİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin