1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Emily, son cezası için öğle yemeği yemek yerine İksir profesörü, aynı zamanda binasının başkanı Horace Slughorn'un iksir odasına gelmişti. Kendi odasından bağımsız bir odaydı burası ve daha çok raflarda iksir malzemeleri ile birçok insanın erişemeyeceği iksir kitaplarından vardı.
"Çok bir şey yok," demişti Profesör Slughorn, odadan çıkmadan hemen önce. "Seni zorlamak istemiyorum Emily. Masanın üzerindeki karışıklığı düzenlesen, bir de iksirleri alfabetik sıralarına göre dizersen çok iyi olur. İksir hazırlayınca karışık olduğu için aramakta güçlük çekiyorum."
Daha sonra da odayı terk ederek Emily'i bu küçük, iksir malzemeleriyle dolu odada bir başına bırakmıştı. Henüz öğle olmasına rağmen oda çok karanlıktı ve küçük pencereden içeriye vuran gün ışığı pek burayı aydınlatıyor gibi değildi.
Bu yüzden kolaylık olsun diye Slughorn lambaları açmasına izin vermişti. Şu an ise Emily, cızırtılı bir lambanın altında iksirleri düzenliyordu.
Zarkanatlı sinekler, sülükler, yüzülmüş ve doğranmış kanguru derisi Emily'nin midesini en çok bulandıranlardı. Kirpi tüyleri, kediotu kökleri ve kavrulmuş fasulyeler de cabası.
Tembel hayvan beyinlerinin bulunduğu kavanozu gördüğünde ne kadar midesi bulansa da aklına bu beyinleri Lily Evans'ın üzerine fırlattığı geldi ve kendi kendine sessizce gülerek işine devam etti.
Masanın üzerine dağılmış kitapları tek tek raflara yerleştirerek kırılmış iksir şişlerini çöpe attı. Yaklaşık yirmi dakika sonra işi bittiğinde kendisini hızlıca Slughorn'un odasına atarak temiz havayı içine çekti.
"Daha önce hiç Muggle kitapları okudun mu, Emily?" diye sordu Profesör Slughorn başını okuduğu kitaptan yavaşça kaldırarak.
"Hayır, efendim." dedi Emily sessizce. Kaşları sorgularcasına çatılmıştı. Adamın neden böyle bir soru sorduğu hakkında bir fikri yoktu.
"Tahmin etmiştim," dedi Slughorn hafifçe gülümseyerek. "Binamdan bir kişinin bile Muggle kitabı okuduğunu görmedim daha önce." Derin bir nefes alarak kitabının sayfalarını karıştırmaya başladı. "Okuyamazsınız çünkü yasak, değil mi?"
"Sanırım dediğinizi anlamadım Profesör," dedi Emily garipçe adamı izleyerek. "Neden Muggle romanları yasak olsun ki?"
Slughorn ona göz ucuyla baktı. "Daha önce evinde hiç Muggle romanı bulundu mu peki?" Emily yine olumsuz yanıt verince Slughorn hafifçe güldü. "Bak bu her şeyi açıklıyor işte."
