1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
James ve Emily, sabah ortak olan Biçim Değiştirme derslerinden sonra verilen ödev için kütüphaneye gelmişlerdi. Profesör McGonagall'ın verdiği ödev insan faaliyetleri hakkındaki 25 santim uzunluğunda bir araştırma ödeviydi.
"Sus artık." Emily başını parşomeninden kaldırarak James'e ters ters baktı. "Ödevi yapmayacaksan git James." Geri ödevine dönerken homurdandı. "Konsantrasyonumu bozuyorsun."
"Ne yapayım?" dedi James gözlerini devirerek. "Biçim Değiştirme en sevdiğim ders ama ne olursa olsun ödevlerden nefret ediyorum."
Emily, kitaptan baktığı bir cümleyi kendi yorumlarını ekleyip parşomene geçirirken mırıldandı. "Ne kadar sevmesen de yapmak zorundasın."
James tekrar homurdanarak yanağını kitabın üzerine yasladı ve Emily'i izlemeye başladı. Kız siyah saçlarını başının tepesinde dağınık bir topuz yapmış, cüppesini oturduğu sandalyenin sırt kısmına indirmiş ve sıcakladığı için beyaz gömleğinin birkaç düğmesini açmıştı. Kıravatı ise ortalıklarda görünmüyordu.
Emily, kitaptan bir satırı okurken sessizce mırıldanmıştı ve tam o sırada James'in kendisini izleyen gözleriyle göz göze geldi. "Neye bakıyorsun?" Gözlerini kaçırarak parşomenine yazmaya devam etti.
James, başını kitabından kaldırarak omuz silkti ve dirseğini masaya koyarak çenesini avucuna yasladı. "İnsan faaliyetleri denen bu şeyle animaguslar aynı şey mi?"
"Hayır." dedi Emily ödeviyle ilgilenmeye devam ederek. "İnsan faaliyetlerinde bir insanın bir bölümü ya da tamamını başka bir forma dönüşmek için kullanılır. Yani bir büyü aslında. Ama animaguslar öyle değil. İstedikleri her an hayvana dönüşebilirler ve dönüştükleri hayvanla sonsuza kadar yaşayabilirler."
Eh, James'in bunları dinlemesine pek gerek yoktu doğrusu, bizzat onlardan biriydi çünkü. Yine de Emily dikkatle dinledi. "Peki hiç bir animagus ile karşılaştın mı?"
"Evet." dedi Emily başını aşağı yukarı sallayarak. "Babam animagus, bir kartal."
"Vay canına," James heyecanla sırtını dikleştirdi. "Demek bir kartal... Gökyüzünde özgürce uçabilmek muhteşem bir şey olmalı."
Emily kendisini tutamayarak hafifçe güldü. Tabii, muhteşemdi! Bunu özgürlükleri kısıtlayan bir adam için söylemekte ayrı bir ironiydi. "Evet, öyledir," dedi Emily kestirip atarak. "Peki sen bir animagus ile karşılaştın mı?"
"Elbette karşılaştım." dedi James manalı manalı Emily'e bakarak. "Hatta birden fazla." Emily'e yaklaşarak fısıldadı. "Ama kim olduklarını söyleyemem çünkü yasadışı animagus oldular."
