1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
"Bu sefer kimi göle iteceksin?" James kahkahalarının arasından sorduğu bu soruyla Emily öfkelenerek James'in üzerine yürümeye başladı. "Ne yani, sıradaki kurbanın ben miyim?" Geri geri giderken elini kalbine yasladı. "Lütfen bebeğim, kıyma bana."
James'in yoğun istekleri yüzünden Emily ile akşam yemeğine bir saat kala Kara Göl'e gelmişlerdi ve James, Emily'nin Lily Evans'ı göle itmesi konusunda onunla dalga geçip duruyordu.
Emily bir an James'in ona kullandığı kelime yüzünden duraksasa da hızlıca kendisini toparlayarak kaşlarını çattı ve işaret parmağını ona doğrulttu. "Benimle dalga geçmeyi kes yoksa gerçekten seni göle iterim."
"Tamam, tamam." dedi James geri geri gitmeyi bırakarak. "Sustum." Emily yanından geçip yürürken James de onun arkasından ilerledi. "Yarın Hogsmeade gezisi var. Bana kaymak birası sözün var, hatırlatırım."
"Öyle bir söz verdiğimi hatırlamıyorum, James." dedi Emily saçını kulağının arkasına sıkıştırarak. "Kafanda çok şey kuruyorsun."
James başını Emily'e çevirerek kızın yan profiline baktı. "O zaman bana intikam almanın ne kadar tatmin edici bir duygu olduğunu öğretecek başka birini bulurum." dedi James sırıtarak. "Bu söz tanıdık geldi mi?"
"Pisliksin James!" Emily elinin tersiyle James'in karnına vurduğunda ikisi aynı anda kahkaha atmaya başladı. Bu dialog, bir süre önce tekrar aralarında geçmişti ve ikisi de şuan deja vu yaşıyordu.
"Ciddiyim." dedi James bir süre sonra. "Kaymak birası için Üç Süpürge'yi tercih ederim ama ateş viskisine de hayır demem." Göz kırptı. "Onun için de Domuz Kafası en iyi yer gibi duruyor."
"Ateş viskisini unut, James," dedi Emily bıkkınlıkla. "Oldukça ağır bir içki. Kuzenim Kennet bir keresinde içmişti. Görmen lazımdı - yirmi dört saat geçmesine rağmen sarhoşluğunu üzerinden atamamıştı ve bu süre içinde yaptıklarını söylemiyorum bile."
"Kuzenin dayanıksızmış." dedi James umursamazca omuz silkerek. "Ben daha önce içmiştim. Biraz fazla kafa yapıyor ama hissettirdikleri bambaşkaydı. Seni bu dünyadan uzaklaştırıyor gibi."
"Uyuşturucunun farklı bir çeşidi yani." dedi Emily göz ucuyla James'e bakarak. "Dünyadan uzaklaştırmak falan."
"Uyuşturucu da ne?" diye sordu James. Daha önce böyle bir şey duymadığından emindi.
Emily yüzünü buruşturdu. "Berbat bir şey - an azından ben böyle biliyorum. Muggle'lar kullanıyor, içki gibi kafa yapıyor ama uyuşturucunun hissettirdikleri ve etkileri daha farklıymış."
