─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Bazı şeylerle yüzleşmenin ne denli rahatsız edici olduğunu şimdiye kadar pek iyi bilmiyordu Emily. Ailesi hakkındaki gerçekleri öğrenince içinde yıkıma uğrayan bir şeylerin varlığını elbet hissetmişti ama üzülmüş müydü? Tartışılır.
Dorian Weaver'dan o kadar nefret ediyordu ki onun gerçek babası olmadığını öğrenince üzerinden bir yük kalktığını hissetmişti adeta.
Ama öz babasının, amcası bildiği Roland Weaver çıkması da ayrı bir yük vermişti omuzlarına. Sanki omuzlarında ki yük kalktığında farklı bir yük eklenmiş ve omuzlarına binen ağırlıkta bir değişiklik olmamıştı.
Şimdi ise Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersiliğinden içeriye girerken de omuzlarındaki yükün ağırlığını daha net bir şekilde hissedebiliyordu. Dersliğin duvarları onu nefessiz bırakacak kadar dar geliyordu gözüne ama oldukça geniş bir derslikti burası.
Gergin bir şekilde pencere tarafındaki en arka sıralardan birine oturdu ve çantasını yanındaki boşluğa koydu. Mavi gözlerini pencerenin ardındaki gökyüzüne çevirirken yavaş yavaş doluşmaya başlayan derslikten yükselen öğrencilerin seslerini duyabiliyordu.
Gökyüzünü izlemeye devam ederken biri yanındaki boşluğa koyduğu çantasını alıp masanın üzerine bıraktı, ardından yanına oturdu. "Neyin var?"
Emily'nın bakışları hızla yanına oturan Rabastan Lestrange'e döndü. James ile sevgili olduğu Slytherin binasına yayıldığından beri kendisiyle konuşmayı kesen birçok kişiden biriydi bu oğlan.
İçinde kopmak üzere olan bir şeyleri hissetti Emily. Ağzına ne geliyorsa ona söylemek için dirseğini oturduğu sıranın sırt kısmına yasladı ve Rabastan'a döndü. "Çok şeyim var." dedi alaycıl bir ciddiyetle. "Kötüyüm, iyi değilim. Her şey üstüme geliyor ve beni yürekten seven o kişi olmasa sanırım intihar ederdim." Kaşlarını imayla kaldırdı. "Bu kadardı. Neyim olduğunu öğrendin. Şimdi gidebilirsin ve benimle konuşmama yeminini devam ettirebilirsin."
Rabastan şaşkınlıkla açılan ağzını kapatarak gözlerini kırpıştırdı. "Kötü bir niyetim yoktu. Son zamanlarda dalgınsın ve neyin olduğunu merak ettim."
"Peki benim 'arkadaşım' olarak neden en son neyim olduğunu soran kişi sen oluyorsun?" Emily'nin tek kaşı havaya kalktı. "Bıktım, Rabastan. Duydun mu beni? Slytherin'li öğrencilerden, Slytherin'li öğrencilerin tavırlarından, aptalca triplerinden... Hepsinden ve hepinizden bıktım." Rabastan'nın yüzüne eğilip fısıldadı. "İğreniyorum sizden."
"Sende bir Slytherin'sin." dedi Rabastan donuk bakışlarıyla mavi gözlere bakarak.
Emily alayla gülüp alt dudağını diliyle ıslattı ama bir cevap vermedi. Dudaklarını aralayıp yanından gitmesini söyleyecekken dersliğin ahşap kapısı açıldı ve içeriye profesör girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia | James Potter
Fanfiction1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...