1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Aradan bir hafta geçmişti.
James'in Lily Evans'a geri dönmesinden ve Emily'i görmezden gelişi üzerinden yalnızca bir hafta geçmişti.
Emily onları her ne kadar görmezden gelmeye çalışıp devam eden sınavlarına odaklansa da içten içe kendisini yiyordu. Ona göre bu imkânsızdı. Bazen düşünüyordu da, James'in Evans'a geri dönmesi bir oyun olabilir miydi yoksa?
Aralarındaki arkadaşlık zaten Slytherin binasında pek sıcak karşılanmıyordu. Bir Gryffindor'lu ile samimi diye Emily'le konuşmaya devam edenler pek fazla değildi. Roxy Maddox her zaman yanında olmuştu. Lucius Malfoy da onunla takılmaya devam etse de Emily içten içe bu konuda Lucius'un da onu yargıladığını hissedebiliyordu.
James ile arasında oluşan bu soğukluk ise Slytherin binasındakilerin gözlerini üzerine çevirmişti. Kimileri onları arkadaş biliyordu, kimileri ise sevgili. Bir haftadır kimse onları yan yana görmediği için de Emily'nin aslında Potter'a bir oyun kurduğunu, bu yüzden de onunla takıldığını düşünmeye başlamışlardı.
Bu yüzdendir ki Emily ile arasına soğukluk giren bina arkadaşları, birkaç cümle de olsa tekrar onunla konuşmaya başlamışlardı.
Ortak salonundaki bir masada oturup sınavına çalışırken Slytherin'lilerin sessizliği sayesinde odaklanabiliyordu, eğer gözlerini de ondan ayırsalardı.
"Kütüphâneye gidelim." dedi sol yanındaki sandalyede oturan Roxy'e. "Herkes bana bakıyor... Rahatsız oluyorum."
Bunun üzerine Roxy, gözlerini önündeki kitaptan çekerek ortak salona baktı ve birçok kişinin Emily'e bakıyor olduğunu gördü. "Sanırım haklısın... hadi gidelim."
Emily ayağı kalkarak kitaplarını ve parşomenlerini çantasına tıkıştırdı. Aynı şeyi Roxy de yapınca oyalanmadan ortak salondan çıktılar.
Zindanın mermer basamaklarından yukarıya çıkarlarken Roxy yan gözle Emily'e bakıp duruyordu. Sanki bir şey sorup sormamak arasında gidip geliyordu ve soracağı şey yüzünden Emily'nin tepkisinden korkuyordu.
"Sor." dedi Emily boş gözlerle ilerledikleri yolu izlerken. Roxy'nin ona şaşkınlıkla baktığını hissettiğinde, "Durma hadi, sor ve kurtul." dedi sadece.
"Potter ile neler oluyor?" diye sordu Roxy çekingen bir ifadeyle Emily'nin yan profilini inceleyerek. "Yani... demek istediğim—"
"Ne demek istediğini anladım, Roxy." dedi Emily derin bir nefes alıp verirken. Başını sağa çevirerek kendisini inceleyen Roxy'e baktı. "James ile bir şeyler olmuyor. Hâlâ görüşüyoruz... merak ettiğin buysa."
