4 ➤ Açıklama

1K 121 45
                                    

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───

"Hadi, iç şunu." James, kaşığın üzerindeki çorbayı dökmemek için üstün bir çaba sarf ederek Emily'nin ağzına doğru götürdü fakat kızın aniden kafasını çevirip kolundan ittirmesiyle kaşığın üzerindeki çorba döküldü. "Bu döktüğün beşinci kaşık. Beğendin mi yaptığını?"

"Beğendim." diyerek sinir bozucu bir şekilde sırıttı Emily. James hoşnutsuz bir ifadeyle ona ters ters bakınca gözlerini devirip ofladı. "Çocuk muyum ben James? Kendi çorbamı kendim içebilirim."

"Ama içmiyorsun." James elindeki kaşığı çorba kasesinin içine bırakarak surat astı. "Havalar iyice soğudu ve bugün kışa girdik. Tekrar hastalanmanı istemiyorum."

Emily dudaklarını büzerek James'e baktı. Sonabaharı resmen geride bırakmış ve bugün kışa girmişlerdi. Havalar iyice soğuduğundan beridir James adeta üzerine titrer olmuştu. Emily bıraksa bir battaniyeyi ona sarar ve okulda öyle gezmesini isterdi.

"Herkes bizi izliyor." dedi Emily gözlerini kırpıştırarak. "Farkındasındır umarım."

James, gözlerini Emily'nin üzerinden çekerek etrafına baktı kısaca. Bir akşam yemeği vaktiydi ve Emily ait olduğu yere, Gryffindor masasına gelmişti. Elbette bu durum Slytherin'liler tarafından pek olumlu karşılanmıyordu ama Emily'nin Gryffindor masasında olmasına alışan Gryffindor'luların birkaçı hâlâ kıza ve ona yadırgayıcı bakışlar atmaktan çekinmiyorlardı.

"Bu bakışlardan etkilenseydim en başından seni öperek bu yola girmezdim." diyerek gözlerini tekrar Emily'e çevirdi.

"Sen-" Emily kekelediğini fark ettiğinde dudaklarını sımsıkı birbirine bastırıp kaşlarını çattı ama dudaklarında oluşan gülümsemeye engel olamamıştı. "Bu süslü cümleleri kesmen gerektiğini kaç kere söyleyeceğim?" Ellerini kalbine yaslayıp hülyalı bir şekilde gülümsemesini genişletti. "Kalbim dayanmayacak Potter."

James ani bir hareketle kolunu Emily'nin omzuna atıp kızı kendine çekti ve yanağına sert, sulu bir öpücük kondurdu. "Seni de kalbini de yerim."

Emily kıkırdayarak geri çekilmeye çalıştığında James "Dur durduğun yerde." diye homurdanarak onu bırakmadı. Aksine daha sıkı sarılarak yanağına dişlerini geçirdi.

"Hey!" Emily, James'in yüzünü ittirerek yapmacık bir ifadeyle kaşlarını çattı. "Yanağımı mı ısırdın sen?"

James, Emily'nin kulağına eğilerek "Beğenmediysen başka yerlerini de ısırabilirim." diye mırıldandı kısık bir sesle. "Ne dersin?"

Emily yanaklarında toplanan sıcaklığı hissettiğinde boğazını temizleyerek yutkundu. "Yok, kalsın." Elinin tersiyle James'in ısırdığı ve salyalarını bulaştırdığı yanağını silerek ona ters bir bakış fırlattı.

"Ah, şaka yaptım! Kızma!" James, tekrar Emily'nin yanağını öpmek için yüzüne eğilmişti ki sahte öksürük sesleriyle geri çekilip sağına baktı.

Querencia | James Potter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin