1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Selam canlarım. Bölüme geçmeden önce medyaya bakın çünkü Emily'nin baloda giyeceği elbiseyi koydum. Tam olarak aklımdaki elbise değil. Çok aradım ama aklımdaki elbiseyi bir türlü bulamadım. Ama yine de temsili bir elbise resmi koymak istedim çünkü iyice hayal edebilesiniz. Eğer ki beğenmediyseniz de kendinize göre bir şeyler hayal edersiniz artık.
Bu arada dün gece paylaştığım bölümü okumayanlar varsa sizi ilk önce oraya alalım. Keyifli okumalar!
Bölüm şarkıları; Ariana Grande - Into You Serena - Safari Taylor Swift - Shake ItOff Doja Cat - You Right
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Aynadaki yansımasından kendisine bakıyordu Emily. Yanık teninde fevkalade bir uyum sağlayan mavi, düşük omuzlu ve kabarık elbisesiyle tek kelime ile mükemmel görünüyordu. Dalga dalga yaptığı simsiyah saçları omuzlarından bir şelale misali dökülüyor, elbisesiyle aynı renk olan gözleri ışıl ışıl parıldıyordu.
"Taş gibi olmuşsun işte, daha ne bakıyorsun?" dedi Roxy varlığını hatırlatarak. "Ah, haklısın tabii. Ben de o kadar güzel olsaydım gözlerimi aynadan alamazdım da işte, neyse..."
"Öyle deme." Emily gözlerini Roxy'e çevirdiğinde dudaklarında keyifli bir gülümseme vardı. "Sen de çok güzelsin." Roxy gerçekten de çok güzel olmuştu. Göğüs dekolteli, üzerinde küçük parıltıların bulunduğu koyu yeşil bir elbise giyinerek Slytherin'li olduğunu fiziksel olarak da kanıtlamış gibiydi.
"Eh, sen öyle diyorsan." Roxy sırıtarak ona kolunu uzattığında Emily topuklularının üzerinde hızlıca ona ilerleyerek koluna girdi. "O hâlde gidelim bakalım şu baloya. Yalnız, bu gece erkeklerin yerleri kaplayan salyalarından ayakta durmayı başarabilecek miyiz bilmiyorum ama..."
Emily küçük bir kahkaha patlattığında birlikte gülüşerek Slytherin ortak salonuna inmişlerdi bile. Tepedeki devasa avizenin ve şöminedeki yeşil alevlerin içeriyi aydınlattığı loş salonda bir sürü öğrenci vardı. Anlaşılan diğer herkes de onlar gibi hazırlanıp baloya gidiyordu.
"Bana hâlâ sana eşlik edecek o şanlı kişiyi söylemedin?" diye sordu Emily, yan gözle yanındaki kıza bakarak. Diğerlerinin arasından sıyrılıp taş kapıya doğru ilerlediler.
Roxy tedirgin bir ifadeyle alt dudağını dişleyip Emily'nin ona özenli sürdüğü rujunu bozmaya başladığında "Emme şunu!" dedi Emily ve Roxy alt dudağını serbest bıraktı.
Ortak salondan ayrılıp zindanlara inen taş basamaklardan yukarıya çıkmaya başladıklarında Roxy tereddütle ona baktı. "Tepkinden korkuyorum."
