1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
24 Ocak 1976
Saatler gece on ikiyi gösterirken, Hyrule'nin karanlık ormanlarında ilerleyen bir grup kukuletalı adam vardı. Altı adam, karanlık pelerinleriyle koskoca ağaçların arasında ilerlerken onların birkaç adım ilerisindeki kişi, "Dikkatli olun." diye fısıldadı terleyen alnını elinin tersiyle silerken. "Çok, çok dikkatli olun. Her an, her yerden çıkabilir."
"Patron!" diye gerilerek inledi hemen arkasındaki kısa boylu adam. "Bu yaptığımız çok tehlikeli, ölebiliriz ve kimse ormanın birinde öldüğümüzü tahmin etmez." Kuru kuru yutkunarak korkulu bakışlarını karanlık ormanda gezdirdi. "Hem görünmüyor zaten, geri dönelim."
Liderleri, başını sağa çevirerek arkasındaki adama sertçe baktı. "Kes sesini, Caspar!" Tekrar önüne dönerek yoğunlaşan çalılıkların içinden güç bela ilerledi. "Buraya kadar gelmişken geri mi dönelim istiyorsun? Olmaz, yaratığın yumurtalarını satmak için Xerxes Sirki ile anlaşma yaptım."
Caspar, sıkıntılı nefesler aldıktan sonra adımlarını yavaşlattı ve diğerlerinin onu geçmesine izin verdi. Bir süre ellerini dizlerine yaslayıp soluklanırken arkasında kalan çalılıklardan hışırtı sesleri yükselince olduğu yerde dona kaldı. "Patron..."
Patronları Dorian Weaver, bıkkın bir nefes alarak yürümeyi kesti. "Yine ne var?" diyerek arkasını dönmüştü ki gördüğü şey karşısında bir adım geriledi. "C-Caspar... Sakın kıpırdama."
"P-patron?" Caspar, titreyen sesiyle fısıldadıktan sonra kupkuru dudaklarını yaladı. Arkasındaki çalılıklardan çıkan her ne ise, kirli nefesini hemen sırtında hissediyordu. Caspar, dişlerini birbirine kenetleyerek arkasını dönmek istedi fakat korkudan bacakları düğümlenmişti.
"Sakın kıpırdama..." dedi Dorian biraz önce söylediğini tekrar ederek. Sağ elini havaya kaldırarak "Seni kurtaracağım." diye fısıldadı. "Sakın tek bir harekette bile bulunma."
"P-patron!" diye inledi Caspar, hemen arkasındaki yaratığın salyalarının damlayışını bille hissedecek kadar yakınına girmişti. Belli belirsiz tenine değen tüylerle birlikte avazı çıktığı kadar bağırdı.
Arkasındaki yaratık, tek hâmleyle dişleri arasına aldığı Caspar'ın kafasını kopardı ve ormanın derinliklerine tükürdü. Caspar'ın kafasız, cansız bedeni ise yere yığıldı.
"Şimdi!" diye haykırdı Dorian Weaver ve kalan dört adamla birlikte aynı anda asalarıyla yaratığa lanet atmaya başladılar. Yaratık, kükreyerek onlara saldırmaya çalıştı fakat boynuna dolanan halat yüzünden soluk borusu tıkandı. Ön bacaklarını havaya kaldırarak son bir kez daha kükredi ve art arda yediği son lanetlerden birinden sonra gürültüyle yere yığıldı.
