1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Gryffindor ile Ravenclaw arasında süre gelen maç hız kesmeden devam ederken anlatıcı olan Remus heyecanla neler olup bittiğini mikrofona bağırıyordu. Dünden beri dinmek bilmeyen yağmur hâlâ yağmaya devam ediyordu ama maç o kadar çekişmeliydi ki kimse ıslanmanın derdinde değildi.
"Sirius Black, Bludger'ı Gideon Jsold'a atarak onun dengesini sarstı!" Remus'un yüksek sesi sahada yankılandı. "Bu sırada James Potter Bludger'ı Grimm Denby'nin elinden alarak doğruca Ravenclaw üç çemberine ilerlemeye başladı!" Herkes yerinde heyecanla dikleşti. "Potter son hızla çemberlere ilerliyor! Ravenclaw vurucuları ona Bludger fırlatsa da Black ve Longbottom onu koruyorlar!"
James, peşindeki üç Kovalayıcı ile son sürat çemberlere ilerlerken kolunun altına sıkıştırdığı Quaffle'ı sıkıca tutuyordu. Çemberlere gittikçe yaklaşırken gözlerini kısarak tutucuya baktı.
Quaffle'ı sağ eline alarak kolunu geriye yatırdı, sağ tarafa atarmış gibi yapıp sola yöneldiğinde Slytherin tutucusu bu taktiği bildiği için James ikinci bir şaşırtmaca daha kullanarak topü üst çembere gönderdi. Böylece tutucunun kafasını karıştırdı ve top üst çemberden geçti.
"Ve sayı!" diye haykırdı Remus dehşet bir sevinçle. "Gryffindor'un kovalayıcısı James Potter, Ravenclaw'ın tutucusunu şaşırtarak Quaffle'ı üst çemberden geçirdi ve takımına on puan kazandırarak toplamda kırk puana yükseldiler!"
Gryfindor taraftarları sevinçle bağırıyor, elleri kızarana kadar alkışlıyor ve bazen de tazahürat yapıyorlardı.
"Seninki iyi oynuyormuş." diyerek dirseğiyle Emily'i dürttü Roxy. Kalabalığın seslerinden kendi sesini duyurmak için bağırmıştı.
Emily gülümseyerek başını sallamakla yetindi. James gerçekten de Quiddtich'i çok iyi oynuyordu.
Roxy, oturdukları yerden biraz daha ona yaklaşarak kolunu dürttü. Emily sorgulayan gözlerle ona döndüğünde Roxy çenesiyle bir yeri gösterdi. "Şuna baksana."
Emily merakla Roxy'nin gösterdiği yere bakınca kaşları yavaşça çatıldı, yüzü hoşnutsuz bir ifadeye büründü. Gryffindor'luların arasına otururlarken Lily Evans'ın da burada olduğunu hesap etmemişti.
"Potter bile sayıyı attığına bu kadar sevinmemiştir." diye homurdandı Roxy, Evans'a sinir bozucu bir bakış atarak.
Emily derin bir nefes alarak başını önüne çevirdi. "Boş versene." Sonuçta Evans bir Gryffindor'du, takımı gol atınca elbette sevinmesi normaldi ama o gölü atan James'ti ve Emily biraz kıskançtı...
