1 Eylül 1973'den beridir kullanılmaya başlanılan yöntem, Gryffindor ile Slytherin arasındaki buzları eritmeyi biraz da olsa amaçlıyordu. Her pazartesi Büyük Salon'da bir kura çekilir ve son üç sınıf arasından rastgele düşman binaya mensup iki öğrenc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── ⋆⋅☆⋅⋆ ───
Profesör McGonagall'ın, "Sessizlik!" diye son kez bağırışıyla Büyük Salon'daki uğultu sonunda kesildi ve meraklı gözleri ona döndü. Yaşlı kadın, oluşan sessizliğe karşılık rahat bir nefes verdi ve herkesin merakla beklediği o an için asasını kaldırdı.
İnce asasının ucunu havada daire şeklinde döndürdü, bir an sonra dairenin içinde küçük bir şey patladı ve efsunlu, ışıl ışıl parıltılar eşliğinde küçük bir kağıt parçası süzülmeye başladı.
Slytherin ve Gryffindor öğrencilerinin bir çoğunda gözle görülür bir gerilim oluştuğunda, "Acaba kimler çıkacak?" diye mırıldandı Roxy tuttuğu nefesini yavaşça bırakarak. Emily umursamazca omuz silktiğinde gözlerini devirdi. "Ah, senin zaten kurada adının çıktığını unutmuşum."
"Evet, bu yüzden benden sonra kurada kimlerin adı çıkıyor ilgilenmiyorum." diye kestirip attı Emily.
Bu sırada McGonagall, havada süzülen kağıt parçasını hızlıca parmaklarıyla kavradı ve gözlüğünü düzelterek yazılı isimleri okudu. Yaşlı yüzünde çok kısa bir an şaşkınlık ifadesi geçti, kendisini çok çabuk toparlayıp boğazını temizledi ve başını kaldırdı.
Neredeyse tüm Gryffindor ve Slytherin nefesini tutmuş bir hâlde kadının ağzından çıkacak isimleri bekliyordu. Çok... çok gerilimli bir andı doğrusu.
"BU HAFTANIN İSİMLERİ; SIRIUS BLACK VE LUCIUS MALFOY!"
McGonagall'ın ince dudaklarından firar eden bu cümleyle birlikte Büyük Salon'a bir kargaşa hâkim oldu. Kimileri alkışlamaya ve ıslık çalmaya başladı, kimileri şaşkınlıktan bir tepki veremedi ve kimileri de çoktan çıkan isimler hakkında yüksek sesle yorumda bulunmaya başladı.
"Hey, hey!" James, en yakın dostunun omzunu dürterek elini çocuğun yüzünün önünde salladı. "Bir tepki ver Pati!"
Fakat Sirius öylece duruyordu; James onun gözünü bile kırpmadan durduğunu fark edince ister istemez telaşlandı. Sirius'u ve Malfoy'u aynı odada katiyen hayal edemiyordu. İçinde bir yerlerde bu duruma gülmek istiyordu fakat kendisini tutması lazımdı.
"Do-doğru duydum, öyle değil mi?" Sirius en sonunda sessizliğini bozup mırıldandığında James çekimser bir ifadeyle başını olumlu anlamda salladı. "Yani Malfoy ile akşama kadar aynı odadayım, öyle değil mi?"
James, bir kez daha umutsuzca başını salladığında Sirius bir anda, "Olamaz!" diye bağırdı. Anlaşılan sonunda idrak etmeyi başarmıştı. ""Profesör McGonagall!" Gryffindor masasından öğretmenler masasına doğru bağırdığında sesi dehşet dolu çıkıyordu. "Bu imkânsız, ben çıkamam! Onunla çıkamam! Lütfen kağıdı tekrar kontrol edin! Bütün hayatım buna bağlı..."
